Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrases | ||
İfadeler | anlaşmazlıkta | in disagreement expr. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | anlaşmazlıkta | at issue expr. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (bir anlaşmazlıkta) aralarını bulmak | arbitrate in (a dispute) f. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | anlaşmazlıkta centilmence veya kibar davranış | queensberry rules i. |
Politics | ||
Siyasal | siyasal bir anlaşmazlıkta rakip olan taraflar | case parties i. |
Logic | ||
Mantık | (tartışma veya anlaşmazlıkta) etkililik | logic i. |
Mantık | (tartışma veya anlaşmazlıkta) kuvvetli yön | logic i. |
Mantık | (tartışma veya anlaşmazlıkta) nüfuz | logic i. |