abreast - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

abreast

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"abreast" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 17 sonuç

İngilizce Türkçe
General
abreast i. haberdar
abreast i. yenilikleri takip eden
abreast i. son gelişmeler ile ilgili bilgi sahibi
abreast zf. bir hizada
abreast zf. beraber
abreast zf. aynı hizada
abreast zf. başabaş
abreast zf. yan yana
abreast zf. yanyana
abreast zf. aynı seviyede
Aeronautic
abreast i. saf nizamı (kol uçuşunda)
Marine
abreast f. bordalamak
abreast zf. borda doğrultusunda
abreast zf. apazlama
abreast zf. borda yönünde
abreast zf. borda bordaya
abreast zf. borda yönü

"abreast" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 50 sonuç

İngilizce Türkçe
General
five-abreast i. at arabasına bağlanan beşli çubuk
five-abreast i. beş atın yan yana araç çekmesini sağlayan düzenek
five-abreast i. yan yana araç çeken beş at
four-abreast i. dört atın yan yana gitmesini sağlayan aparat
four-abreast i. yan yana hizalanmış dört at
keep abreast of f. (son gelişmelerden) haberdar olmak
keep abreast of f. ile atbaşı gitmek
keep abreast of f. haberdar etmek
keep abreast of f. (son gelişmeler hakkında) bilgi sahibi olmak
keep abreast f. son gelişmelerden haberdar olmak
keep abreast of all the latest developments f. gelişmeleri takip etmek
get abreast f. aynı düzeye gelerek uyum sağlamak
get abreast f. aynı düzeye gelmek
get abreast f. borda bordaya gelmek
abreast of s. ayak uyduran
abreast of s. -e ayak uyduran
abreast of s. ayak uydurarak
abreast of s. gelişmelerden haberdar
abreast with zf. ayak uydurarak
Idioms
stay abreast of (someone or something) f. gelişmelerden haberdar olmak
stay abreast of (someone or something) f. gelişmelerden habersiz kalmamak
stay abreast of (someone or something) f. gündemi takip etmek
stay abreast of (someone or something) f. gelişmeleri yakından takip etmek
stay abreast of (someone or something) f. ayak uydurmak
stay abreast of (someone or something) f. yetişmek/geri kalmamak
keep abreast of f. çağını izlemek
keep abreast of f. gelişmeleri takip etmek
keep abreast of f. gelişmeleri izlemek
keep abreast of f. güncel kalmak
keep abreast of the times f. zamana ayak uydurmak
keep abreast of f. (son gelişmelerden) haberdar olmak
keep abreast of something f. bir şeyden haberdar olmak
keep abreast of something f. bir şeyi yakından takip etmek
keep abreast of something f. son gelişmeler hakkında bilgi sahibi olmak
keep abreast of something f. son gelişmelerden haberdar olmak
keep abreast of something f. gelişmeleri takip etmek
keep abreast of something f. gelişmeleri izlemek
keep abreast of something f. bir şey hakkında güncel kalmak
stay abreast of something f. bir şeyden haberdar olmak
abreast of someone or something s. birine/bir şeye ayak uyduran
abreast of someone or something s. birinin/bir şeyin hızını veya temposunu yakalayan
abreast of someone or something s. birine/bir şeye yetişen
abreast of someone or something s. birinden/bir şeyden geri kalmayan
abreast of someone or something s. biriyle/bir şeyle atbaşı giden
abreast of someone or something s. birinden/bir şeyden haberdar
abreast of someone or something s. biri/bir şey hakkındaki gelişmeleri takip etden/izleyen
abreast of someone or something s. birini/bir şeyi yakından takip eden
abreast of someone or something s. biri/bir şey hakkında güncel kalan
Marine
line-abreast i. borda hattı
Agriculture
abreast milk parlour i. paralel duraklı sağım odası