Geçmiş

önemli olan ...

"önemli olan ..." teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrases
1	İfadeler	önemli olan ...	what matters is ... expr.

"önemli olan ..." teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 118 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	sonucu şüpheli olan önemli ve zor iş	enterprize i.
2	Genel	en önemli olan	piece de resistance i.
3	Genel	önemli değişikliklere neden olan şey	leaven i.
4	Genel	daha az önemli olan şey	handmaiden i.
5	Genel	daha büyük veya önemli bir şeye bağlı olan şey	incident i.
6	Genel	daha büyük veya önemli bir şeyin sonucu olan durum	incident i.
7	Genel	totaliter rejim veya hiyerarşide birinin emrinde olup önemli konumu olan siyasi görevli	gauleiter i.
8	Genel	belirli bir zaman için önemli olan şey	substantial i.
9	Genel	yerinden etmek (önemli bir yerde olan birini)	unseat f.
10	Genel	her şeyden önemli olan (neden/amaç)	overriding s.
11	Genel	daha az önemli olan (başka bir şeye göre)	subordinate s.
12	Genel	en önemli olan	foremost s.
13	Genel	açıklanması güvenlik açısından çok önemli olan (bilgi)	uncleared s.
14	Genel	daha az önemli olan (başka bir şeye göre)	understrapping s.
15	Genel	önemli konumda olan	main line s.
16	Genel	ilginç veya önemli içeriği olan	matterful s.
17	Genel	önemli sonuçları olan	world-shaking s.
18	Genel	onun için önemli olan	her s.
19	Genel	benim için önemli olan	my s.
20	Genel	önemli veya zorlayıcı bir özelliği olan	gutty s.
21	Genel	onun için önemli olan	his s.
22	Genel	tarihte önemli olan	historical s.
23	Genel	asıl önemli olan	more importantly zf.
24	Genel	asıl önemli olan da	importantly zf.
25	Genel	önemli sırada olan	meg- ök.
26	Genel	önemli sırada olan	mega- ök.
Phrases
27	İfadeler	önemli olan nicelik değil niteliktir	what matters is quality rather than quantity expr.
28	İfadeler	önemli olan boyu değil işlevi	function matters, not size expr.
29	İfadeler	önemli olan kendini nasıl gördüğündür	what matters most is how you see yourself expr.
Proverb
30	Atasözü	önemli olan ruh güzelliği	beauty is only skin deep
31	Atasözü	önemli olan hatice değil neticedir	a miss is as good as a mile
32	Atasözü	herkes hata bulabilir, önemli olan/zor olan yapıcı olmaktır	everyone can find fault, few can do better
33	Atasözü	herkes eleştirir, önemli olan/zor olan yapıcı olmaktır	everyone can find fault, few can do better
34	Atasözü	eleştirmek/hata bulmak kolaydır, önemli olan/zor olan yapıcı olmaktır	everyone can find fault, few can do better
