a boy - Türkçe İngilizce Sözlük

a boy

"a boy" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 107 sonuç

İngilizce Türkçe
Colloquial
a mama's boy [us] i. ana kuzusu
The children called Tom a mama's boy.
Çocuklar Tom'a ana kuzusu diyorlardı.

More Sentences
a mama's boy [us] i. süt çocuğu
Tom was always a mama's boy.
Tom her zaman bir süt çocuğuydu.

More Sentences
Idioms
a golden boy i. altın çocuk
Tom is a golden boy.
Tom bir altın çocuk.

More Sentences
a whipping boy i. şamar oğlanı
They simply need a whipping boy.
Sadece bir şamar oğlanına ihtiyaçları var.

More Sentences
General
male servant in charge of a boy i. lala
decision on the future marriage of a boy and a girl in the cradle i. beşik kertmesi
a boy without a girlfriend i. sap
a wild feral boy i. yabani bir çocuk
bald boy (a turkish fictional character) i. keloğlan
a box boy i. kutucu çocuk
a box boy i. kutu/paket taşıyan çocuk
from a boy zf. çocukluğundan beri
Proverb
all work and no play makes jack a dull boy çok fazla çalışmak insanı sıkar
all work and no play makes jack a dull boy soluklanmayan at yol almaz
all work and no play makes jack a dull boy çalış çalış nereye kadar
never send a boy to do a man's job harman dövmek keçinin işi değil
never send a boy to do a man's job ağaçtan maşa (abdaldan paşa) olmaz
never send a boy to do a man's job her ağaçtan kaşık olmaz
never send a boy to do a man's job çocuğa iş buyuran, ardınca kendi gider
never send a boy to do a man's job çocuğu işe sal, ardınca sen var
never send a boy to do a man's job çocuğa iş, ardına sen düş
never send a boy to do a man's job önemli işler beceriksiz kişilere yaptırılamaz
all work and no play makes jack a dull boy aşırı/sürekli çalışmak insanı sıkıcı biri yapar
all work and no play makes jack a dull boy aşırı/sürekli çalışmak insanı sıkıcı biri yapar
Colloquial
broth of a boy [irish] i. enerjik/ele avuca sığmaz/cin gibi delikanlı/çocuk
broth of a boy [irish] i. ayaklı canavar
broth of a boy [irish] i. velet
a broth of a boy [irish] i. enerjik/ele avuca sığmaz/cin gibi delikanlı/çocuk
a broth of a boy [irish] i. ayaklı canavar
a broth of a boy [irish] i. velet
a 5-year-old boy i. beş yaşında bir erkek çocuk
a mummy's boy i. ana kuzusu
a mummy's boy i. anasının kuzusu
a mummy's boy i. muhallebi çocuğu
a mummy's boy i. süt kuzusu
a mummy's boy i. süt çocuğu
a mother's boy i. ana kuzusu
a mother's boy i. anasının kuzusu
a mother's boy i. muhallebi çocuğu
a mother's boy i. süt kuzusu
a mother's boy i. süt çocuğu
a mama's boy [us] i. anasının kuzusu
a mama's boy [us] i. muhallebi çocuğu
a mama's boy [us] i. süt kuzusu
that-a-boy! ünl. aferin oğluma!
that-a-boy! ünl. millet erkek/delikanlı görsün
that-a-boy! ünl. işte erkek/delikanlı böyle yapar
that-a-boy! ünl. erkek/delikanlı dediğin işte böyle yapar
who's a pretty boy then ünl. kimmiş bu güzel/tatlı çocuk
who's a pretty boy then ünl. hanimiş benim güzel oğlum
I'm a big boy/girl now expr. ben büyüdüm artık
I'm a big boy/girl now expr. ben artık bebek/küçük bir çocuk değilim
Idioms
broth of a boy i. afacan çocuk
broth of a boy i. hareketli çocuk
broth of a boy i. enerjik çocuk
broth of a boy i. hiperaktif çocuk
broth of a boy i. ele avuca sığmayan çocuk
a backroom boy i. adsız kahraman
a mummy's boy i. ana kuzusu
a mama's boy i. ana kuzusu
a mother's boy i. ana kuzusu
a mummy's boy i. anasının kuzusu
a mama's boy i. anasının kuzusu
a mother's boy i. anasının kuzusu
a wide boy i. dürüst olmayan yollarla para kazanmaya çalışan kimse
a wide boy i. dolandırıcı
a whipping boy i. günah keçisi
a backroom boy i. isimsiz kahraman
a rent boy i. jigolo
a mother's boy i. muhallebi çocuğu
a mama's boy i. muhallebi çocuğu
a mummy's boy i. muhallebi çocuğu
a backroom boy i. perde arkasındaki adam
a mummy's boy i. süt çocuğu
a mother's boy i. süt çocuğu
a mother's boy i. süt kuzusu
a mama's boy i. süt çocuğu
a rent boy i. tele erkek
a slip of a boy/girl i. ufak tefek zayıf genç erkek/kız
a wide boy i. vurguncu
a wide boy i. yolsuz
a blue-eyed boy i. gözde
a blue-eyed boy i. baş tacı
a blue-eyed boy i. birinin göz bebeği
a slip of a boy [old-fashioned] i. ufak tefek genç kız
a slip of a boy [old-fashioned] i. çıtı pıtı genç kız
boy a pig a poke f. bilmeden veya incelemeden bir şeyi satın almak
be as happy as a sand boy f. ağzı kulaklarına varmak
go at something like a boy killing snakes f. dört elle sarılmak
go at like a boy killing snakes f. dört elle sarılmak
since adam was a boy zf. çok uzun zamandır/süredir
since adam was a boy zf. çok uzun zamandan beri/bu yana
since adam was a boy zf. fi tarihinden beri
as happy as a sand boy expr. çok sevinçli
as happy as a sand boy expr. çok mutlu
as happy as a sand boy expr. havalara uçmuş
as happy as a sand boy expr. memnun
as happy as a sand boy expr. mutluluktan havalarda
Speaking
there's a good boy expr. aferin oğluma
when i was a little boy expr. küçük bir çocukken
I have 2 siblings one is a girl and one is a boy expr. merhaba benim 2 tane kardeşim var birisi kız birisi erkek
I have 2 siblings one is a girl and one is a boy expr. merhaba benim 2 kardeşim var birisi kız birisi erkek
Slang
a nancy boy i. efemine
a boy toy i. kendinden yaşça çok büyük bir kadınla birlikte olan genç erkek
a toy boy i. kendinden yaşça çok büyük bir kadınla birlikte olan genç erkek
a gimpy leg boy i. topal çocuk
a nancy boy i. (eşcinsel erkekler için) kadınsı

"a boy" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç

Türkçe İngilizce
Technical
boy'a kesme cut-to-length i.
boy'a kesilmemiş kangal uncropped coil i.
boy'a kesme shear-to-length i.
boy'a kesim cut-to-length i.
Marine Biology
boy-ağırlık ilişkisi length-weight relationship i.
Zoology
macaristan'a özgü orta boy bir köpek ırkı vizsla i.