Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | birinden/bir şeyden farklı olmak | contrast with someone or something f. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | (birinden/bir şeyden) farklı olmak | differ from (someone or something) f. | ||
On these we have distinct policies which are well known and differ from those of the majority of this Parliament. Bu konularda, iyi bilinen ve Parlamento çoğunluğunun görüşlerinden farklı olan farklı politikalarımız var. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | (birinden/bir şeyden) farklı olmak | stand apart (from someone or something) f. | ||
Öbek Fiiller | (birinden/bir şeyden) farklı olmak | vary from (someone or something) f. | ||
Öbek Fiiller | (birinden/bir şeyden) farklı olmak | vary with (something) f. |