Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
be down
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"be down"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 52 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Colloquial
1
Konuşma Dili
be down
f.
beş parasız kalmak
2
Konuşma Dili
be down
f.
dımdızlak ortada kalmak
3
Konuşma Dili
be down
f.
mutsuz olmak
4
Konuşma Dili
be down
f.
modu düşmek
5
Konuşma Dili
be down
f.
kendini kötü hissetmek
6
Konuşma Dili
be down
f.
içi kararmak
7
Konuşma Dili
be down
f.
bunalımda olmak
8
Konuşma Dili
be down
f.
keyifsiz hissetmek
9
Konuşma Dili
be down
f.
memnun olmak
10
Konuşma Dili
be down
f.
hoşnut olmak
11
Konuşma Dili
be down
f.
kabullenmek
12
Konuşma Dili
be down
f.
onaylamak
13
Konuşma Dili
be down
f.
sorun olmamak
14
Konuşma Dili
be down
f.
aşağıda olmak
15
Konuşma Dili
be down
f.
biraz ileride olmak
16
Konuşma Dili
be down
f.
yolun aşağısında olmak
17
Konuşma Dili
be down
f.
geçici olarak çalışmamak
18
Konuşma Dili
be down
f.
servis dışı kalmak
19
Konuşma Dili
be down
f.
geçici olarak kullanılamamak
20
Konuşma Dili
be down
f.
(yakıt, benzin) az kalmak
21
Konuşma Dili
be down
f.
daha aşağı seviyede olmak
22
Konuşma Dili
be down
f.
daha düşük kaliteli olmak
23
Konuşma Dili
be down
f.
modu düşmek
24
Konuşma Dili
be down
f.
kendini kötü hissetmek
25
Konuşma Dili
be down
f.
içi kararmak
26
Konuşma Dili
be down
f.
bunalımda olmak
27
Konuşma Dili
be down
f.
keyifsiz hissetmek
28
Konuşma Dili
be down
f.
bir fikri veya davranışı onaylamamak
29
Konuşma Dili
be down
f.
bir fikre veya davranışa karşı çıkmak
30
Konuşma Dili
be down
f.
(fiyat, miktar) ... kadara düşmek
31
Konuşma Dili
be down
f.
(miktar) ... kadara azalmak
32
Konuşma Dili
be down
f.
(fiyat, miktar) ... kadara inmek
33
Konuşma Dili
be down
f.
… kadar parası/yakıtı kalmak
34
Konuşma Dili
be down
f.
(fikir, görüş birine) uymak
35
Konuşma Dili
be down
f.
(biriyle) aynı fikirde olmak
36
Konuşma Dili
be down
f.
(biriyle) işbirliği yapmak
37
Konuşma Dili
be down
f.
(birini veya bir fikri) uygun görmek/bulmak
38
Konuşma Dili
be down
f.
bir planın içine dahil olmak, (birinin) arkadaşlığından hoşlanmak
39
Konuşma Dili
be down
f.
(biriyle) anlaşmak
40
Konuşma Dili
be down
f.
(biriyle) uyuşmak
41
Konuşma Dili
be down
f.
(bir şeyle) uğraşmaktan hoşlanmak
42
Konuşma Dili
be down
f.
bilgi sahibi olmak
43
Konuşma Dili
be down
f.
'-den anlamak
44
Konuşma Dili
be down
f.
bilgili olmak
45
Konuşma Dili
be down
f.
tecrübeli olmak
Idioms
46
Deyim
be down
f.
aşağı inmek
47
Deyim
be down
f.
azalmak
48
Deyim
be down
f.
içerde olmak
49
Deyim
be down
f.
kaydedilmek
50
Deyim
be down
f.
miktar olarak düşmek
51
Deyim
be down
f.
rapor edilmek
52
Deyim
be down
f.
yazılmak
"be down"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 334 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
be upside down
f.
alt üst olmak
2
Genel
be weighed down
f.
belini bükmek (bir görev/sorumluluk vb)
3
Genel
be weighed down with
f.
