Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
brief
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"brief"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 60 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
brief
s.
kısa
2
Yaygın Kullanım
brief
s.
kısa ve öz
General
3
Genel
brief
i.
layiha
4
Genel
brief
i.
hulasa
5
Genel
brief
i.
belge
6
Genel
brief
i.
özet
7
Genel
brief
i.
muhtasar
8
Genel
brief
i.
dava özeti
9
Genel
brief
i.
evrak
10
Genel
brief
i.
talimat
11
Genel
brief
i.
avukat tutma
12
Genel
brief
i.
avukat
13
Genel
brief
i.
brifing
14
Genel
brief
i.
eskiden kiliselere para toplama yetkisi veren resmi mektup
15
Genel
brief
i.
karşı tarafın iddialarına cevap niteliğindeki yazı
16
Genel
brief
i.
numune
17
Genel
brief
i.
emsal
18
Genel
brief
i.
(kitap) özet
19
Genel
brief
i.
görev
20
Genel
brief
i.
dava dosyası
21
Genel
brief
f.
talimat veya bilgi vermek
22
Genel
brief
f.
brifing yapmak
23
Genel
brief
f.
özetlemek
24
Genel
brief
f.
bilgilendirmek
25
Genel
brief
f.
avukat tutmak
26
Genel
brief
f.
kısaltmak
27
Genel
brief
f.
özet şeklinde sunmak
28
Genel
brief
f.
bilgi vermek
29
Genel
brief
s.
özlü
30
Genel
brief
s.
kısa ve öz
31
Genel
brief
s.
kısaca
32
Genel
brief
s.
ani
33
Genel
brief
s.
kısa süreli
34
Genel
brief
s.
kısa ve sert
35
Genel
brief
s.
dar
Colloquial
36
Konuşma Dili
brief
i.
kısa bir haber
Law
37
Hukuk
brief
i.
belge özelliğinde yazı
38
Hukuk
brief
i.
dava özeti
39
Hukuk
brief
i.
davanın özeti
40
Hukuk
brief
i.
dava hülasası
41
Hukuk
brief
i.
hülasa
42
Hukuk
brief
i.
kısa yazı
43
Hukuk
brief
i.
layiha
44
Hukuk
brief
i.
özet
45
Hukuk
brief
i.
yazılı belge
46
Hukuk
brief
i.
sahip olunan toprak parçası üzerindeki hakkın dayandığı esasların özeti
47
Hukuk
brief
i.
dava
48
Hukuk
brief
i.
celp kağıdı
49
Hukuk
brief
i.
davaya verilen cevap
50
Hukuk
brief
f.
dava dilekçesi hazırlayıp sunmak
51
Hukuk
brief
s.
muhtasar
Politics
52
Siyasal
brief
i.
görev talimatı
53
Siyasal
brief
i.
yazılı belge
Technical
54
Teknik
brief
s.
kısa
Computer
55
Bilgisayar
brief
i.
eski bir tür metin editörü
Religious
56
Dini
brief
i.
fetva kadar resmi olmayan bir papa mektubu
Military
57
Askeri
brief
f.
(silahlı kuvvetler mensuplarına) hizmet standartlarını aşılamak
58
Askeri
brief
f.
(askeri bir operasyonu) brifing şeklinde tartışmak
Ottoman Turkish
59
Osmanlıca
brief
i.
icmal
British Slang
60
İngiliz Argosu
brief
i.
avukat
"brief"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 137 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
brief encounter
i.
şöyle bir rastlaşma
2
Genel
brief encounter
i.
şöyle bir karşılaşma
3
Genel
brief speech
i.
kısa konuşma
4
Genel
brief history
i.
kısa tarihçe
5
Genel
company brief
i.
şirket hakkında kısa bilgi
6
Genel
brief visit
i.
kısa ziyaret
7
Genel
brief description
i.
kısa tasvir
8
Genel
brief description
i.
kısa açıklama
9
Genel
a brief delay
i.
kısa bir gecikme
10
Genel
a brief delay
i.
kısa süreli bir gecikme
11
Genel
brief overview
i.
kısa bir bakış
12
Genel
brief summary
i.
kısa özet
13
Genel
brief glimpse
i.
kısa bakış
14
Genel
brief life
i.
kısa yaşam
15
Genel
brief preliminary interview
i.
kısa bir ön görüşme
16
Genel
a brief pre-interview
i.
kısa bir ön görüşme
17
Genel
brief explanation
i.
kısa açıklama
18
Genel
brief bag [uk]
i.
avukat evrak çantası
19
Genel
brief bag
i.
evrak ve kıyafet çantası
20
Genel
brief [dialect] [uk]
i.
dilenme mektubu
21
Genel
brief [obsolete]
i.
acil mesaj
22
Genel
brief [obsolete]
i.
hızlı mesaj
23
Genel
brief [obsolete]
i.
flaş haber
24
Genel
brief [obsolete]
i.
katalog
25
Genel
brief [obsolete]
i.
liste
26
Genel
brief [obsolete]
i.
fatura
27
Genel
brief [obsolete]
i.
bildiri
28
Genel
brief [scotland]
i.
büyü
29
Genel
brief [scotland]
i.
cazibe
30
Genel
brief [obsolete]
i.
mektup
31
Genel
hold no brief for
f.
taraftarı olmamak
32
Genel
take a brief look at
f.
şöyle bir bakmak
33
Genel
make a brief visit to
f.
uğramak
34
Genel
make a brief visit to
f.
kısa ziyarette bulunmak
35
Genel
take a brief look at
f.
şöyle bir göz gezdirmek
36
Genel
be brief
f.
kısa kesmek
37
Genel
have a brief chat
f.
iki satır dertleşmek
38
Genel
have a brief chat
f.
iki satır konuşmak
39
Genel
hold no brief for
f.
-in savunucusu olmamak
40
Genel
brief but to the point
s.
kısa ve özlü
41
Genel
brief and orderly
s.
kısa ve düzgün
42
Genel
brief [dialect]
s.
(bulaşıcı hastalık) çok yaygın
43
Genel
not-so-brief
s.
pek de kısa olmayan
44
Genel
in brief
zf.
kısaca
45
Genel
for a brief period
zf.
kısa bir süre için
46
Genel
in brief
zf.
hulasa
47
Genel
in brief
zf.
velhasıl
48
Genel
in brief
zf.
kısacası
49
Genel
in brief
zf.
özetle
50
Genel
in brief
zf.
velhasıl kelam
51
Genel
in brief
zf.
özetleyecek olursak
52
Genel
in brief
zf.
özetlersek
53
Genel
brief [obsolete]
zf.
kısaca
Phrasals
54
Öbek Fiiller
brief (someone) about (someone or something)
f.
(birine bir kişi/konu hakkında) brifing vermek
55
Öbek Fiiller
brief (someone) about (someone or something)
f.
(birine bir kişi/konu hakkında) bilgi vermek
56
Öbek Fiiller
brief (someone) about (someone or something)
f.
(birine bir kişi/konu hakkında) kısaca bilgi vermek
57
Öbek Fiiller
brief (someone) about (someone or something)
f.
(birine bir kişi/konu hakkında) özet bilgi geçmek
58
Öbek Fiiller
brief (someone) about (someone or something)
f.
(birini bir kişi/konu hakkında) bilgilendirmek
59
Öbek Fiiller
brief someone about someone or something
f.
(birine bir kişi/konu hakkında) brifing vermek
60
Öbek Fiiller
brief someone about someone or something
f.
(birine bir kişi/konu hakkında) bilgi vermek
61
Öbek Fiiller
brief someone about someone or something
f.
(birine bir kişi/konu hakkında) kısaca bilgi vermek
62
Öbek Fiiller
brief someone about someone or something
f.
(birine bir kişi/konu hakkında) özet bilgi geçmek
63
Öbek Fiiller
brief someone about someone or something
f.
(birini bir kişi/konu hakkında) bilgilendirmek
64
Öbek Fiiller
brief someone on someone or something
f.
(birine bir kişi/konu hakkında) brifing vermek
65
Öbek Fiiller
brief someone on someone or something
f.
(birine bir kişi/konu hakkında) bilgi vermek
66
Öbek Fiiller
brief someone on someone or something
f.
(birine bir kişi/konu hakkında) kısaca bilgi vermek
67
Öbek Fiiller
brief someone on someone or something
f.
(birine bir kişi/konu hakkında) özet bilgi geçmek
68
Öbek Fiiller
brief someone on someone or something
f.
(birini bir kişi/konu hakkında) bilgilendirmek
69
Öbek Fiiller
brief (someone) about (someone or something)
f.
(birini) bilgilendirmek
70
Öbek Fiiller
brief (someone) about (someone or something)
f.
kısa ve öz olarak durumu anlatmak
71
Öbek Fiiller
brief someone about someone or something
f.
(birini) bilgilendirmek
72
Öbek Fiiller
brief someone about someone or something
f.
kısa ve öz olarak durumu anlatmak
73
Öbek Fiiller
brief (one) on (someone or something)
f.
(birini biri/bir şey) hakkında kısaca bilgilendirmek
74
Öbek Fiiller
brief (one) on (someone or something)
f.
(birine biri/bir şey) hakkında ana hatlarıyla bilgi vermek
75
Öbek Fiiller
brief (one) on (someone or something)
f.
(birine biri/bir şey) hakkında kısaca bilgi vermek
76
Öbek Fiiller
brief (one) on (someone or something)
f.
(birine biri/bir şey) hakkında özet geçmek
77
Öbek Fiiller
brief about
f.
hakkında kısaca bilgilendirmek
78
Öbek Fiiller
brief about
f.
hakkında ana hatlarıyla bilgi vermek
79
Öbek Fiiller
brief about
f.
hakkında kısaca bilgi vermek
80
Öbek Fiiller
brief about
f.
hakkında özet geçmek
81
Öbek Fiiller
brief (against]
f.
(bir kimseyle ilgili) olumsuz bilgi sızdırmak
Phrases
82
İfadeler
in brief
zf.
kısaca
83
İfadeler
in brief
zf.
özetle
84
İfadeler
in brief
zf.
kısacası
85
İfadeler
in brief
zf.
özet olarak
86
İfadeler
in brief
zf.
az ve öz olarak
87
İfadeler
in brief
zf.
birkaç sözcükle/kelimeyle
88
İfadeler
in brief
zf.
tek kelimeyle
89
İfadeler
in brief
zf.
yani
90
İfadeler
in brief
zf.
sözün kısası
91
İfadeler
for far too brief a time
expr.
çok çok kısa bir süre için
92
İfadeler
to be brief
expr.
kısacası
Colloquial
93
Konuşma Dili
in brief
expr.
kısaca özetlemek gerekirse
94
Konuşma Dili
in brief
expr.
sözün özü
Idioms
95
Deyim
hold no brief
f.
başı hoş olmamak
96
Deyim
hold no brief for
f.
desteklememek
97
Deyim
go beyond one's brief
f.
haddini aşmak
98
Deyim
hold no brief for
f.
hiç haz etmemek
99
Deyim
hold no brief for
f.
müsamaha göstermemek
100
Deyim
hold no brief for
f.
savunmaktan kaçınmak
101
Deyim
hold a brief
f.
avukatlık yapmak
102
Deyim
hold a brief for
f.
savunmak
103
Deyim
make brief of
f.
çok hızlı yapmak
104
Deyim
hold no brief for somebody/something
f.
birinin/bir şeyin savunucusu olmamak
105
Deyim
hold no brief for somebody/something
f.
birini/bir şeyi desteklememek
106
Deyim
hold no brief for somebody/something
f.
birini/bir şeyi hoş görmemek
107
Deyim
hold no brief for somebody/something
f.
birinden/bir şeyden hiç haz etmemek
108
Deyim
brief and to the point
expr.
açık seçik
109
Deyim
brief and to the point
expr.
kısa ve öz
110
Deyim
brief and to the point
expr.
son derece belirgin
Speaking
111
Konuşma
during your brief stay with us
expr.
bizimle kalacağınız kısa zamanda
112
Konuşma
I don't hold any brief for him but
expr.
onu savunmak görevim değil ama
Trade/Economic
113
Ticaret/Ekonomi
brief/summary declaration
i.
muhtasar beyanname
Law
114
Hukuk
reply brief
i.
cevap dilekçesi
115
Hukuk
legal brief
i.
kanuni dava özeti
116
Hukuk
brief in reply to the answer of the defendant
i.
savunmanın cevabına cevap dilekçesi
117
Hukuk
appellate brief
i.
temyiz layihası
118
Hukuk
brief of title
i.
tasarruf senedi
119
Hukuk
brief of title
i.
tapu senedi
120
Hukuk
trial brief
i.
dava özeti
121
Hukuk
brief of argument
i.
dava özeti
122
Hukuk
brief [uk]
i.
davayla ilgili avukata verilen materyaller
123
Hukuk
amicus curiae brief
i.
müşahit belgesi
124
Hukuk
brief [uk]
f.
avukata talimat vermek
Technical
125
Teknik
technical brief
i.
kısa teknik bilgi/not/açıklama
Textile
126
Tekstil
inner brief
i.
iç slip
Marine
127
Denizcilik
sea brief
i.
savaş zamanı tarafsız ülkelerin ticari gemileri tarafından taşınan ve ait oldukları ulusları gösteren belge
128
Denizcilik
sea brief
i.
tarafsız gemi belgesi
Medical
129
Medikal
a brief illness
i.
kısa bir hastalık
130
Medikal
brief psychotherapy
i.
kısa süreli psikoterapi
131
Medikal
brief review of the literature
i.
literatürün kısaca gözden geçirilmesi
Psychology
132
Psikoloji
brief reactive psychosis
i.
kısa süreli tepkisel psikoz
133
Psikoloji
brief psychotherapy
i.
kısa süreli psikoterapi
134
Psikoloji
brief battery test
i.
seçici hatırlama testi
Religious
135
Dini
apostolical brief
i.
ince parşömene yazılarak mühürlenmiş papa mektubu
Theatre
136
Tiyatro
brief [uk]
i.
serbest giriş kartı
Ottoman Turkish
137
Osmanlıca
in brief
expr.
ezcümle
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of brief
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy