Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
birini azarlamak
"birini azarlamak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 47 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
birini azarlamak
romp on someone
f.
2
Öbek Fiiller
birini azarlamak
romp all over someone
f.
3
Öbek Fiiller
birini azarlamak
rark up
f.
4
Öbek Fiiller
birini azarlamak
go off
f.
5
Öbek Fiiller
birini azarlamak
go off on
f.
Colloquial
6
Konuşma Dili
birini azarlamak
thrash on someone
f.
7
Konuşma Dili
birini azarlamak
give it to someone
f.
8
Konuşma Dili
birini azarlamak
rank someone
f.
Idioms
9
Deyim
birini azarlamak
jump down someone's throat
f.
10
Deyim
birini azarlamak
take someone down a peg or two
f.
11
Deyim
birini azarlamak
knock someone down a peg or two
f.
12
Deyim
birini azarlamak
take someone down a notch or two
f.
13
Deyim
birini azarlamak
tear a strip off somebody
f.
14
Deyim
birini azarlamak
jump on somebody
f.
15
Deyim
birini azarlamak
slag someone off
f.
16
Deyim
birini azarlamak
jump on someone
f.
17
Deyim
birini azarlamak
read someone the riot act
f.
18
Deyim
birini azarlamak
take a piece out of somebody
f.
19
Deyim
birini azarlamak
knock someone down a notch or two
f.
20
Deyim
birini azarlamak
give someone a good working over
f.
21
Deyim
birini azarlamak
jump all over someone
f.
22
Deyim
birini azarlamak
dust someone down
f.
23
Deyim
birini azarlamak
jump all over somebody
f.
24
Deyim
birini azarlamak
give somebody a rocket
f.
25
Deyim
birini azarlamak
lower the boom on someone
f.
26
Deyim
birini azarlamak
tear somebody off a strip
f.
27
Deyim
birini azarlamak
give someone tongue-lashing
f.
28
Deyim
birini azarlamak
give someone an earful
f.
29
Deyim
birini azarlamak
rap someone on the knuckles
f.
30
Deyim
birini azarlamak
rap someone over the knuckles
f.
31
Deyim
birini azarlamak
rap someone's knuckles
f.
32
Deyim
birini azarlamak
give somebody a roasting
f.
33
Deyim
birini azarlamak
give someone a piece of your mind
f.
34
Deyim
birini azarlamak
give someone a talking to
f.
35
Deyim
birini azarlamak
give someone a working over
f.
36
Deyim
birini azarlamak
give someone beans
f.
37
Deyim
birini azarlamak
give someone the rough side of your tongue [uk]
f.
38
Deyim
birini azarlamak
give someone the rough edge of your tongue [uk]
f.
39
Deyim
birini azarlamak
have words with
f.
40
Deyim
birini azarlamak
jump down somebody's throat
f.
41
Deyim
birini azarlamak
sail into someone
f.
42
Deyim
birini azarlamak
light into someone
f.
Slang
43
Argo
birini azarlamak
rank someone out
f.
44
Argo
birini azarlamak
go off on someone
f.
45
Argo
birini azarlamak
give someone hell
f.
British Slang
46
İngiliz Argosu
birini azarlamak
give someone an ear bashing
f.
47
İngiliz Argosu
birini azarlamak
eat the head off someone
f.
"birini azarlamak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 151 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
birini şiddetle azarlamak
rake someone over the coals
f.
Phrasals
2
Öbek Fiiller
birini bir şey için azarlamak
scold someone for something
f.
3
Öbek Fiiller
birini eleştirmek/azarlamak
smack someone down
f.
4
Öbek Fiiller
birini bir şeyden dolayı azarlamak
reproach someone with something
f.
5
Öbek Fiiller
birini bir şey için azarlamak
reprimand someone for something
f.
6
Öbek Fiiller
birini bir şey için azarlamak
rebuke someone for something
f.
7
Öbek Fiiller
birini bir şey için azarlamak
admonish someone for something
f.
8
Öbek Fiiller
birini bir şey ile ilgili azarlamak
scold someone about something
f.
9
Öbek Fiiller
(birini) sürekli veya şiddetli azarlamak
set at
f.
10
Öbek Fiiller
(birini) azarlamak
sling off at (someone) [australia/new zealand]
f.