çok yüklü olmak (belirli bir şeyle)
4
Genel
be swooped down
f.
basılmak
5
Genel
be raided down
f.
basılmak
6
Genel
be upside down
f.
altüst olmak
7
Genel
be turned down
f.
kısmak (ses)
8
Genel
be unable to slow down
f.
hızını alamamak
9
Genel
be down in the mouth
f.
kan ağlamak
10
Genel
be weighed down
f.
yüklü olmak (dert/keder)
11
Genel
be always running somebody down
f.
bir kimseyi her yerde kötülemek
12
Genel
be down for
f.
yazılmak
13
Genel
be pulled down
f.
yıktırılmak
14
Genel
be unable to settle down
f.
dikiş tutturamamak
15
Genel
be down in the dumps
f.
canı sıkkın olmak
16
Genel
be down in the dumps
f.
çok neşesiz olmak
17
Genel
be sent down
f.
yemek
18
Genel
be tied down
f.
başı bağlı olmak
19
Genel
be down on somebody
f.
kancayı takmak
20
Genel
be down on somebody
f.
karşı olmak
21
Genel
be voted down
f.
oylanmak
22
Genel
(computer) to be down
f.
bilgisayar çökmek
23
Genel
be worn down
f.
hali olmamak
24
Genel
be worn down
f.
kolunu kaldıracak hali olmamak
25
Genel
be down on one's luck
f.
talihi yüz çevirmek
26
Genel
be down at the heels
f.
üstü başı dökülmek
27
Genel
be down on
f.
-e karşı olmak
28
Genel
be shut down
f.
kapatılmak
29
Genel
be closed down
f.
kapatılmak
30
Genel
be down to one number
f.
bir sayıyla kaçırmak
31
Genel
be down to one number
f.
altılıda beşte kalmak
32
Genel
be down to one number
f.
bir numarayla kaybetmek
33
Genel
be down on one's uppers
f.
müşkül duruma düşmek
34
Genel
be paralyzed from the waist down for the rest of one's life
f.
hayatının geri kalanı boyunca belden aşağısı felç olarak kalmak
35
Genel
be passed down by word of mouth
f.
dilden dile intikal etmek
36
Genel
be bogged down in trivia
f.
ıvır zıvır içinde kaybolmak
Phrasals
37
Öbek Fiiller
be down with
f.
hastalanmak
38
Öbek Fiiller
be down with
f.
hastalığa yakalanmak
39
Öbek Fiiller
be down for
f.
okula yazılmak
40
Öbek Fiiller
be down for
f.
kaydettirmek
41
Öbek Fiiller
be down for
f.
kaydolmak
42
Öbek Fiiller
be down with
f.
yorgan döşek yatmak
43
Öbek Fiiller
be down with
f.
yatağa düşmek
Colloquial
44
Konuşma Dili
be down on one’s luck
f.
bahtı kara olmak
45
Konuşma Dili
be down to
f.
bir şeyin nedeni olmak
46
Konuşma Dili
be down in the mouth
f.
çok mutsuz olmak
47
Konuşma Dili
be down in the dumps
f.
çok mutsuz gözükmek
48
Konuşma Dili
be down in the mouth
f.
çok mutsuz gözükmek
49
Konuşma Dili
be down in the mouth
f.
melankolik bir halde olmak
50
Konuşma Dili
be down on one’s luck
f.
kör talihi olmak
51
Konuşma Dili
be down in the mouth
f.
melankoliye düşmek
52
Konuşma Dili
be down in the mouth
f.
neşesiz olmak
53
Konuşma Dili
be down on one’s luck
f.
şanssız olmak
54
Konuşma Dili
be down on one’s luck
f.
şansı kötü olmak
55
Konuşma Dili
be down on one’s luck
f.
şansı kötü gitmek
56
Konuşma Dili
be down to
f.
(birinin) hatası olmak
57
Konuşma Dili
be down on
f.
bir fikri veya davranışı onaylamamak
58
Konuşma Dili
be down on
f.
bir fikre veya davranışa karşı çıkmak
59
Konuşma Dili
be down to
f.
(fiyat, miktar) ... kadara düşmek
60
Konuşma Dili
be down to
f.
(miktar) ... kadara azalmak
61
Konuşma Dili
be down to
f.
(fiyat, miktar) ... kadara inmek
62
Konuşma Dili
be down with
f.
(fikir, görüş birine) uymak
63
Konuşma Dili
be down with
f.
(biriyle) aynı fikirde olmak
64
Konuşma Dili
be down with
f.
(biriyle) işbirliği yapmak
65
Konuşma Dili
be down with
f.
(birini veya bir fikri) uygun görmek/bulmak
66
Konuşma Dili
be down with
f.
bir planın içine dahil olmak, (birinin) arkadaşlığından hoşlanmak
67
Konuşma Dili
be down with
f.
(biriyle) anlaşmak
68
Konuşma Dili
be down with
f.
(biriyle) uyuşmak
69
Konuşma Dili
be down with
f.
(bir şeyle) uğraşmaktan hoşlanmak
70
Konuşma Dili
be down with (something)
f.
(nezleden, hastalıktan) yatağa düşmek
71
Konuşma Dili
be down with (something)
f.
(nezleye, hastalığa) yakalanmak
72
Konuşma Dili
be down with (something)
f.
(nezle, girip) olmak
73
Konuşma Dili
be down to somebody/something
f.
(birinin veya bir şeyin) yüzünden olmak
74
Konuşma Dili
be down to somebody/something
f.
(birinin veya bir şeyin) hatası olmak
75
Konuşma Dili
be down to somebody/something
f.
(birinin) sorumluluğunda olmak
76
Konuşma Dili
be down to somebody/something
f.
bir iş (birinin) olmak
77
Konuşma Dili
be down to (do something)
f.
(bir şey yapmaya) hazır olmak
78
Konuşma Dili
be down to (do something)
f.
(bir şey yapmaya) istekli olmak
79
Konuşma Dili
be down to (do something)
f.
(bir şey yapmak) için sabırsızlanmak
80
Konuşma Dili
be down to (do something)
f.
(bir şey yapmak) için hevesli olmak
81
Konuşma Dili
be down to (do something)
f.
(bir şey yapmak) için can atmak
82
Konuşma Dili
be down to (one)
f.
(birinin) görevi olmak
83
Konuşma Dili
be down to (one)
f.
(birinin) işi olmak
84
Konuşma Dili
be down to (one)
f.
(birinin) sorumluluğu olmak
85
Konuşma Dili
be down to (one)
f.
(birinin) kararı olmak
86
Konuşma Dili
be down to (one)
f.
(birine) düşmek
87
Konuşma Dili
be down to (one)
f.
(birine) kalmak
88
Konuşma Dili
be jumping up and down
f.
heyecandan/sinirden yerinde duramamak
89
Konuşma Dili
be jumping up and down
f.
hoplayıp zıplamak
90
Konuşma Dili
be jumping up and down
f.
hop oturup hop kalkmak
91
Konuşma Dili
be jumping up and down
f.
sevinçten havalara uçmak
92
Konuşma Dili
be down on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı olmak
93
Konuşma Dili
be down on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) garezi olmak
94
Konuşma Dili
be down on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) onaylamamak
95
Konuşma Dili
be down on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) eleştirel yaklaşmak
96
Konuşma Dili
be down on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı olumsuz hisleri olmak
97
Konuşma Dili
be down to (something)
f.
(bir şeyin) en önemli unsuru olmak
98
Konuşma Dili
be down to (something)
f.
(bir şey) sayesinde olmak
99
Konuşma Dili
be down to (something)
f.
(bir şeyin) nedeni olmak
100
Konuşma Dili
be down to (something)
f.
(bir şeyin) en alt seviyesine gelmek
101
Konuşma Dili
be down to (something)
f.
(bir şeyi) neredeyse bitirmek/tüketmek
102
Konuşma Dili
be down to (something)
f.
(bir şeyin) dibini bulmak
103
Konuşma Dili
be down to (something)
f.
(bir şeyin) sonuna gelmek
104
Konuşma Dili
be down to (something)
f.
son (bir/bir iki) şeyi kalmak
105
Konuşma Dili
be down to something
f.
(bir şey) yüzünden olmak
106
Konuşma Dili
be down to something
f.
(bir şey) nedeniyle olmak
107
Konuşma Dili
be down to something
f.
(bir şeye) bağlı olmak
108
Konuşma Dili
be down to something
f.
(bir şey) sayesinde olmak
109
Konuşma Dili
be down to something
f.
son bir/bir iki şeyi kalmak
110
Konuşma Dili
be down with (something)
f.
(bir şeye) ilgi duymak
111
Konuşma Dili
be down with (something)
f.
(bir şeyden) yana olmak
112
Konuşma Dili
be down with (something)
f.
(bir şeyi) desteklemek
113
Konuşma Dili
be down with (something)
f.
(bir şeyde) mutabık olmak
114
Konuşma Dili
be up and down
f.
inişli çıkışlı olmak
115
Konuşma Dili
be up and down
f.
bir iyi bir kötü olmak
116
Konuşma Dili
be up and down
f.
başarıyla başarısızlık arasında gidip gelmek
Idioms
117
Deyim
be down at the heel
f.
üstü başı yırtık pırtık olmak
118
Deyim
be down with (something)
f.
(bir şeye) takılmak/kafayı takmak
119
Deyim
be down with (something)
f.
(bir şeyi) kafaya takmak
120
Deyim
be down with (something)
f.
(bir şeyle) çok ilgilenmek/meşgul olmak
121
Deyim
be down with (something)
f.
(bir şeyden) çok hoşlanmak
122
Deyim
be down with (something)
f.
(biriyle) arkadaşlığını sürdürmek
123
Deyim
be down with (something)
f.
(biriyle) takılmak/samimi olmak
124
Deyim
be down with (something)
f.
hasta olmak
125
Deyim
be down with (something)
f.
hastalanmak
126
Deyim
be down with (something)
f.
bir hastalığa yakalanmak
127
Deyim
be down with (something)
f.
bir hastalıktan muzdarip olmak
128
Deyim
be down with (something)
f.
bir hastalık nedeniyle yataklara düşmek
129
Deyim
be down with
f.
bir hastalık nedeniyle yataklara/yatağa düşmek
130
Deyim
be down with
f.
(birini) koltuğundan/makamından indirmek
131
Deyim
be down with
f.
görevinden almak/azletmek
132
Deyim
be down with
f.
(bir kurumu) feshetmek
133
Deyim
be down with
f.
indirmek
134
Deyim
be down with
f.
aşağı almak/koymak
135
Deyim
be down with
f.
(yelkenleri) açmak/fora etmek
136
Deyim
be down with
f.
(biriyle) arkadaşlığını sürdürmek
137
Deyim
be right down someone's alley
f.
bildiği bir iş olmak
138
Deyim
be dead from the waist down
f.
belden aşağısı tutmamak
139
Deyim
be down a notch on one's belt
f.
bir beden küçülmek
140
Deyim
be bogged down
f.
çıkmaza düşmek
141
Deyim
be bogged down
f.
çıkmaza girmek
142
Deyim
be bogged down
f.
çıkmaza saplanmak
143
Deyim
be dead from the waist down
f.
cinsel istek duymamak
144
Deyim
be down and out
f.
fakir olmak
145
Deyim
be down on
f.
garez bağlamak
146
Deyim
be caught with one's pants down
f.
hazırlıksız yakalanmak
147
Deyim
be caught with one's trousers down
f.
hazırlıksız yakalanmak
148
Deyim
be down in the dumps
f.
karadeniz'de gemileri batmış gibi durmak
149
Deyim
be down on one's luck
f.
kötü gününde olmak
150
Deyim
be down in the dumps
f.
melankolik bir halde olmak
151
Deyim
be down on one's luck
f.
şanssız olmak
152
Deyim
be caught with one's trousers down
f.
savunmasız yakalanmak
153
Deyim
be caught with one's trousers down
f.
rezil bir durumda yakalanmak
154
Deyim
be caught with one's pants down
f.
savunmasız yakalanmak
155
Deyim
be down on one's luck
f.
şanssız bir dönem yaşamak
156
Deyim
be caught with one's pants down
f.
rezil bir durumda yakalanmak
157
Deyim
be down on one's luck
f.
şansı kötü gitmek
158
Deyim
be right down someone's alley
f.
tam dişine göre olmak
159
Deyim
be down at heel
f.
üstü başı dökülmek
160
Deyim
be down on one's luck
f.
(belirli bir dönem) talihi yaver gitmemek
161
Deyim
be down in the mouth
f.
yüzünden düşen bin parça olmak
162
Deyim
be down and out
f.
yoksul olmak
163
Deyim
be (down) on (one's) uppers
f.
parası kalmamak
164
Deyim
be (down) on (one's) uppers
f.
meteliksiz kalmak
165
Deyim
be (down) on (one's) uppers
f.
uyarıcı ilaçların etkisinde olmak
166
Deyim
be (down) on (one's) uppers
f.
uyarıcı ilaç almış olmak
167
Deyim
be (down) on (one's) uppers
f.
haplanmak
168
Deyim
be down on (one) like a ton of bricks
f.
(birinin) tepesine balyoz gibi inmek
169
Deyim
be down on (one) like a ton of bricks
f.
(birinin) tepesine gülle gibi inmek
170
Deyim
be down on (one) like a ton of bricks
f.
(birini) bir güzel benzetmek
171
Deyim
be down on (one) like a ton of bricks
f.
(birini) eşekten düşmüşe çevirmek
172
Deyim
be down on somebody like a ton of ˈbricks
f.
(birine) bir ton laf söylemek
173
Deyim
be down on somebody like a ton of ˈbricks
f.
(birine) bir ton fırça çekmek/atmak
174
Deyim
be down on somebody like a ton of ˈbricks
f.
(birini) fena halde azarlamak
175
Deyim
be down on somebody like a ton of ˈbricks
f.
(birini) fena halde paylamak
176
Deyim
be down on somebody like a ton of ˈbricks
f.
(birini) fena halde haşlamak
177
Deyim
be down on somebody like a ton of ˈbricks
f.
(birine) bir güzel giydirmek
178
Deyim
be (down) on (one's) uppers [uk]
f.
el elde baş başta kalmak
179
Deyim
be (down) on (one's) uppers [uk]
f.
parasız olmak
180
Deyim
be brought down a notch (or two)
f.
ağzının payını almak
181
Deyim
be brought down a notch (or two)
f.
egosu/gururu/kibri yerle bir edilmek
182
Deyim
be brought down a notch (or two)
f.
dersini almak
183
Deyim
be brought down a notch (or two)
f.
haddi bildirilmek
184
Deyim
be brought down a notch (or two)
f.
egosu/gururu/kibri zarar görmek
185
Deyim
be brought down a notch (or two)
f.
ne mal olduğu ortaya çıkmak
186
Deyim
be brought down a notch (or two)
f.
ipliği pazara çıkmak
187
Deyim
be brought down a notch (or two)
f.
karizması çizilmek
188
Deyim
be brought down a notch (or two)
f.
bozulmak
189
Deyim
be brought down a notch (or two)
f.
façası alınmak
190
Deyim
be brought down a notch (or two)
f.
alaşağı edilmek
191
Deyim
be brought down a peg (or two)
f.
ağzının payını almak
192
Deyim
be brought down a peg (or two)
f.
egosu/gururu/kibri yerle bir edilmek
193
Deyim
be brought down a peg (or two)
f.
dersini almak
194
Deyim
be brought down a peg (or two)
f.
haddi bildirilmek
195
Deyim
be brought down a peg (or two)
f.
egosu/gururu/kibri zarar görmek
196
Deyim
be brought down a peg (or two)
f.
ne mal olduğu ortaya çıkmak
197
Deyim
be brought down a peg (or two)
f.
ipliği pazara çıkmak
198
Deyim
be brought down a peg (or two)
f.
karizması çizilmek
199
Deyim
be brought down a peg (or two)
f.
bozulmak
200
Deyim
be brought down a peg (or two)
f.
façası alınmak
201
Deyim
be brought down a peg (or two)
f.
alaşağı edilmek
202
Deyim
be pulled down a notch (or two)
f.
ağzının payını almak
203
Deyim
be pulled down a notch (or two)
f.
egosu/gururu/kibri yerle bir edilmek
204
Deyim
be pulled down a notch (or two)
f.
dersini almak
205
Deyim
be pulled down a notch (or two)
f.
haddi bildirilmek
206
Deyim
be pulled down a notch (or two)
f.
egosu/gururu/kibri zarar görmek
207
Deyim
be pulled down a notch (or two)
f.
ne mal olduğu ortaya çıkmak
208
Deyim
be pulled down a notch (or two)
f.
ipliği pazara çıkmak
209
Deyim
be pulled down a notch (or two)
f.
karizması çizilmek
210
Deyim
be pulled down a notch (or two)
f.
bozulmak
211
Deyim
be pulled down a notch (or two)
f.
façası alınmak
212
Deyim
be pulled down a notch (or two)
f.
alaşağı edilmek
213
Deyim
be pulled down a peg (or two)
f.
ağzının payını almak
214
Deyim
be pulled down a peg (or two)
f.
egosu/gururu/kibri yerle bir edilmek
215
Deyim
be pulled down a peg (or two)
f.
dersini almak
216
Deyim
be pulled down a peg (or two)
f.
haddi bildirilmek
217
Deyim
be pulled down a peg (or two)
f.
egosu/gururu/kibri zarar görmek
218
Deyim
be pulled down a peg (or two)
f.
ne mal olduğu ortaya çıkmak
219
Deyim
be pulled down a peg (or two)
f.
ipliği pazara çıkmak
220
Deyim
be pulled down a peg (or two)
f.
karizması çizilmek
221
Deyim
be pulled down a peg (or two)
f.
bozulmak
222
Deyim
be pulled down a peg (or two)
f.
façası alınmak
223
Deyim
be pulled down a peg (or two)
f.
alaşağı edilmek
224
Deyim
be (right) down (one's) alley
f.
(birinin) ilgileneceği bir şey olmak
225
Deyim
be (right) down (one's) alley
f.
(birinin) bildiği bir iş olmak
226
Deyim
be (right) down (one's) alley
f.
(birinin) tam dişine göre olmak
227
Deyim
be (right) down (one's) alley
f.
tam (birine) göre olmak
228
Deyim
be (right) down (one's) alley
f.
tam (birinin) ilgi alanı olmak
229
Deyim
be breathing down (one's) neck
f.
(birinin) tepesine/ensesine binmek
230
Deyim
be breathing down (one's) neck
f.
(birinin) tepesinden ayrılmamak
231
Deyim
be breathing down (one's) neck
f.
(birinin) ensesinde boza pişirmek
232
Deyim
be breathing down (one's) neck
f.
(birinin) ensesinde/tepesinde dikilmek
233
Deyim
be breathing down (one's) neck
f.
(birinin) ensesinde/tepesinde olmak
234
Deyim
be breathing down (one's) neck
f.
(birinin) hemen arkasında olmak
235
Deyim
be breathing down (one's) neck
f.
(birini) yakından takip etmek
236
Deyim
be breathing down (one's) neck
f.
(birine) soluğunu ensesinde hissettirmek
237
Deyim
be breathing down someone's neck
f.
birinin hemen arkasında olmak
238
Deyim
be breathing down someone's neck
f.
birini yakından takip etmek
239
Deyim
be breathing down someone's neck
f.
birine soluğunu ensesinde hissettirmek
240
Deyim
be breathing down someone's neck
f.
birinin tepesine/ensesine binmek
241
Deyim
be breathing down someone's neck
f.
birinin tepesinden ayrılmamak
242
Deyim
be breathing down someone's neck
f.
birinin ensesinde boza pişirmek
243
Deyim
be breathing down someone's neck
f.
birinin ensesinde/tepesinde dikilmek
244
Deyim
be breathing down someone's neck
f.
birinin ensesinde/tepesinde olmak
245
Deyim
be caught with your pants down
f.
gafil avlanmak
246
Deyim
be caught with your pants down
f.
savunmasız yakalanmak
247
Deyim
be caught with your pants down
f.
hazırlıksız yakalanmak
248
Deyim
be caught with your pants down
f.
rezil bir durumda yakalanmak
249
Deyim
be caught with your pants down
f.
yatakta yakalanmak/basılmak
250
Deyim
be caught with your pants down
f.
uygunsuz bir halde yakalanmak/basılmak
251
Deyim
be caught with your trousers down [uk]
f.
gafil avlanmak
252
Deyim
be caught with your trousers down [uk]
f.
savunmasız yakalanmak
253
Deyim
be caught with your trousers down [uk]
f.
hazırlıksız yakalanmak
254
Deyim
be caught with your trousers down [uk]
f.
rezil bir durumda yakalanmak
255
Deyim
be caught with your trousers down [uk]
f.
yatakta yakalanmak/basılmak
256
Deyim
be caught with your trousers down [uk]
f.
uygunsuz bir halde yakalanmak/basılmak
257
Deyim
be chucking (it) down [uk]
f.
sağanak yağmur yağmak
258
Deyim
be chucking (it) down [uk]
f.
yağmur indirmek
259
Deyim
be chucking (it) down [uk]
f.
şiddetli yağmur yağmak
260
Deyim
be chucking (it) down [uk]
f.
bardaktan boşanırcasına yağmur yağmak
261
Deyim
be down for the count
f.
bozguna uğramış olmak
262
Deyim
be down for the count
f.
yenilmiş olmak
263
Deyim
be down for the count
f.
yere yıkılmak/serilmek
264
Deyim
be down for the count
f.
nakavt olmak
265
Deyim
be down for the count
f.
suya düşmek
266
Deyim
be down for the count
f.
derin uykuda olmak
267
Deyim
be down for the count
f.
baygın gibi uyumak
268
Deyim
be down for the count
f.
kendinden geçmiş halde uyumak
269
Deyim
be down for the count
f.
bayılıp kalmak
270
Deyim
be down for the count
f.
serilip yatmak
271
Deyim
be down for the count
f.
devrilip yatmak
272
Deyim
be down on your luck
f.
parasal yönden şanssız bir dönemde olmak
273
Deyim
be down on your luck
f.
maddi durumu kötüleşmiş olmak
274
Deyim
be down to the wire
f.
son dakikaya kadar çözülmemek
275
Deyim
be down to the wire
f.
son ana kadar devam etmek/sürmek
276
Deyim
be down to the wire
f.
son saniyeye kadar çözümlenmemiş olmak
277
Deyim
be knocked down a notch (or two)
f.
ağzının payını almak
278
Deyim
be knocked down a notch (or two)
f.
azar işitmek
279
Deyim
be knocked down a notch (or two)
f.
dersini almak
280
Deyim
be knocked down a notch (or two)
f.
küçük düşürülmek
281
Deyim
be knocked down a notch (or two)
f.
madara olmak
282
Deyim
be knocked down a peg (or two)
f.
ağzının payını almak
283
Deyim
be knocked down a peg (or two)
f.
azar işitmek
284
Deyim
be knocked down a peg (or two)
f.
dersini almak
285
Deyim
be knocked down a peg (or two)
f.
küçük düşürülmek
286
Deyim
be knocked down a peg (or two)
f.
madara olmak
287
Deyim
be shot down in flames
f.
ağzının payı verilmek
288
Deyim
be shot down in flames
f.
ağır biçimde eleştirilip reddedilmek
289
Deyim
be shot down in flames
f.
rezil edilmek
290
Deyim
be shot down in flames
f.
sert şekilde kınanmak
291
Deyim
be shot down in flames
f.
yerden yere vurulmak
292
Deyim
be taken down a notch (or two)
f.
ağzının payını almak
293
Deyim
be taken down a notch (or two)
f.
haddi bildirilmek
294
Deyim
be taken down a notch (or two)
f.
dersini almak
295
Deyim
be taken down a notch (or two)
f.
gününü görmek
296
Deyim
be taken down a notch (or two)
f.
ipliği pazara çıkarılmak
297
Deyim
be taken down a peg (or two)
f.
ağzının payını almak
298
Deyim
be taken down a peg (or two)
f.
haddi bildirilmek
299
Deyim
be taken down a peg (or two)
f.
dersini almak
300
Deyim
be taken down a peg (or two)
f.
gününü görmek
301
Deyim
be taken down a peg (or two)
f.
ipliği pazara çıkarılmak
302
Deyim
be tipping (it) down [uk]
f.
bardaktan boşanırcasına yağmak
303
Deyim
be tipping (it) down [uk]
f.
yağmur indirmek
304
Deyim
be tipping (it) down [uk]
f.
şakır şakır yağmak
305
Deyim
be tipping (it) down [uk]
f.
yağmur boşanmak
306
Deyim
be/come down on somebody like a ton of ˈbricks
f.
öfkeyle birinin üstüne gitmek/yürümek
307
Deyim
be/come down on somebody like a ton of ˈbricks
f.
birine bir ton laf söylemek
308
Deyim
be/come down on somebody like a ton of ˈbricks
f.
birine bir ton fırça çekmek/atmak
309
Deyim
be/come down on somebody like a ton of ˈbricks
f.
birine bir araba laf söylemek
310
Deyim
be/come down on somebody like a ton of ˈbricks
f.
birini fena halde azarlamak/paylamak
311
Deyim
be/come down on somebody like a ton of ˈbricks
f.
birine bir güzel giydirmek
312
Deyim
be/come down on somebody like a ton of ˈbricks
f.
birini yerden yere vurmak
313
Deyim
be caught with one's pants down
f.
donsuz yakalanmak
314
Deyim
be caught with one's pants down
f.
savunmasız yakalanmak
315
Deyim
be caught with one's pants down
f.
rezil bir durumda/halde yakalanmak
316
Deyim
be caught with one's pants down
f.
utanç verici bir halde yakalanmak
317
Deyim
be caught with one's pants down
f.
uygunsuz bir biçimde yakalanmak
318
Deyim
be caught with one's pants down
f.
kötü yakalanmak
319
Deyim
be caught with one's pants down
f.
gafil avlanmak
320
Deyim
be down on your uppers [old-fashioned] [uk]
f.
sıkıntıya düşmek
321
Deyim
be down on your uppers (brit [old-fashioned] [uk]
f.
darda olmak
322
Deyim
be down on
f.
-i onaylamamak
323
Deyim
be down on
f.
'-e karşı olmak
324
Deyim
be down on
f.
'-e karşı çekimser olmak
325
Deyim
be down on
f.
'-den hoşlanmamak
326
Deyim
be down and out
yoksulluk
Speaking
327
Konuşma
I'll be right down
expr.
hemen iniyorum
Politics
328
Siyasal
be turned upside down at the ballot box
f.
sandığa gömülmek
Marine
329
Denizcilik
be down by the stern
f.
kıçı tamamen suya batmak
Medical
330
Medikal
be paralyzed from the waist down
f.
belden aşağısı tutmamak
331
Medikal
be paralyzed from the waist down
f.
belden aşağısı felç olmak
Numismatic
332
Nümizmatik
be down in the dumps
f.
çok mutsuz olmak
333
Nümizmatik
be down in the dumps
f.
neşesiz olmak
334
Nümizmatik
be down in the dumps
f.
melankoliye düşmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of be down
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy