böylece

"böylece" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 16 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	böylece	thus zf.
It remains our objective to strengthen the legitimacy of this House and thus to consolidate representative democracy. Bu Meclisin meşruiyetini güçlendirmek ve böylece temsili demokrasiyi pekiştirmek hedefimiz olmaya devam etmektedir. More Sentences
General
2	Genel	böylece	so zf.
So 29 countries have signed up to it. Böylece 29 ülke bu anlaşmayı imzalamış oldu. More Sentences
3	Genel	böylece	in this way zf.
He became a great pianist in this way. Böylece büyük bir piyanist oldu. More Sentences
4	Genel	böylece	thereby zf.
Prosperity in the relevant regions would increase, thereby benefiting economic and social cohesion. İlgili bölgelerde refah artacak ve böylece ekonomik ve sosyal uyumdan faydalanılacaktır. More Sentences
5	Genel	böylece	so that bağ.
Perhaps you will invite us into your group one day so that we can share in your joy. Belki bir gün bizi de grubunuza davet edersiniz, böylece sevincinizi paylaşabiliriz. More Sentences
Trade/Economic
6	Ticaret/Ekonomi	böylece	thus zf.
Thus, the social insurance sectors include new forms of benefits, such as early retirement benefits. Böylece sosyal sigorta sektörleri, erken emeklilik yardımları gibi yeni yardım biçimlerini içermektedir. More Sentences
General
7	Genel	böylece	thusly zf.
8	Genel	böylece	thus and so zf.
9	Genel	böylece	by this way zf.
10	Genel	böylece	thissen [dialect] zf.
11	Genel	böylece	thuswise zf.
12	Genel	böylece	thus and thus zf.
13	Genel	böylece	suchwise zf.
14	Genel	böylece	since therefore bağ.
Latin
15	Latince	böylece	sic passim zf.
Archaic
16	Eski Kullanım	böylece	swa (so) expr.

"böylece" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 13 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	ve böylece	and so bağ.
Turkey is encouraged to pursue its reform process and so advance its candidacy for European Union membership. Türkiye reform sürecini sürdürmeye ve böylece Avrupa Birliği üyeliğine adaylığını ilerletmeye teşvik edilmektedir. More Sentences
2	Genel	ön ve arka kısımları daha geniş böylece dönüşlerde kolaylık sağlayan kayak	carving ski i.
3	Genel	dikkatlice gözlemek böylece gelişmelerden haberdar olmak	keep tabs on f.
4	Genel	ki böylece/dolayısıyla	in turn zf.
Colloquial
5	Konuşma Dili	kripto para piyasalarında alınan kripto veya tokeni değişken fiyatlar karşısında satmamak, böylece mevcut pozisyonu uzun süre koruyarak yüksek getiri elde etmek istemek	hodl f.
6	Konuşma Dili	böylece tamamlandı	that does it expr.
Aeronautic
7	Havacılık	bağlı olduğu ipin çekilmesiyle yırtılıp gaz kaçışını ve böylece balonun alçalmasını sağlayan yama	ripping panel i.
8	Havacılık	bağlı olduğu ipin çekilmesiyle yırtılıp gaz kaçışını ve böylece balonun alçalmasını sağlayan yama	ripping strip i.
Statistics
9	İstatistik	satır ve sütunlarında farklı değişkenlere ait sıklık dağılımlarını içeren ve böylece değişkenler arasındaki olağanlığı veya ilişkiyi gösteren tablo	contingency table i.
Biology
10	Biyoloji	kükürdü oksitleyen ve böylece enerji üreten, küçük ve çubuk şeklindeki bir bakteri familyası	thiobacteriaceae i.
Military
11	Askeri	ortaya çok sayıda nötron çıkartan, ancak az miktarda infilak eden ve böylece bir çok canlıyı öldüren, ancak binalara zarar vermeyen nükleer bomba	neutron bomb i.
Latin
12	Latince	böylece geçiverir dünyanın görkemi	sic transit gloria mundi i.
13	Latince	böylece gösterimimiz sona erer	quod erat demonstrandum expr.