Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Law | ||
Hukuk | aleyhinde tanıklık etmek | give evidence against f. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | (birinin/bir şeyin) aleyhinde tanıklık etmek | testify against (someone or something) f. | ||
I don't want to testify against Tom. Tom'un aleyhine tanıklık etmek istemiyorum. More Sentences |