Geçmiş

cast a

"cast a" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	cast a f.	baş aşağı fırlatmak
2	Genel	cast a f.	kalkamayacak şekilde devirmek

"cast a" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 149 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	cast a spell over f.	büyü yapmak
General
2	Genel	cast of a net i.	voli
3	Genel	a cast of the eye i.	hafif şaşılık
4	Genel	cast a spell on f.	büyü yapmak
5	Genel	cast a fly f.	olta atmak
6	Genel	cast a shadow f.	gölge yapmak
7	Genel	cast a ballot f.	sandığa gitmek
8	Genel	cast a damp over f.	aksatmak
9	Genel	cast a cloud on something f.	berbat etmek
10	Genel	cast a spell upon f.	büyü yapmak
11	Genel	cast a horoscope f.	zayiçesine bakmak
12	Genel	cast a spell f.	büyü yapmak
13	Genel	cast a glance f.	bir göz atmak
14	Genel	cast a cloud on something f.	gölgelemek
15	Genel	cast a shadow on f.	gölge etmek
16	Genel	cast a vote f.	oy vermek
17	Genel	cast a slur on f.	leke sürmek
18	Genel	cast a spell over f.	aklını almak
19	Genel	cast a slur on f.	iftira etmek
20	Genel	cast a shadow upon f.	üstüne gölge yapmak
21	Genel	cast a spell over f.	büyü yapmak
22	Genel	cast a suspicion on f.	gölgelemek
23	Genel	cast a spell on f.	büyülemek
24	Genel	put in a plaster cast f.	alçıya koymak
25	Genel	cast a spell over f.	büyülemek
26	Genel	cast a slur on f.	lekelemek
27	Genel	cast a net f.	ağ bırakmak
28	Genel	cast a glance f.	şöyle bir bakmak
29	Genel	cast a net f.	ağ atmak
30	Genel	cast a damper on (something) f.	tadını kaçırmak
31	Genel	have (a specified) cast f.	rengi çalmak
32	Genel	cast a spell on f.	-i büyülemek
33	Genel	cast a spell f.	sihir yapmak
34	Genel	cast a role f.	rol biçmek
35	Genel	cast a line f.	olta atmak
36	Genel	cast a fishing line f.	olta atmak
37	Genel	wear a cast f.	(kırılan kemiği) alçıya aldırmak
38	Genel	cast a horoscope f.	yıldız falına bakmak
39	Genel	cast a horoscope f.	yıldız haritası çıkartmak
40	Genel	cast a ballot f.	oy atmak
41	Genel	put in a plaster cast f.	alçıya almak
42	Genel	cast a look f.	bir bakış atmak
43	Genel	cast a shoe f.	(at, öküz) nalını ayağından çıkarmak
44	Genel	cast a wide net f.	tüm olasılıkları değerlendirmek
45	Genel	in a cast s.	alçılı (kol, bacak)
Proverb
46	Atasözü	ne'er cast a clout till may be out	mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır
47	Atasözü	never cast a clout until may is out	mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır
Colloquial
48	Konuşma Dili	cast a spell over f.	büyü yapmak
Idioms
49	Deyim	a cast of thousands [cliché] i.	binlerce insan
50	Deyim	a cast of thousands [cliché] i.	büyük bir kalabalık
51	Deyim	a cast of thousands [cliché] i.	büyük bir güruh
52	Deyim	a cast of thousands [cliché] i.	çok büyük bir grup insan
53	Deyim	cast a horoscope f.	hesaplamak
54	Deyim	cast a pall upon f.	kasvetli bir havaya boğmak
55	Deyim	cast a pall upon f.	hüzne boğmak
56	Deyim	cast a pall upon f.	(üstüne) kasvet basmak
57	Deyim	cast a pall upon f.	(üstüne) kasvet/hüzün çökmek
58	Deyim	cast a pall upon f.	bir gam/keder havası kaplamak
59	Deyim	cast a pall upon f.	bir gam/keder havası sarmak
60	Deyim	cast a veil over (something) f.	konuyu kapamak
61	Deyim	cast a veil over (something) f.	konuyu geçmek
62	Deyim	cast a veil over (something) f.	üstünü örtmek
63	Deyim	cast a veil over (something) f.	gizlemek
64	Deyim	cast a veil over (something) f.	bahsetmek istememek
65	Deyim	cast a veil over (something) f.	söz etmekten kaçınmak
66	Deyim	cast a veil over (something) f.	üstüne perde çekmek
67	Deyim	cast a veil over something [written] f.	konuyu kapamak
68	Deyim	cast a veil over something [written] f.	konuyu geçmek
69	Deyim	cast a veil over something [written] f.	üstünü örtmek
70	Deyim	cast a veil over something [written] f.	gizlemek
71	Deyim	cast a veil over something [written] f.	bahsetmek istememek
72	Deyim	cast a veil over something [written] f.	söz etmekten kaçınmak
73	Deyim	cast a veil over something [written] f.	üstüne perde çekmek
74	Deyim	cast a spell over someone f.	birine büyü yapmak
75	Deyim	cast a cloud over f.	bozmak
76	Deyim	cast a slur on f.	bozmak
77	Deyim	cast a cloud over f.	berbat etmek
78	Deyim	cast a damper on f.	burnundan getirmek
79	Deyim	cast a spell on somebody f.	birinin üzerinde etki bırakmak
80	Deyim	cast a pall on something f.	gölge düşürmek
81	Deyim	cast a slur on f.	gölge düşürmek
82	Deyim	cast a shadow on f.	gölge yapmak
83	Deyim	cast a pall over something f.	gölge düşürmek
84	Deyim	cast a shadow on f.	gölge etmek
85	Deyim	cast a damper over f.	gölge düşürmek
86	Deyim	cast a cloud over f.	gölgelemek
87	Deyim	cast a shadow upon f.	gölge düşürmek
88	Deyim	cast a shadow over f.	gölge yapmak
89	Deyim	cast a slur on f.	iftira etmek
90	Deyim	have a cast-iron stomach f.	midesi kolay kolay bulanmamak
91	Deyim	cast a shadow over f.	karartmak
92	Deyim	cast a cloud over f.	karartmak
93	Deyim	cast a shadow on f.	karartmak
94	Deyim	cast a slur on f.	leke sürmek
95	Deyim	cast a slur on f.	lekelemek
96	Deyim	cast a chill over f.	kötü ve sıkıcı etkisi olmak
97	Deyim	have a cast-iron stomach f.	midesi sağlam olmak
98	Deyim	cast a chill over f.	keyfini kaçırmak
99	Deyim	cast a chill over f.	soğukluk getirmek
100	Deyim	be cast in a different mould f.	taban tabana zıt olmak
101	Deyim	cast a slur on f.	ününü lekelemek
102	Deyim	cast a slur on f.	ününe gölge düşürmek
103	Deyim	cast a veil over (something) f.	(bir şeyin/konunun) üstünü kapatmak
104	Deyim	cast a veil over (something) f.	hasır altı etmek
105	Deyim	cast a veil over (something) f.	rafa kaldırmak
106	Deyim	cast/draw/throw a veil over something f.	bir şeyin/konunun üstünü kapamak
107	Deyim	cast/draw/throw a veil over something f.	halının altına süpürmek
108	Deyim	cast/draw/throw a veil over something f.	rafa kaldırmak
109	Deyim	cast a long shadow f.	gelecekte de etkileri devam etmek
110	Deyim	cast a long shadow f.	uzun bir süre etkileri sürmek
111	Deyim	cast a long shadow f.	uzunca bir süre gölge etmeye/düşürmeye devam etmek
112	Deyim	cast a long shadow f.	uzun bir süre sonuçları yaşanmaya/görülmeye devam etmek
113	Deyim	cast a long shadow f.	kötü etkisi uzun süre devam etmek/sürmek
114	Deyim	cast a long shadow f.	kötü etkileri uzun süre geçmemek
115	Deyim	be cast in a (some kind of) mold f.	aynı, benzer kalıptan çıkmış gibi olmak
116	Deyim	be cast in a (some kind of) mold f.	aynı, benzer hamurla/hamurdan yoğrulmuş olmak
117	Deyim	be cast in a (some kind of) mold f.	birbirinin aynısı, benzeri olmak
118	Deyim	be cast in a (some kind of) mold f.	taban tabana benzemek, aynı olmak
119	Deyim	be cast in a (some kind of) mold f.	(belirtilen türde) olmak
120	Deyim	be cast in a ... mould f.	aynı, benzer hamurla/hamurdan yoğrulmuş olmak
121	Deyim	be cast in a ... mould f.	birbirinin aynısı, benzeri olmak
122	Deyim	be cast in a ... mould f.	taban tabana benzemek, aynı olmak
123	Deyim	be cast in a ... mould f.	(belirtilen türde) olmak
124	Deyim	cast a pall upon (something) f.	(bir şeyi) kasvetli bir havaya boğmak
125	Deyim	cast a pall upon (something) f.	(bir şeyi) hüzne boğmak
126	Deyim	cast a pall upon (something) f.	(bir şey) üzerinde bir gram/keder havası yaratmak
127	Deyim	cast a pall upon (something) f.	(bir şeyi) bir gam/keder havasına boğmak
128	Deyim	cast a shadow over (some place) f.	(bir yeri) kasvetli bir havaya boğmak
129	Deyim	cast a shadow over (some place) f.	(bir yeri) hüzne boğmak
130	Deyim	cast a shadow over (some place) f.	(bir yerde) bir gram/keder havası yaratmak
131	Deyim	cast a shadow over (some place) f.	(bir yeri) bir gam/keder havasına boğmak
132	Deyim	cast a shadow over (something) f.	(bir şeyin) keyfini kaçırmak
133	Deyim	cast a shadow over (something) f.	(bir şeyin) tadını kaçırmak
134	Deyim	cast a shadow over (something) f.	(bir şeye) gölge düşürmek
135	Deyim	cast a shadow over (something) f.	(bir şeyi) berbat etmek
136	Deyim	cast a shadow over (something) f.	(bir şeyin) havasını bozmak
137	Deyim	cast a sheep's eye f.	yan yan bakmak
138	Deyim	cast a sheep's eye f.	şüpheli bir bakış atmak
139	Deyim	cast a sheep's eye f.	şüpheci/kuşkucu bir bakış atmak
140	Deyim	cast a spell on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) büyü yapmak
141	Deyim	cast a spell on (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) büyülemek
142	Deyim	cast a spell on (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) gönlünü çelmek
143	Deyim	cast ne'er a clout till may is out expr.	mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır
Fishery
144	Balıkçılık	space covered by a cast of a circular fishing net i.	voli
145	Balıkçılık	cast a net f.	ağ atmak
146	Balıkçılık	cast a net f.	ağ bırakmak
147	Balıkçılık	cast a net f.	voli çevirmek
Military
148	Askeri	cast a ballot f.	oy kullanmak
Theatre
149	Tiyatro	cast a play f.	rol dağıtmak