bun - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bun

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"bun" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 16 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
bun i. topuz
General
bun i. topuz saç
bun i. tavşan
bun i. saç topuzu
bun i. (saç) topuz
bun i. çörek
bun i. kurabiye
bun i. ekmek
bun i. hamburger ekmeği
Colloquial
bun i. sarhoşluk
Medical
bun i. bun
Gastronomy
bun i. çörek
bun i. poğaça
Zoology
bun i. sincap veya tavşanın arka bölümü veya kuyruğu
British Slang
bun i. esrar
bun i. ot

"bun" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bun boredom i.
bun distress i.
bun depression i.
Medical
bun bun i.

"bun" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 59 sonuç

İngilizce Türkçe
General
hot cross bun i. çörek
frankfurter bun i. sosisli çörek
hot dog bun i. sosisli sandviç
a kind of bun i. açma
rock bun i. bir tür kurabiye
messy bun i. dağınık topuz (saç)
burger bun i. burger ekmeği
man bun i. erkek topuzu
have a bun in the oven f. karnı burnunda olmak
wear one's hair in a bun f. saçını topuz yapmak
Colloquial
top bun i. hamburgerin üst tarafındaki ekmek
bun fight i. (önemsiz bir konu üzerine edilen) kavga
top bun i. yüksek/tepede topuz
honey bun i. sevgili
honey bun i. canan
honey bun i. derin sevgi beslenen kimse
honey bun ünl. tatlım
honey bun ünl. canım
Idioms
have a bun in the oven f. bebek beklemek
have a bun in the oven f. hamile kalmak
have a bun in the oven f. hamile olmak
have a bun in the oven f. (birisinden) hamile kalmak
couldn't organise a bun fight in a bakery [uk/australia] f. kendine hayrı dokunmamak
couldn't organise a bun fight in a bakery [uk/australia] f. kendine bile hayrı olmamak
couldn't organise a bun fight in a bakery [uk/australia] f. en kolay işi bile becerememek
couldn't organise a bun fight in a bakery [uk/australia] f. beceriksiz olmak
sit like piffy on a rock bun [uk] f. sap gibi kalmak/oturmak
sit like piffy on a rock bun [uk] f. sap gibi ortada kalmak
sit like piffy on a rock bun [uk] f. dımdızlak ortada kalmak
sit like piffy on a rock bun [uk] f. bir kenarda, kendi başına oturmak
Medical
bun (blood urea nitrogen) i. kan üre nitrojeni
Gastronomy
caramel bun i. karamelli çörek
chelsea bun i. şeker ile süslenmiş, silindir şeklinde kuş üzümlü çörek
a savory bun i. açma
cinnamon bun i. tarçınlı rulo
cinnamon bun i. tarçın rulosu
bath bun [uk] i. baharat ve kuru meyve içeren tatlı bir çörek
black bun [scotland] i. bir tür meyveli çörek
currant bun i. bir tür meyveli çörek
hamburger bun i. hamburger ekmeği
honey bun i. ballı çörek
cross bun i. kuru üzüm ve limonla yapılan bir tür hamur işi
cross-bun i. kutsal cuma çöreği
sticky bun i. tarçınlı çörek
Botanic
penny bun i. çörek mantarı
Military
bun-through range i. tanıma mesafesi
Sport
blood urea nitrojen (bun) i. kan üre nitrojen
Slang
bun fight i. çay partisi
bun fight i. hararetli tartışma
bun fight i. hararetli kavga
currant bun i. oğul
British Slang
currant bun i. güneş
bread bun i. geri zekalı
bread bun i. salak
currant bun i. the sun gazetesi
currant bun s. oğul
bread bun expr. aptal
like piffy on a rock bun expr. sap gibi
Star Wars
master hyor-ka's dao-ben steamed bun shop i. usta hyor-ka'nın dao-ben buharlı kurabiye dükkanı