11
Öbek Fiiller
(birini) bir güzel paylamak/azarlamak
whale away at (someone)
f.
12
Öbek Fiiller
(birini) bir güzel paylamak/azarlamak
whale into (someone)
f.
13
Öbek Fiiller
(birini) bir güzel paylamak/azarlamak
whale on (someone)
f.
14
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi yaptığı bir şeyden dolayı) azarlamak/kınamak
reproach (someone or something) for (doing) (something)
f.
15
Öbek Fiiller
birini bir şey için azarlamak
reproach someone for something
f.
16
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi yaptığı bir şeyden dolayı) azarlamak/kınamak
reprove (someone or something) for (doing) (something)
f.
17
Öbek Fiiller
birini bir şey için azarlamak
reprove someone for something
f.
18
Öbek Fiiller
(birini) azarlamak
lay into (someone)
f.
19
Öbek Fiiller
(birini) azarlamak
pounce on (someone)
f.
20
Öbek Fiiller
birini (bir şey yüzünden) azarlamak
read someone out (for something)
f.
21
Öbek Fiiller
(birini) azarlamak
unload on (someone)
f.
22
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) şiddetle azarlamak
wail on (someone or something)
f.
23
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) insafsızca azarlamak
wail on (someone or something)
f.
24
Öbek Fiiller
(birini bir şey) için azarlamak
admonish (one) for (something)
f.
25
Öbek Fiiller
(birini bir şey) için azarlamak
admonish (one) for (something)
f.
26
Öbek Fiiller
(birini) azarlamak
go on (at someone)
f.
27
Öbek Fiiller
birini yüksek sesle azarlamak
call someone down
f.
28
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) azarlamak
carp about (someone or something)
f.
29
Öbek Fiiller
birini (bir şey için) azarlamak
censure someone (for something)
f.
30
Öbek Fiiller
(birini bir şey için) azarlamak
censure (one) for (something)
f.
31
Öbek Fiiller
(birini) azarlamak
come down on (someone)
f.
32
Öbek Fiiller
(birini bir şey) için azarlamak
discipline (one) for (something)
f.
33
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi devamlı azarlamak
fuss at someone or something
f.
34
Öbek Fiiller
(birini) devamlı azarlamak
fuss at (one)
f.
35
Öbek Fiiller
(birini) azarlamak
get after (someone)
f.
36
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında (birini) azarlamak
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
f.
37
Öbek Fiiller
(birini) azarlamak/paylamak
go for (someone)
f.
38
Öbek Fiiller
(birini) azarlamak
go on at (one)
f.
39
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) azarlamak
inveigh against (someone or something)
f.
40
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) azarlamak/paylamak
lash at (someone or something)
f.
41
Öbek Fiiller
(birini bir şey) için azarlamak
lecture (one) for (something)
f.
42
Öbek Fiiller
(birini) azarlamak
light into (someone)
f.
43
Öbek Fiiller
(birini) azarlamak
pick at (one)
f.
44
Öbek Fiiller
birini fena halde azarlamak
ream someone out
f.
45
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şey/bir şey yaptığı) için azarlamak
rebuke (someone or something) for (doing) (something)
f.
46
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şey için/bir şey yaptığı için) azarlamak
reprimand (someone or something) for (doing) (something)
f.
47
Öbek Fiiller
(birini) azarlamak
sail into (one)
f.
48
Öbek Fiiller
(birini) azarlamak
speak with (someone)
f.
49
Öbek Fiiller
(birini) azarlamak
talk to (one)
f.
50
Öbek Fiiller
(birini) azarlamak
talk with (someone)
f.
51
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) acımasızca eleştirmek/azarlamak
tear into (someone or something)
f.
52
Öbek Fiiller
birini acımasızca eleştirmek/azarlamak
tear into someone
f.
53
Öbek Fiiller
(birini/bir grubu bir şey yaptığı) için azarlamak
upbraid (someone or something) for (doing) (something)
f.
Colloquial
54
Konuşma Dili
birini çok fena azarlamak/paylamak
give it to somebody [uk]
f.
55
Konuşma Dili
(birini) fena azarlamak
give (one) a hammering
f.
56
Konuşma Dili
(birini) fena azarlamak
give (one) a pasting
f.
