Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
Geçmiş
bir şeyle yaşamak
"bir şeyle yaşamak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
bir şeyle yaşamak
live out
f.
"bir şeyle yaşamak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
(biriyle ya da bir şeyle) bir arada yaşamak
coexist with (someone or something)
f.
2
Öbek Fiiller
biriyle ya da bir şeyle bir arada yaşamak
coexist with someone or something
f.
3
Öbek Fiiller
(bir şeyle) yaşamak
live off (of) (something)
f.
4
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) birlikte yaşamak
cohabit with (someone or something)
f.
5
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) beraber yaşamak
cohabit with (someone or something)
f.
6
Öbek Fiiller
(bir şeyle) yaşamak
live with (something)
f.
7
Öbek Fiiller
problemli (biriyle/bir şeyle) sıkıntı yaşamak
run up against (someone or something)
f.
8
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) zorluk/problem yaşamak
run up against (someone or something)
f.
Idioms
9
Deyim
(biriyle/bir şeyle) sorun yaşamak
run foul of (someone or something)
f.
10
Deyim
(biriyle/bir şeyle) zorluk yaşamak
run foul of (someone or something)
f.
11
Deyim
bir şeyle/bir şeyi yapmakla ilgili kararsızlık yaşamak
be in two minds about something/about doing something [uk]
f.
12
Deyim
bir şeyle/bir şeyi yapmakla ilgili gel git yaşamak
be in two minds about something/about doing something [uk]
f.
13
Deyim
bir şeyle/bir şeyi yapmakla ilgili kararsızlık yaşamak
be of two minds about something/about doing something) [us]
f.
14
Deyim
bir şeyle/bir şeyi yapmakla ilgili gel git yaşamak
be of two minds about something/about doing something) [us]
f.
15
Deyim
(biriyle/bir şeyle) sorun yaşamak
fall afoul of (someone or something)
f.
16
Deyim
(biriyle/bir şeyle) sorun yaşamak
fall foul of (someone or something)
f.
17
Deyim
(biriyle/bir şeyle) ilgili zorluk yaşamak/zor durumda olmak
have a hard time with (someone or something)
f.
18
Deyim
(biriyle/bir şeyle) sorun yaşamak
have a run-in (with someone/something)
f.
19
Deyim
(bir şeyle) yaşamak
live out of (something)
f.
20
Deyim
(bir şeyle) yetinerek yaşamak
live out of (something)
f.
21
Deyim
(biriyle/bir şeyle) sorun yaşamak
run afoul of (someone or something)
f.
22
Deyim
(biriyle/bir şeyle) sıkıntı yaşamak
run afoul of (someone or something)
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir şeyle yaşamak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy