Geçmiş

a hit

"a hit" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 215 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	a huge hit i.	çok popüler
2	Genel	make a hit f.	tutulmak
3	Genel	make a hit f.	üstün başarı sağlamak
4	Genel	make a hit with somebody f.	olumlu bir izlenim bırakmak
5	Genel	hit on a good idea f.	aklına parlak bir fikir gelmek
6	Genel	make a hit f.	olumlu bir izlenim bırakmak
7	Genel	hit a target f.	denk getirmek
8	Genel	make a hit f.	çok beğenilmek
9	Genel	hit a raw nerve f.	bamteline basmak
10	Genel	(a car) to hit f.	araba çarpmak
11	Genel	hit a vehicle coming in the opposite direction f.	karşı yönden seyreden araca çarpmak
12	Genel	hit a truck coming in the opposite direction f.	karşı yönden seyreden kamyona çarpmak
13	Genel	hit a car coming in the opposite direction f.	karşı yönden seyreden arabaya çarpmak
14	Genel	hit a car coming in the opposite direction f.	karşı yönden gelen arabaya çarpmak
15	Genel	hit a vehicle coming in the opposite direction f.	karşı yönden gelen araca çarpmak
16	Genel	hit a truck coming in the opposite direction f.	karşı yönden gelen kamyona çarpmak
17	Genel	hit a truck coming in the opposite direction f.	karşı yönden seyreden bir kamyona çarpmak
18	Genel	hit with a stick f.	sopayla vurmak
19	Genel	make a hit with someone f.	birinin gönlünü hoş etmek
20	Genel	career off the road and hit a tree f.	yoldan çıkıp ağaca çarpmak
21	Genel	get hit by a falling-bullet from a celebratory gun fire f.	maganda kurşununa kurban gitmek
22	Genel	hit a kid crossing the street f.	karşıdan karşıya geçen çocuğa çarpmak
23	Genel	take a hit f.	burnundan solumak
24	Genel	hit a checker f.	(tavlada) pul kırmak
25	Genel	hit a problem f.	bir sorun ile karşılaşmak
26	Genel	hit a policeman f.	polis memuruna vurmak
27	Genel	hit a man when he's down! ünl.	vur abalıya!
Proverb
28	Atasözü	a hit dog will holler	yarası olan gocunur
Colloquial
29	Konuşma Dili	a hit maker i.	hit şarkı yapan/hazırlayan/besteleyen kimse
30	Konuşma Dili	hit a traffic jam f.	trafiğe takılmak
31	Konuşma Dili	take a hit f.	darbe almak
32	Konuşma Dili	take a hit f.	olumsuz etkilenmek
33	Konuşma Dili	hit a home run f.	beysbol veya softbolda topu, dört kaleyi de alıp sayı yapmaya izin verecek şekilde iç sahanın dışına vurmak
34	Konuşma Dili	hit a home run f.	sayı turu vuruşu yapmak
35	Konuşma Dili	hit a home run f.	sayı kazandıran vuruş yapmak
36	Konuşma Dili	make a hit f.	başarıya ulaşmasını sağlamak
37	Konuşma Dili	make a hit f.	başarıya ulaştırmak
38	Konuşma Dili	make a hit f.	büyük çıkış yaptırmak
39	Konuşma Dili	make a hit f.	patlatmak (başarıya ulaştırmak)
40	Konuşma Dili	make a hit f.	hit yapmak
41	Konuşma Dili	make a hit f.	çok büyük başarı elde etmek
42	Konuşma Dili	make a hit f.	hit olmak
43	Konuşma Dili	make a hit f.	zirveye çıkmak
44	Konuşma Dili	make a hit f.	çok başarılı olmak
45	Konuşma Dili	be a hit f.	çok büyük başarı elde etmek
46	Konuşma Dili	be a hit f.	hit olmak
47	Konuşma Dili	be a hit f.	zirveye çıkmak
48	Konuşma Dili	be a hit f.	çok başarılı olmak
49	Konuşma Dili	take a hit f.	büyük kayıplar vermek
50	Konuşma Dili	take a hit f.	ağır kayıplara uğramak
51	Konuşma Dili	take a hit f.	kötü şekilde etkilenmek
52	Konuşma Dili	take a hit f.	tahrip edilmek
53	Konuşma Dili	take a hit f.	zarar görmek
54	Konuşma Dili	take a hit f.	kötü etkilenmek
55	Konuşma Dili	take a hit f.	darbe almak
56	Konuşma Dili	hit a low f.	çakılmak
57	Konuşma Dili	hit a low f.	dibi görmek
Idioms
58	Deyim	a hit list i.	kara liste
59	Deyim	a hit man i.	kiralık katil
60	Deyim	a hit list i.	ölüm listesi
61	Deyim	a one-hit wonder i.	sadece tek bir şarkı ile ünlü olmuş sonradan unutulmuş kimse
62	Deyim	a hit man i.	tetikçi
63	Deyim	a one-hit wonder i.	tek atımlık barut
64	Deyim	a smash hit i.	ses getiren parça/film/oyun/albüm
65	Deyim	a smash hit i.	büyük başarı elde eden parça/film/oyun/albüm
66	Deyim	a smash hit i.	çok popüler olan parça/film/oyun/albüm
67	Deyim	a smash hit i.	satış/gişe rekorları kıran albüm/film/oyun
68	Deyim	a smash hit i.	hit parça/şarkı/albüm
69	Deyim	hit one's head against a brick wall f.	boşa kürek sallamak
70	Deyim	hit a home run f.	başarılı olmak
71	Deyim	hit a happy medium f.	bir orta yol bulmak
72	Deyim	hit a home run f.	başarmak
73	Deyim	put a hit on someone f.	birini öldürtmek için kiralık katil tutmak
74	Deyim	hit one's head against a brick wall f.	boşa kürek çekmek
75	Deyim	(hit you) like a ton of bricks f.	balyoz gibi inmek
76	Deyim	hit a nerve f.	damarına basmak
77	Deyim	hit a raw nerve f.	canını sıkmak
78	Deyim	hit a wall f.	duvara toslamak
79	Deyim	hit a brick wall f.	duvara toslamak
80	Deyim	hit a man when he's down f.	düşene tekme atmak
81	Deyim	hit a bad patch f.	çıkmaza girmek
82	Deyim	hit one's head against a brick wall f.	deveye hendek atlatmak
83	Deyim	hit a parking lot on f.	duran trafiğe yakalanmak
84	Deyim	hit a snag f.	çıkmaza girmek
85	Deyim	hit a nerve f.	canını sıkmak
86	Deyim	hit a nerve f.	gına getirmek
87	Deyim	hit a raw nerve f.	gına getirmek
88	Deyim	hit one's head against a brick wall f.	havanda su dövmek
89	Deyim	hit somebody like a ton of bricks f.	feleği şaşmak
90	Deyim	make a hit with f.	gönlünü kazanmak
91	Deyim	make a hit with f.	gönlünü fethetmek
92	Deyim	hit somebody like a ton of bricks f.	eşekten düşmüşe dönmek
93	Deyim	hit a sour note f.	gölge düşürmek
94	Deyim	hit one's head against a brick wall f.	iğneyle kuyu kazmak
95	Deyim	hit a sour note f.	içine etmek
96	Deyim	hit a raw nerve f.	moralini bozmak
97	Deyim	hit somebody like a ton of bricks f.	neye uğradığını şaşırtmak
98	Deyim	hit the broad side of a barn f.	kolay görünen işi yapamamak
99	Deyim	hit a nerve f.	moralini bozmak
100	Deyim	hit the side of a barn f.	kolay görünen işi yapamamak
101	Deyim	hit a happy medium f.	ortasını bulmak
102	Deyim	hit somebody like a ton of bricks f.	tokat gibi çarpmak
103	Deyim	hit a sour note f.	tadını kaçırmak
104	Deyim	make a hit with f.	(birinin) gözüne girmek
105	Deyim	hit a plateau f.	(büyüme/satışlarda artış vs sonrası) bir durgunluk dönemine girmek
106	Deyim	hit a parking lot on f.	(bir yolda) trafiğe çakılıp kalmak
107	Deyim	hit a nerve f.	yarasına tuz basmak
108	Deyim	go through/hit a sticky patch f.	tatsızlık/zorluk yaşamak
109	Deyim	go through/hit a sticky patch f.	tatsız/zorlu bir döneme girmek
110	Deyim	go through/hit a sticky patch f.	berbat bir döneme girmek
111	Deyim	go through/hit a sticky patch f.	tatsız/zor zamanlar yaşamak
112	Deyim	go through/hit a sticky patch f.	sıkıntılı/zor bir dönemde olmak
113	Deyim	go through/hit a sticky patch f.	güç bir dönemde olmak
114	Deyim	go through/hit a sticky patch f.	sıkıntılı/zor bir dönem geçiriyor olmak
115	Deyim	go through/hit a sticky patch f.	güç bir dönem geçiriyor olmak
116	Deyim	go through/hit a sticky patch f.	zorluk/güçlük çekmek
117	Deyim	go through/hit a sticky patch f.	yokluk/cefa çekmek
118	Deyim	go through/hit a sticky patch f.	sıkıntı çekmek
119	Deyim	go through/hit a sticky patch f.	dara/sıkıntıya düşmek
120	Deyim	hit a sticky patch f.	tatsızlık/zorluk yaşamak
121	Deyim	hit a sticky patch f.	tatsız/zorlu bir döneme girmek
122	Deyim	hit a sticky patch f.	berbat bir döneme girmek
123	Deyim	hit a sticky patch f.	tatsız/zor zamanlar yaşamak
124	Deyim	hit a sticky patch f.	sıkıntılı/zor bir dönemde olmak
125	Deyim	hit a sticky patch f.	güç bir dönemde olmak
126	Deyim	hit a sticky patch f.	sıkıntılı/zor bir dönem geçiriyor olmak
127	Deyim	hit a sticky patch f.	güç bir dönem geçiriyor olmak
128	Deyim	hit a sticky patch f.	zorluk/güçlük çekmek
129	Deyim	hit a sticky patch f.	yokluk/cefa çekmek
130	Deyim	hit a sticky patch f.	sıkıntı çekmek
131	Deyim	hit a sticky patch f.	dara/sıkıntıya düşmek
132	Deyim	be a hit with (someone) f.	(biri) tarafından beğenilmek
133	Deyim	be a hit with (someone) f.	(birileri) arasında bir hit olmak
134	Deyim	be/make a (big, large, great) hit with somebody f.	(biri) tarafından (çok) beğenilmek
135	Deyim	be/make a (big, large, great) hit with somebody f.	(birileri) arasında (büyük) bir hit olmak
136	Deyim	hit a bad/sticky patch f.	zor bir döneme girmek
137	Deyim	hit a stone wall f.	sert kayaya çarpmak
138	Deyim	hit a stone wall f.	çetin bir zorlukla/engelle karşılaşmak
139	Deyim	hit a stone wall f.	aşılamaz bir güçlükle/engelle karşılaşmak
140	Deyim	hit a stone wall f.	önüne aşılamaz bir güçlük/engel çıkmak
141	Deyim	hit a stone wall f.	sarsılmaz bir güçlükle/engelle karşılaşmak
142	Deyim	make a (big, great) hit with somebody f.	birinde olumlu bir izlenim bırakmak/yaratmak
143	Deyim	make a (big, great) hit with somebody f.	biri tarafından çok beğenilmek
144	Deyim	make a (big, great) hit with somebody f.	biri tarafından tutulmak
145	Deyim	be a (big, great) hit with somebody f.	birinde olumlu bir izlenim bırakmak/yaratmak
146	Deyim	be a (big, great) hit with somebody f.	biri tarafından çok beğenilmek
147	Deyim	be a (big, great) hit with somebody f.	biri tarafından tutulmak
148	Deyim	be a hit with somebody f.	biri tarafından çok beğenilmek
149	Deyim	be a hit with somebody f.	birileri arasında büyük bir hit olmak
150	Deyim	be a hit with somebody f.	birini çok etkilemek
151	Deyim	be a hit with somebody f.	birinde olumlu bir izlenim bırakmak
152	Deyim	make a hit with somebody f.	biri tarafından çok beğenilmek
153	Deyim	make a hit with somebody f.	birileri arasında büyük bir hit olmak
154	Deyim	make a hit with somebody f.	birini çok etkilemek
155	Deyim	make a hit with somebody f.	birinde olumlu bir izlenim bırakmak
156	Deyim	make a (big, great) hit with somebody f.	biri tarafından çok beğenilmek
157	Deyim	make a (big, great) hit with somebody f.	birileri arasında büyük bir hit olmak
158	Deyim	make a (big, great) hit with somebody f.	birini ilk görüşte çok etkilemek
159	Deyim	make a (big, great) hit with somebody f.	birinde olumlu bir izlenim bırakmak
160	Deyim	be a (big, great) hit with somebody f.	biri tarafından çok beğenilmek
161	Deyim	be a (big, great) hit with somebody f.	birileri arasında büyük bir hit olmak
162	Deyim	be a (big, great) hit with somebody f.	birini ilk görüşte çok etkilemek
163	Deyim	be a (big, great) hit with somebody f.	birinde olumlu bir izlenim bırakmak
164	Deyim	couldn't hit the side of a barn f.	koskoca hedefi bile vuramamış olmak/vuramamak
165	Deyim	couldn't hit the side of a barn f.	kötü atış yapmış olmak/yapmak
166	Deyim	couldn't hit the side of a barn f.	koskoca bir hedefi bile vurmaktan aciz olmak
167	Deyim	couldn't hit the side of a barn f.	ıskalamak
168	Deyim	hit a bad patch f.	zor bir dönemde olmak
169	Deyim	hit a bad patch f.	zor bir dönemden geçmek
170	Deyim	hit a sticky patch f.	zor bir dönemde olmak
171	Deyim	hit a sticky patch f.	zor bir dönemden geçmek
172	Deyim	hit (one) like a brick wall f.	(birini) beyninden vurulmuşa döndürmek
173	Deyim	hit (one) like a brick wall f.	(birini) derinden sarsmak
174	Deyim	hit (one) like a brick wall f.	(birini) çok üzmek
175	Deyim	hit (one) like a brick wall f.	(birini) mahvetmek
176	Deyim	hit (one) like a brick wall f.	(birini) dağıtmak/darmaduman etmek
177	Deyim	hit (one) like a brick wall f.	(birini) çok etkilemek
178	Deyim	hit (one) like a brick wall f.	(birine) balyoz/tokat gibi inmek
179	Deyim	hit (one) like a ton of bricks f.	(birini) beyninden vurulmuşa döndürmek
180	Deyim	hit (one) like a ton of bricks f.	(birini) derinden sarsmak
181	Deyim	hit (one) like a ton of bricks f.	(birini) çok üzmek
182	Deyim	hit (one) like a ton of bricks f.	(birini) mahvetmek
183	Deyim	hit (one) like a ton of bricks f.	(birini) dağıtmak/darmaduman etmek
184	Deyim	hit (one) like a ton of bricks f.	(birini) çok etkilemek
185	Deyim	hit (one) like a ton of bricks f.	(birine) balyoz/tokat gibi inmek
186	Deyim	make a hit with (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) gönlünü fethetmek
187	Deyim	make a hit with (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) gözüne girmek
188	Deyim	make a hit with (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) beğenisini kazanmak
189	Deyim	make a hit with (someone or something) f.	(birinde/bir şeyde) olumlu bir izlenim bırakmak
190	Deyim	born on third base but believes (one) hit a triple s.	hazıra konup kendi yapmış gibi davranan
191	Deyim	born on third base but believes (one) hit a triple s.	hazıra konup kendi başarısıymış gibi gösteren
192	Deyim	couldn't hit a bull in the ass with a bass fiddle expr.	beceriksiz
193	Deyim	can't hit the side of a barn expr.	koskoca hedefi bile vuramayan
194	Deyim	can't hit the side of a barn expr.	koskoca bir hedefi bile vurmaktan aciz
195	Deyim	can't hit the broad side of a barn expr.	koskoca hedefi bile vuramayan
196	Deyim	can't hit the broad side of a barn expr.	koskoca bir hedefi bile vurmaktan aciz
197	Deyim	couldn't hit a bull in the ass with a bass fiddle expr.	sakar
198	Deyim	(hit you) like a ton of bricks expr.	tokat gibi inmek
Speaking
199	Konuşma	why don't you take a hit? expr.	neden bir fırt almıyorsun?
200	Konuşma	why don't you take a hit? expr.	neden bir fırt çekmiyorsun?
201	Konuşma	why don't you take a hit? expr.	neden bir nefes çekmiyorsun?
Automotive
202	Otomotiv	hit a parked vehicle f.	park halindeki araca çarpmak
Baseball
203	Beysbol	a walk is as good as a hit expr.	bir yürüyüş bir vuruş kadar değerlidir
204	Beysbol	a walk is as good as a hit expr.	yürümek de vuruş yapmak da vuruş yapan oyuncuyu birinci kaleye yükseltir
Slang
205	Argo	hit a house f.	bir evi soymak
206	Argo	hit a few games f.	birkaç el oynamak
207	Argo	hit a lick f.	otuzbir çekmek
208	Argo	hit a lick f.	parayı bulmak
209	Argo	hit a lick f.	tavşanı tokatlamak
210	Argo	make a hit f.	birinin emriyle başka birini vurmak
211	Argo	make a hit f.	bir anlaşma üzerine birini vurmak
212	Argo	make a hit f.	cinayet işlemek
213	Argo	make a hit f.	adam öldürmek
214	Argo	put a hit (out) on (one) f.	(birinin) ölüm/suikast emrini vermek
215	Argo	put a hit (out) on (one) f.	(birinin) infaz emirini vermek

"a hit" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Music
1	Müzik	pink floyd albümü ve syd barret'a ithafen yazılmış hit parçası (1975)	wish you were here i.