Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | altın yaldızlı | gilded s. | ||
Gilded reins do not make for a better horse. Altın yaldızlı dizginler atı daha iyi bir at yapmaz. More Sentences |
||||
Genel | altın yaldızlı | gilt s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | altın veya yaldızlı metalden yapılmış ince levha | gold latten i. |
Genel | altın yaldızlı olmayan | unbegilt s. |
Technical | ||
Teknik | altın yaldızlı gümüş | silver gilt i. |
Teknik | altın yaldızlı metal | gilded metal i. |
Teknik | altın yaldızlı metal | gilt metal i. |
Teknik | ince altın yaldızlı donuk bal renkli cam | aventurine i. |
Teknik | (kitap kapağında) altın yaldızlı damga | gold blocking i. |
Sport | ||
Spor | okçuluk hedefinin yaldızlı veya altın merkez noktası | gold i. |