bring out (in) - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bring out (in)



"bring out (in)" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

İngilizce Türkçe
Pathology
bring out (in) f. leke, kızarıklık ile kaplamak

"bring out (in)" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 40 sonuç

İngilizce Türkçe
General
bring out the best in someone f. birinin içindeki cevheri çıkarmak
Phrasals
bring something out (in someone) f. (birinin içindeki) bir şeyi ortaya çıkarmak
bring something out (in someone) f. (birinin içindeki) bir şeyi açığa çıkarmak
Idioms
bring (someone or something) out in droves f. (bir yerin) insanlarla dolup taşmasını sağlamak
bring (someone or something) out in droves f. insanların/canlıların ilgisini/dikkatini (bir yere) çekmek
bring (someone or something) out in droves f. insanların/hayvanların (bir yere) üşüşmesini sağlamak
bring someone or something out in droves f. (bir yerin) insanlarla dolup taşmasını sağlamak
bring someone or something out in droves f. insanların/canlıların ilgisini/dikkatini (bir yere) çekmek
bring someone or something out in droves f. insanların/hayvanların (bir yere) üşüşmesini sağlamak
bring out the worst in someone f. birinin içindeki kötü yönleri çıkarmak
bring out the worst in someone f. birinin kötü yönlerini çıkarmak
bring someone or something out in droves f. insanların/hayvanların bir yere akın etmesini/akın akın gelmesini sağlamak
bring someone or something out in droves f. insanları/hayvanları bir yere çekmek için aklını çelmek
bring someone or something out in droves f. insanları/hayvanları bir yere toplamak/çekmek için kandırmak/ayartmak
bring someone or something out in droves f. insanları/hayvanları sürü halinde bir araya getirmek
bring someone or something out in droves f. insanları/hayvanları kalabalık bir grup halinde bir araya toplamak/getirmek
bring someone or something out in droves f. insanları/hayvanları büyük gruplar halinde bir yere çekmek
bring someone or something out in droves f. bir insan/hayvan seli yaratmak
bring out in droves f. dolup taşmasını sağlamak
bring out in droves f. üşüşmelerini sağlamak
bring out in droves f. akın ettirmek
bring out in droves f. akın akın gelmelerini sağlamak
bring out in droves f. bir araya toplamak/getirmek
bring out in droves f. gruplar halinde bir yere çekmek
bring out in droves f. (insan/hayvan) seli yaratmak
bring out the best in f. içindeki cevheri ortaya çıkarmak
bring out the best in f. içindeki iyiliği/iyi özellikleri ortaya çıkarmak
bring out the best in f. iyi yanlarını ortaya çıkarmasını sağlamak
bring out the best in (one) f. (birinin) içindeki cevheri ortaya çıkarmak
bring out the best in (one) f. (birinin) içindeki iyiliği/iyi özellikleri ortaya çıkarmak
bring out the best in (one) f. (birinin) iyi yanlarını ortaya çıkarmasını sağlamak
bring out the best in somebody f. birinin içindeki cevheri ortaya çıkarmak
bring out the best in somebody f. birinin içindeki iyiliği/iyi özellikleri ortaya çıkarmak
bring out the best in somebody f. birinin iyi yanlarını ortaya çıkarmasını sağlamak
bring out the worst in (one) f. (birinin) içindeki kötülüğü ortaya çıkarmak
bring out the worst in (one) f. (birinin) içindeki kötü özellikleri ortaya çıkarmak
bring out the worst in (one) f. (birinin) kötü yanlarını dışa vurmasına neden olmak
bring out the worst in somebody f. birinin içindeki kötülüğü ortaya çıkarmak
bring out the worst in somebody f. birinin içindeki kötü özellikleri ortaya çıkarmak
bring out the worst in somebody f. birinin kötü yanlarını dışa vurmasına neden olmak