57
Konuşma Dili
(birini) azarlamak
ball (someone) out
f.
58
Konuşma Dili
(birini) azarlamak
be all over (one)
f.
59
Konuşma Dili
(birini) azarlamak
thrash on (one)
f.
60
Konuşma Dili
(birini) azarlamak
get (all) up in (one's) (something)
f.
61
Konuşma Dili
(birini) azarlamak
start on at (somebody)
f.
Idioms
62
Deyim
(birini) azarlamak/paylamak için bahane
stick to beat (someone or something) with
i.
63
Deyim
(birini) azarlamak/paylamak için bahane
a rod to beat somebody with
i.
64
Deyim
(birini) azarlamak/paylamak için bahane
a stick to beat somebody with
i.
65
Deyim
(birini) azarlamak/paylamak için bahane
a stick to beat someone with [uk]
i.
66
Deyim
(birini) azarlamak/paylamak için bahane
a stick with which to beat someone [uk]
i.
67
Deyim
birini azarlamak/paylamak için bahane
a rod to beat somebody with
i.
68
Deyim
birini azarlamak/paylamak için bahane
a stick to beat somebody with
i.
69
Deyim
(birini) büyük bir gizlilikle azarlamak
take (one) behind the woodshed
f.
70
Deyim
birini ciddi anlamda azarlamak/paylamak
take someone to task
f.
71
Deyim
birini ağır bir dille azarlamak/eleştirmek
take someone's head off
f.
72
Deyim
birini sürekli eleştirip azarlamak
be in one's face
f.
73
Deyim
birini sert biçimde azarlamak
give someone hail columbia
f.
74
Deyim
birini ciddi anlamda azarlamak/paylamak
call/bring someone to task
f.
75
Deyim
birini azarlamak/haşlamak
lay someone out in lavender
f.
76
Deyim
(bir konuda) birini terslemek/azarlamak/haşlamak
lay down the law to someone about something
f.
77
Deyim
(birini) azarlamak
give (someone) (a bit of) curry
f.
78
Deyim
(birini) azarlamak
pin back (one's) ears
f.
79
Deyim
birini iyice bir azarlamak
pin someone's ears back
f.
80
Deyim
birini iyice bir haşlamak/paylamak/azarlamak/fırçalamak
pin someone’s ears back
f.
81
Deyim
(birini) sert biçimde azarlamak
give (one) the devil
f.
82
Deyim
birini çok fena azarlamak/paylamak
give someone what for
f.
83
Deyim
(birini) azarlamak
give (one) jesse [obsolete]
f.
84
Deyim
(birini) çok fena azarlamak/kınamak
rip (someone) to bits
f.
85
Deyim
(birini) iyice azarlamak/kınamak
rip (someone) to bits
f.
86
Deyim
(birini) sürekli azarlamak
keep (going) on at (one)
f.
87
Deyim
birini sürekli azarlamak
keep (going) on at someone
f.
88
Deyim
(birini) azarlamak
pin back (one's) ears
f.
89
Deyim
(birini) fena halde azarlamak
be down on somebody like a ton of ˈbricks
f.
90
Deyim
(birini) fena halde azarlamak
come down on somebody like a ton of ˈbricks
f.
91
Deyim
(birini) azarlamak
give (someone) the length of (one's) tongue
f.
92
Deyim
(birini) azarlamak
give it to (one)
f.
93
Deyim
(birini) ağır bir dille azarlamak eleştirmek
take (one's) head off
f.
94
Deyim
(birini fena) azarlamak
lay a (heavy) trip on (one)
f.
95
Deyim
birini (fena) azarlamak
lay a (heavy) trip on someone
f.
96
Deyim
(birini) fena azarlamak
come down hard on (someone)
f.
97
Deyim
(birini) gizli bir şekilde/göstermeden azarlamak
take (one) to the woodshed
f.
98
Deyim
birini gizli bir şekilde/göstermeden azarlamak
take someone to the woodshed
f.
99
Deyim
(birini) azarlamak
take (someone) to the woodshed
f.
100
Deyim
(birini) azarlamak
rap (one) on the knuckles
f.
101
Deyim
(birini) azarlamak
rap (one) over the knuckles
f.
