açılmamış - Türkçe İngilizce Sözlük

açılmamış

"açılmamış" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

Türkçe İngilizce
General
açılmamış unopened s.
An uninterpreted dream is like an unopened letter.
Yorumlanmamış bir rüya açılmamış bir mektup gibidir.

More Sentences
Trade/Economic
açılmamış unopened s.
The letters Tom wrote to Mary were returned unopened.
Tom'un Mary'ye yazdığı mektuplar açılmadan iade edildi.

More Sentences
General
açılmamış unexpanded s.
Colloquial
açılmamış the dl (down low) i.
açılmamış the down low i.
Computer
açılmamış unpacked s.
Social Sciences
açılmamış in the closet s.

"açılmamış" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 36 sonuç

Türkçe İngilizce
General
erişime açılmamış yazılı materyal gray literature i.
kenarları açılmamış (sayfalar) uncut s.
açılmamış (kol) unextended (arm) s.
hakkında soruşturma açılmamış unindicted s.
çukur açılmamış undug s.
delik açılmamış unvented s.
açılmamış bir çiçeğin kendi kendine döllenmesi ile ilgili olarak cleistogamously zf.
Idioms
gözü açılmamış olmak fall off the cabbage truck f.
gözü açılmamış olmak fall off the turnip truck f.
orijinal paketinde hiç açılmamış mint in box s.
orijinal paketinde hiç açılmamış mintin box s.
Formal
resmen açılmamış uninaugurated s.
Trade/Economic
açılmamış mektup unopened letter i.
Law
davanın açılmamış sayılmasına karar verme accepting filed case as non filed i.
Technical
açılmamış malzeme ambalajı bulk stock i.
açılmamış delik blind hole i.
açılmamış (kangal) uncoiled s.
diş açılmamış non-threaded s.
yiv açılmamış unfluted s.
oluk açılmamış unfluted s.
zıvana açılmamış unmortised s.
Computer
oturum açılmamış not logged in expr.
oturum açılmamış not logged on expr.
Dyeing
beyazla açılmamış saturated s.
Automotive
açılmamış hava yastığı ünitesi intact airbag assembly i.
Marine
denize açılmamış under bare poles s.
denize açılmamış unsailed s.
Optics
beyaz ile açılmamış renk saturated color i.
Botanic
açılmamış bir çiçeğin kendi kendine döllenmesi cleistogamy i.
henüz açılmamış eğrelti otu yaprağı miha [nz] i.
Agriculture
açılmamış çiçek salkımı (somak) inflorescence f.
oluk açılmamış (toprak) unfurrowed s.
Social Sciences
kendisini lgbti çatısı altında tanımlayıp şu ya da bu sebepten açılmamış veya açılmayan in the closet s.
Military
açılmamış yataklar inactive beds i.
Slang
(özellikle erkek için) açılmamış eşcinsel olmak be on the dl f.
Modern Slang
açılmamış olan ve kendi eşcinselliğinden korktuğu için diğer eşcinsellere sert şekilde saldıran eşcinsel kimse a steven crowder i.