bağdaştırmak - Türkçe İngilizce Sözlük

bağdaştırmak

"bağdaştırmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bağdaştırmak associate f.
We obviously do not associate ourselves with such a verbal masquerade on such a dramatic subject.
Böylesine dramatik bir konuda kendimizi bu tür bir sözlü maskaralıkla bağdaştırmadığımız açıktır.

More Sentences
bağdaştırmak correlate f.
I used to correlate love with sex.
Eskiden aşkı seksle bağdaştırırdım.

More Sentences
bağdaştırmak reconcile f.
How does the Council reconcile its proclamation of the Charter with its policy on recruitment?
Konsey, Şart'ı ilan etmesi ile işe alım politikasını nasıl bağdaştırıyor?

More Sentences
bağdaştırmak accommodate f.
bağdaştırmak square with f.
bağdaştırmak harmonize f.
bağdaştırmak accommodate to f.
bağdaştırmak ensure harmony f.
bağdaştırmak adapt f.
bağdaştırmak associate with f.
bağdaştırmak harmonise f.
bağdaştırmak herd f.
bağdaştırmak domesticate f.
bağdaştırmak consort f.
bağdaştırmak corelate [uk] f.
Colloquial
bağdaştırmak affiliate f.
Computer
bağdaştırmak fit f.
bağdaştırmak adapt f.

"bağdaştırmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yeniden bağdaştırmak reassociate f.
(iyonize gazın) yeniden iyonlarını bağdaştırmak deionize f.
kendini belirli bir grup ile bağdaştırmak self-identify f.
Phrasals
birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle bağdaştırmak associate someone or something with someone or something f.
birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle bağdaştırmak connect someone or something (up) to someone or something f.
birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle bağdaştırmak connect someone or something (up) with someone or something f.
bir şeyi bir şeyle bağdaştırmak correlate something with something f.
(bir şeyle) bağdaştırmak reconcile with (something) f.