Geçmiş

şansa

"şansa" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Meteorology
1	Meteoroloji	sansa i.	soğuk iran rüzgarı
Music
2	Müzik	sansa i.	bir tür afrika enstrümanı

"şansa" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	şansa	fortunately zf.
2	Genel	şansa	at haphazard zf.

"şansa" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 74 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	şansa bırakma	hazarding i.
2	Genel	şansa bağlı olma	hazardousness i.
3	Genel	şansa bırakmak	hazard f.
4	Genel	işi şansa bırakmamak	not leave it to luck f.
5	Genel	şansa bağlı olmak	depend on luck f.
6	Genel	şansa bağlı olmak	be dependent on luck f.
7	Genel	şansa bağlı olmak	be contingent upon a future event f.
8	Genel	şansa bağlı olmak	depend on chance f.
9	Genel	şansa bağlı olmak	be aleatory f.
10	Genel	şansa bağlı olmak	be occasional f.
11	Genel	şansa bağlı olmak	be depending on luck f.
12	Genel	şansa bağlı olmak	be dependent on chance f.
13	Genel	işi şansa bırakmak	leave something to chance f.
14	Genel	işini şansa bırakmak	leave something to chance f.
15	Genel	şansa dönüştürmek	turn into a chance f.
16	Genel	şansa bırakmak	leave up to chance f.
17	Genel	işini şansa bırakmak	luck (out) f.
18	Genel	işini şansa bırakmak	luck (through) f.
19	Genel	işini şansa bırakmak	luck (it) f.
20	Genel	işi şansa bırakmak	drift f.
21	Genel	şansa bel bağlamak	crowd f.
22	Genel	şansa bağlı	aleatory s.
23	Genel	şansa bağlı	hazardous s.
24	Genel	şansa bağlı	flukey s.
25	Genel	şansa bağlı	aleatoric s.
26	Genel	şansa bağlı	fluky s.
27	Genel	şansa kalmış	dicey s.
28	Genel	şansa kalmış	dicy (dicey) s.
29	Genel	şansa bırakılmamış	unhazarded s.
30	Genel	şansa bağlı	flooky s.
31	Genel	şansa göre	as luck would have it zf.
32	Genel	şansa bakın ki	luckily zf.
33	Genel	şansa bak ki	luckily zf.
34	Genel	şansa bağlı olarak	hazardously zf.
Phrasals
35	Öbek Fiiller	işini şansa bırakmak	luck it f.
36	Öbek Fiiller	işini şansa bırakmak	luck through f.
Phrases
37	İfadeler	şansa tafih	on the chance expr.
38	İfadeler	şansa bak ki	as luck would have it expr.
Colloquial
39	Konuşma Dili	şansa bağlı durum	hit-or-miss i.
40	Konuşma Dili	şansa bırakmak	leave to chance f.
41	Konuşma Dili	vay be şansa bak! şansa bak! kör talih!	what are the odds expr.
42	Konuşma Dili	(sadece) işi şansa bırakmamak için	(just) to be safe expr.
43	Konuşma Dili	(birinin) işi şansa kalmış	(one) should be so lucky expr.
44	Konuşma Dili	(birinin) işi şansa kalmış	(one) will be lucky expr.
45	Konuşma Dili	(birinin) işi şansa kalmış	(one) would be lucky expr.
Idioms
46	Deyim	iyi şansa işaret	good omen i.
47	Deyim	şansa bırakmak	leave (something) to luck f.
48	Deyim	şanssızlığı şansa çevirmek	make the best of a bad bargain f.
49	Deyim	(bir şeyi) kadere/şansa bırakmak	leave (something) to fate f.
50	Deyim	şansa bala olan	more by accident than (by) judgment zf.
51	Deyim	şansa bağlı	on a toss of the coin expr.
52	Deyim	şansa bağlı	on the toss of a coin expr.
53	Deyim	şansa bağlı	on the toss of the coin expr.
54	Deyim	şansa bak ki	as chance would have it expr.
55	Deyim	şansa bak ki	as luck would have it expr.
56	Deyim	şansa bağlı	luck of the draw expr.
57	Deyim	şansa zengin olmuş	in the gravy expr.
58	Deyim	sonradan şansa dönüşen bir talihsizlik	blessing in disguise expr.
59	Deyim	sonradan şansa dönüşen bir talihsizlik	a blessing in disguise expr.
Speaking
60	Konuşma	ben şansa inanmam	I don't believe in luck expr.
61	Konuşma	hiç şansa bırakma	don't take any chances expr.
62	Konuşma	şansa inanmam	I don't believe in luck expr.
63	Konuşma	şansa ihtiyacın yok	you don't need luck expr.
64	Konuşma	şansa bak!	what a stroke of luck! expr.
65	Konuşma	şansa bak ya!	what a bit of luck! expr.
66	Konuşma	şansa bak!	what luck! expr.
67	Konuşma	şansa bak ya!	what luck! expr.
68	Konuşma	şansa bak ya!	what a stroke of luck! expr.
69	Konuşma	şansa bak!	what a bit of luck! expr.
Law
70	Hukuk	şansa bağlı sözleşme	aleatory contract i.
Archaic
71	Eski Kullanım	şansa bağlı	chanceful s.
Slang
72	Argo	şansa bak	ts (tough shit) exclam.
British Slang
73	İngiliz Argosu	şansa bak!	tough shit! expr.
74	İngiliz Argosu	şansa bak!	tough titty! expr.