35	Atasözü	söylemesi kolay, önemli olan yapmak/yapabilmek	saying is one thing, doing is another
36	Atasözü	söylemek/söz vermek kolay da önemli olan yapmak/yerine getirmek	saying is one thing, doing is another
37	Atasözü	söylemek/söz vermek kolay, önemli olan icraata geçirebilmek	saying is one thing, doing is another
Colloquial
38	Konuşma Dili	önemli olan (bir şey yapmak	it is a matter of (doing something) expr.
Idioms
39	Deyim	gittikçe önemli olan bir hareketin ilk adımı	thin end of the wedge i.
40	Deyim	(asıl) önemli olan	bottom line i.
41	Deyim	önemli bir mesele olan (bir şey)	the small matter of (something) i.
42	Deyim	toplumda, bir toplulukta önemli bir yeri olan kimse	a pillar of society i.
43	Deyim	(bir şey yapmada) önemli katkısı olan	instrumental in (doing) (something) f.
44	Deyim	asıl önemli olan yönlere odaklanmış	down to brass tacks s.
45	Deyim	yapmada önemli katkısı olan	instrumental in doing s.
46	Deyim	önemli olan niyet	it's the intention that counts expr.
47	Deyim	önemli olan niyet	it's the thought that counts expr.
48	Deyim	hiyerarşide en tepede, en önemli olan	at the top of the food chain expr.
49	Deyim	önemli olan kişiliktir	it's what's inside that counts [cliché] expr.
50	Deyim	önemli olan insanın içinde sahip olduğudur	it's what's inside that counts [cliché] expr.
51	Deyim	önemli olan insanın kişiliği, zekası ve yetenekleridir	it's what's inside that counts [cliché] expr.
52	Deyim	önemli olan kişinin manevi özellikleridir	it's what's inside that counts [cliché] expr.
53	Deyim	önemli olan özünde nasıl biri olduğundur	it's what's inside that counts [cliché] expr.
54	Deyim	önemli olan işlevi	it's what's inside that counts [cliché] expr.
55	Deyim	önemli olan sağladığı hizmet	it's what's inside that counts [cliché] expr.
56	Deyim	önemli olan içerisinde ne olduğu/içerisinin nasıl olduğu	it's what's inside that counts [cliché] expr.
57	Deyim	önemli olan ne sunduğu	it's what's inside that counts [cliché] expr.
58	Deyim	önemli olan kişiliktir	it's what's on the inside that counts [cliché] expr.
59	Deyim	önemli olan insanın içinde sahip olduğudur	it's what's on the inside that counts [cliché] expr.
60	Deyim	önemli olan insanın kişiliği, zekası ve yetenekleridir	it's what's on the inside that counts [cliché] expr.
61	Deyim	önemli olan kişinin manevi özellikleridir	it's what's on the inside that counts [cliché] expr.
62	Deyim	önemli olan özünde nasıl biri olduğundur	it's what's on the inside that counts [cliché] expr.
63	Deyim	önemli olan işlevi	it's what's on the inside that counts [cliché] expr.
64	Deyim	önemli olan sağladığı hizmet	it's what's on the inside that counts [cliché] expr.
65	Deyim	önemli olan içerisinde ne olduğu/içerisinin nasıl olduğu	it's what's on the inside that counts [cliché] expr.
66	Deyim	önemli olan ne sunduğu	it's what's on the inside that counts [cliché] expr.
Speaking
67	Konuşma	benim için tek önemli olan sensin	you're all that matters to me expr.
68	Konuşma	bu kadar önemli olan ne?	what's the big deal? expr.
69	Konuşma	bizim için önemli olan	what matters for us is.. expr.
70	Konuşma	bizim için önemli olan	what is important for us is.. expr.
71	Konuşma	önemli olan katılmaktı	it's the participation that matters expr.
72	Konuşma	önemli olan düşünce	it's the thought that counts expr.
73	Konuşma	önemli olan düşünmüş olmak	it's the thought that counts expr.
74	Konuşma	önemli olan tek şey	the only thing that matters expr.
75	Konuşma	önemli olan kemiyet değil keyfiyettir	it is the quality that counts not the quantity expr.
76	Konuşma	önemli olan tek şey bu	that's all that matters expr.
77	Konuşma	önemli olan miktar değil kalitedir	it is the quality that counts not the quantity expr.
78	Konuşma	önemli olan tek şey	the only thing that counts expr.
79	Konuşma	önemli olan nicelik değil niteliktir	it is the quality that counts not the quantity expr.
80	Konuşma	önemli olan miktar değil kalitedir	what matters is quality rather than quantity expr.
81	Konuşma	önemli olan kemmiyet değil keyfiyettir	it is the quality that counts not the quantity expr.
82	Konuşma	kazanman ya da kaybetmen önemli değil, asıl olan oyunu nasıl oynadığındır	it's not whether you win or lose, it's how you play the game expr.
83	Konuşma	tek önemli olan şey bu	that's all that matters expr.
Trade/Economic
84	Ticaret/Ekonomi	mali tabloları önemli ölçüde etkileyen ya da mali tabloların açık, yorumlanabilir ve anlaşılabilir olması açısından açıklanması gerekli olan diğer hususlar	other significant matters effecting to or making financial statements more clear, interpretable and understandable should be disclosed i.
Politics
85	Siyasal	iktisadi hayatta önemli ve etkin görevlere sahip olan devlet	corporative i.
86	Siyasal	iskoçya'nın en önemli beş kenti olan edinburgh, glasgow, aberdeen, dundee ve perth'in belediye başkanlarına verilen ad	lord provost i.
Physiology
87	Fizyoloji	sinirsel iletimde önemli işlevi olan bir monoamin	monoamine neurotransmitter i.
Math
88	Matematik	yüksek matematikte olan, önemli bir integral türü	elliptic integral i.
89	Matematik	bir sayının ölçüm cihazının hassasiyeti ölçüsünde önemli olan tüm basamakları	significant digits i.
90	Matematik	bir sayının ölçüm cihazının hassasiyeti ölçüsünde önemli olan basamaklarından her biri	significant figure i.
Chemistry
91	Kimya	bazik magmatik kayaçların önemli bir bileşeni olan magnezyum demir silikat grupları	chrysolite i.
Marine Biology
92	Deniz Biyolojisi	önemli bir sofra balığı olan nispeten küçük bir vantuz balığı	buffalo fish i.
93	Deniz Biyolojisi	önemli bir sofra balığı olan nispeten küçük bir vantuz balığı	smallmouth buffalo i.
94	Deniz Biyolojisi	önemli bir sofra balığı olan nispeten küçük bir vantuz balığı	ictiobus bubalus i.
95	Deniz Biyolojisi	avustralya'ya özgü, cheliodactylidae familyasından olan birkaç önemli sofra balığına verilen ad	morwong i.
96	Deniz Biyolojisi	avustralya'ya özgü, cheliodactylidae familyasından olan birkaç önemli sofra balığına verilen ad	sea carp i.
97	Deniz Biyolojisi	yüksek besin değeri olan önemli bir tatlı su balığı cinsi	pohagen i.
Zoology
98	Zooloji	kuzey amerika'nın kuzey bölgelerinde küçük etoburlar için önemli bir besin olan bir tarla faresi	tundra vole (microtus operarius) i.
Botanic
99	Botanik	kuzey amerika'ya özgü, yabani kuşlar için önemli bir besin kaynağı olan bir ot	whitetop (fluminea festucacea) i.
100	Botanik	kuzey amerika'nın batı kesiminde yetişen, önemli otlak ve yem kaynağı olan, gülgiller familyasına mensup cercocarpus cinsi çeşitli çalı veya küçük ağaçlara verilen ad	mountain mahogany i.
101	Botanik	karayipler'e özgü önemli kereste kaynağı olan bir ağaç	cocuswood i.
102	Botanik	karayipler'e özgü önemli kereste kaynağı olan bir ağaç	west indian ebony i.
Social Sciences
103	Sosyal Bilimler	amerikan kültürünün diğer kültürlerden daha önemli olduğunu düşünme eğiliminde olan	americentric s.
Education
104	Eğitim	katılan için önemli sonuçları olan sınav	high-stakes test i.
105	Eğitim	katılan için önemli sonuçları olan sınav	high-stakes testing i.
106	Eğitim	(ingiliz ve amerikan üniversitelerinde) genellikle fakültenin önemli üyelerinden oluşup akademik standartları ve düzenlemeleri sürdürmekle görevli olan yönetim kurulu	senate i.
History
107	Tarih	fırat nehri üzerindeki, sümer döneminde önemli bir dini merkez olan antik babil şehri	nippur i.
108	Tarih	dar ve gövdeye sarılıp ucu sol ele alınarak kullanılan işlemeli bir atkısı olan bizans imparatorluğuna ait önemli ve ayırt edici bir kostüm	loros i.
Archaeology
109	Arkeoloji	içinde önemli bir kişinin gömüt bölmesi olan	chambered s.
Religious
110	Dini	alman teolog georg major'un hristiyan inancının önemli bir unsuru olan hayır işlerinin kurtuluş için elzem olduğunu ifade ettiği öğretileri	majorism i.
Military
111	Askeri	donanma komutanlıkları, muvazzaf donanma birlikleri ve donanmanın harekat kontrolüne tabi olan gemilerin durumları, konumları ve hareketlerine ilişkin önemli bilgileri toplayıp belirli komutanlıklara iletmek için kurulmuş bir sistem	movement report system i.
Music
112	Müzik	eksen veya ses için önemli olan	essential s.
Theatre
113	Tiyatro	gösterinin yıldızı olan önemli şovmen	top-liner [uk] i.
Slang
114	Argo	önemli olan husus	name of the game i.
115	Argo	önemli bir konuya maydanoz olan çıkıntı tip	crapweasel i.
116	Argo	önemli bir konuya maydanoz olan çıkıntı tip	crap-weasel i.
117	Argo	biri için önemli olan/birinin önemsediği şey	jam i.
Modern Slang
118	Modern Argo	kişinin yaşadığı psikedelik bir deneyimde onun için önemli olan/dönüm noktası olan bir an	acid moment i.