Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | ıraklı | iraqi i. | ||
Now the ball is in the Iraqi dictator's court. Şimdi top Iraklı diktatörün sahasında. More Sentences |
||||
Genel | ıraklı | iraqis i. | ||
The Iraqis must at last be able to benefit from their country's wealth, which is enormous. Iraklılar nihayet ülkelerinin muazzam zenginliklerinden faydalanabilmelidir. More Sentences |
||||
Genel | ıraklı | iraki i. | ||
Genel | ıraklı | irakian i. | ||
Genel | ıraklı | iraki s. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | ıraklı kadınlar | iraqi women i. | ||
We have recently had experience of this in our committee, both where Afghan and Iraqi women are concerned. Yakın zamanda komitemizde hem Afgan hem de Iraklı kadınlar söz konusu olduğunda bunun deneyimini yaşadık. More Sentences |