Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | canlı olmak | live f. |
Genel | canlı olmak | firk f. |
Idioms | ||
Deyim | canlı olmak | be a box of birds [australia/new zealand] f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | canlı bir örneği olmak | personify f. |
Genel | kanlı canlı olmak | be full of beans f. |
Genel | canlı yayın konuğu olmak | appear as an on-air guest f. |
Genel | canlı örneği olmak | embody f. |
Genel | tez canlı olmak | muggle [obsolete] f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (birine/bir şeye) bir şeyin canlı örneği olmak | represent to (someone or something) f. |
Öbek Fiiller | -e (bir şeyin) canlı örneği olmak | represent to f. |
Idioms | ||
Deyim | dikkatli/uyanık/açıkgöz/canlı olmak | have something on the ball f. |
Deyim | dikkatli/uyanık/açıkgöz/canlı olmak | be on the ball f. |
Deyim | dikkatli/uyanık/açıkgöz/canlı olmak | have on the ball f. |
Deyim | kanlı canlı olmak | be full of beans f. |
Deyim | (bir şeyin) canlı kanıtı olmak | be living proof of (something) f. |
Deyim | bir şeyin canlı kanıtı/örneği olmak | be living proof of something f. |
Deyim | (bir şeyin) canlı örneği olmak | be the picture of (something) f. |
Deyim | dikkatli/uyanık/açıkgöz/canlı olmak | have something/a lot on the ball [us] f. |