102
Deyim
(birini) azarlamak
rap (one's) knuckles
f.
103
Deyim
(birini) sözlü olarak uyarmak/azarlamak
rap (one) on the knuckles
f.
104
Deyim
birini fena halde azarlamak/paylamak
be/come down on somebody like a ton of ˈbricks
f.
105
Deyim
(birini) azarlamak
bring (one) to task
f.
106
Deyim
(birini) azarlamak
give (one) the brush-off
f.
107
Deyim
(birini) azarlamak
call (one) on the carpet
f.
108
Deyim
(birini) ciddi anlamda azarlamak/paylamak
call (one) to task
f.
109
Deyim
(birini) azarlamak
censure (one)
f.
110
Deyim
(birini) fena fırçalamak/azarlamak
come down hard on (someone)
f.
111
Deyim
(birini/bir şeyi) fena azarlamak
come down (hard) (on someone or something)
f.
112
Deyim
(birini) azarlamak
drag (one) over the coals
f.
113
Deyim
(birini) azarlamak
put a flea in (one's) ear
f.
114
Deyim
(birini) azarlamak
get (all) up in (one's) face
f.
115
Deyim
(birini) çok fena azarlamak/paylamak
give (one) (the) what for
f.
116
Deyim
(birini bir güzel/bir temiz) azarlamak
give (one) a (good) bawling out
f.
117
Deyim
(birini bir güzel/bir temiz) azarlamak
give (one) a (good) talking to
f.
118
Deyim
birini (bir güzel/bir temiz) azarlamak
give someone a (good) talking to
f.
119
Deyim
(birini bir güzel/bir temiz) azarlamak
give (one) a (good) working over
f.
120
Deyim
(birini) azarlamak
give (one) a roasting
f.
121
Deyim
(birini) azarlamak
give (one) a rocket [uk/australia]
f.
122
Deyim
(birini) azarlamak
give (one) an earful
f.
123
Deyim
(birini) azarlamak
give (one) beans
f.
124
Deyim
(birini) sert biçimde azarlamak
give (one) hail columbia
f.
125
Deyim
(birini) azarlamak
give (someone) the rough side of (one's) tongue
f.
126
Deyim
(birini) azarlamak
haul (one) on the carpet
f.
127
Deyim
(birini) azarlamak
have back at (one)
f.
128
Deyim
(birini) fena azarlamak
jump all over (one)
f.
129
Deyim
(birini) azarlamak
nail (one) to a cross
f.
130
Deyim
(birini) azarlamak
nail (one) to the wall
f.
131
Deyim
(birini) ağır biçimde eleştirmek/azarlamak
nail (one's) ears back
f.
132
Deyim
(birini) azarlamak
nail (one's) hide to the wall
f.
133
Deyim
(birini) azarlamak
raise the devil (with someone)
f.
134
Deyim
(birini) azarlamak
raise hell (with someone)
f.
135
Deyim
(birini) azarlamak
read (one) a lecture
f.
136
Deyim
(birini) azarlamak
read (one) a lesson
f.
137
Deyim
(birini) azarlamak/fırçalamak
round upon (one)
f.
Slang
138
Argo
birini azarlamak/haşlamak
lay someone out
f.
139
Argo
(birini) azarlamak
bust (someone's) balls
f.
140
Argo
(birini) azarlamak
bust (someone's) chops
f.
141
Argo
(birini) azarlamak
bust (someone's) chops
f.
142
Argo
birini bir güzel azarlamak
chew someone's ass out
f.
143
Argo
birini bir güzel azarlamak
chew someone's ass out
f.
144
Argo
birini bir güzel azarlamak
chew someone's ass
f.
145
Argo
(birini) fena halde azarlamak
come down on (one) like a ton of bricks
f.
146
Argo
birini fena halde azarlamak
come down on someone like a ton of bricks
f.
147
Argo
birini/bir şeyi fena azarlamak
do a job on someone/something
f.
148
Argo
(birini) azarlamak
give (one) a tongue-lashing
f.
149
Argo
(birini) fena azarlamak
give (one) hell
f.
150
Argo
(birini) azarlamak
jaw (one) down
f.
British Slang
151
İngiliz Argosu
birini azarlamak/paylamak
give someone what for
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of birini azarlamak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy