check something - Türkçe İngilizce Sözlük

check something

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"check something" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 120 sonuç

İngilizce Türkçe
General
check something in f. emanete vermek
check something in f. vestiyere bırakmak
keep something in check f. kontrol altında tutmak
Phrasals
check someone or something out (of something) i. birinin/bir şeyin (bir yerden) çıkışını yapmak
check someone or something out (of something) i. birinin/bir şeyin (bir yerden) çıkış kaydını yapmak
check someone or something out (of something) i. birinin/bir şeyin (bir yerden) hesabını keserek ayrılmasını sağlamak
check someone or something through (something) f. birinin kimliğini, biletini kontrol ettikten sonra (bir yerden) geçişine izin vermek
check through something f. bir şeyi/şeyleri incelemek
check through something f. bir şeyi/şeyleri kontrol etmek
check something in f. bir şeyi teslim almak
check something in f. bir şeyi teslim alıp girişini/kaydını yapmak
check something in f. (kütüphaneye) geri vermek
check something in f. iade etmek
check something in f. geri teslim etmek
check something in f. kitaplığa geri koymak
check something in f. kontrol etmek
check something in f. gelen siparişte eksik var mı diye kontrol etmek
check in on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) kontrol etmek
check in on (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) ilgili her şey yolunda mı diye bakmak
check in on (someone or something) f. (biri/bir şey) iyi mi diye bakmak/kontrol etmek
check in on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) durumunu kontrol etmek
check in on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) nasıl olduğuna bakmak
check in on (someone or something) f. (birine/bir şeye) uğrayıp nasıl olduğuna/iyi mi diye bakmak
check someone or something off f. listedeki birine/bir şeye tik koymak
check someone or something off f. listedeki birine/bir şeye tik atmak
check someone or something off f. listedeki bir maddeye tik atmak
check someone or something off f. listeden birine/bir şeye tik atmak
check someone or something off f. listedeki birinin isminin/bir maddenin yanına tik atmak
check on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) kontrol etmek
check on (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) ilgili her şey yolunda mı diye bakmak
check on (someone or something) f. (biri/bir şey) iyi mi diye bakmak/kontrol etmek
check on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) durumunu kontrol etmek
check on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) nasıl olduğuna bakmak
check on (someone or something) f. (birine/bir şeye) uğrayıp nasıl olduğuna/iyi mi diye bakmak
check someone or something out f. birini/bir şeyi değerlendirmek
check someone or something out f. birine/bir şeye göz atmak
check someone or something out f. birine/bir şeye bir bakmak
check out (of something) f. (bir şeyden) çıkış yapmak
check out (of something) f. (bir şeyden) ilişiğini kesip çıkmak
check out (of something) f. gerekli adımları yerine getirip (bir şeyden) çıkış yapmak
check out (from something) f. (bir şeyden) çıkış yapmak
check out (from something) f. (bir şeyden) ilişiğini kesip çıkmak
check out (from something) f. gerekli adımları yerine getirip (bir şeyden) çıkış yapmak
check out from (something) f. (bir yerden) çıkış yapmak
check out from (something) f. otel odasından ayrılmak
check out from (something) f. otel odasından çıkış yapmak
check out from (something) f. (bir yerden) ilişiğini kesip çıkmak
check out from (something) f. gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) çıkış yapmak
check out from (something) f. (bir yerden) çıkmak
check out from (something) f. gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) bir şeyi almak/çıkarmak
check out from (something) f. kaydını yaptırıp (kütüphaneden kitap, dergi) ödünç almak
check out from (something) f. (bir sistemden) kaydını/çıkışını yaptırıp (bir şey) ödünç almak
check out of (something) f. (bir yerden) çıkış yapmak
check out of (something) f. otel odasından ayrılmak
check out of (something) f. otel odasından çıkış yapmak
check out of (something) f. (bir yerden) ilişiğini kesip çıkmak
check out of (something) f. gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) çıkış yapmak
check out of (something) f. (bir yerden) çıkmak
check out of (something) f. gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) bir şeyi almak/çıkarmak
check out of (something) f. kaydını yaptırıp (kütüphaneden kitap, dergi) ödünç almak
check out of (something) f. (bir sistemden) kaydını/çıkışını yaptırıp (bir şey) ödünç almak
check someone or something over f. birini/bir şeyi incelemek
check someone or something over f. birini/bir şeyi kontrol etmek
check someone or something over f. birini/bir şeyi tepeden tırnağa muayene etmek
check something out f. bir şeyi incelemek
check something out f. bir şey hakkında düşünmek
check something out f. bir şeye bir bakmak
check up on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) kontrol etmek
check up on (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) ilgili her şey yolunda mı diye bakmak
check up on (someone or something) f. (biri/bir şey) iyi mi diye bakmak/kontrol etmek
check up on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) durumunu kontrol etmek
check up on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) nasıl olduğuna bakmak
check up on (someone or something) f. (birine/bir şeye) uğrayıp nasıl olduğuna/iyi mi diye bakmak
check with someone (about something) f. (bir konuda/bir konu hakkında) birine danışmak
check with someone (about something) f. (bir konuda/bir konu hakkında) biriyle iletişim kurmak/görüşmek
check with someone (about something) f. (bir şeyi) birine sormak
check with (something) f. (bir şeyle) uyuşmak
check with (something) f. (bir şeyle) aynı olmak
check with (something) f. (bir şeyle) eşleşmek
check with (something) f. (bir şeye) uymak
check up (on someone or something) f. (birini/bir şeyi) denetlemek
check up (on someone or something) f. (birini/bir şeyi) kontrol etmek
Idioms
rain check (on something) i. ertelenen gösteri için seyirciye verilen bilet
rain check (on something) i. davete başka bir zaman icabet etmek için istenen izin
rain check (on something) i. birinin davetini erteleme ricası
rain check (on something) i. indirimde olup kalmayan bir ürünü sonraki bir tarihte alabilme hakkı sağlayan kağıt
check something out f. ne olup bittiğine bakmak
hold (someone or something) in check f. (birini/bir şeyi) alıkoymak
hold (someone or something) in check f. (birini/bir şeyi) kontrol altında tutmak
hold (someone or something) in check f. (birini/bir şeyi) sınırlamak
hold (someone or something) in check f. (birini/bir şeyi) dizginlemek
hold (someone or something) in check f. (birini/bir şeyi) bastırmak
hold (someone or something) in check f. (birini/bir şeyi) frenlemek
hold (someone or something) in check f. (birini/bir şeyi) zapt etmek
keep (someone or something) in check f. (birini/bir şeyi) kontrol altında tutmak
keep (someone or something) in check f. (birini/bir şeyi) dizginlemek
keep (someone or something) in check f. (birini/bir şeyi) frenlemek
keep (someone or something) in check f. (birini/bir şeyi) zapt etmek
keep (someone or something) in check f. (birine/bir şeye) sınır koymak
keep somebody/something in check f. birini/bir şeyi kontrol altında tutmak/altına almak
hold somebody/something in check f. birini/bir şeyi kontrol altında tutmak/altına almak
take a rain check (on something) expr. bir daha ki sefere
take a rain check (on something) expr. alacağım olsun
take a rain check (on something) expr. (şimdi olmaz) başka bir sefere (gelirim/yaparım)
take a rain check (on something) expr. ertelesek olur mu?
take a rain check (on something) expr. sonra gelsem, yapsam olur mu?
Slang
check (someone or something) skeef f. yan yan bakmak
check (someone or something) skeef f. dik dik bakmak
check (someone or something) skeef f. gözü üstüne olmak
check (someone or something) skeef f. her hareketini kollamak
check (someone or something) skeef f. (birinden) işkillenmek
check (someone or something) skeef f. (birine) kıllanmak
check (someone or something) skeef f. pis pis süzmek
check someone or something skeef f. yan yan bakmak
check someone or something skeef f. dik dik bakmak
check someone or something skeef f. gözü üstüne olmak
check someone or something skeef f. her hareketini kollamak
check someone or something skeef f. (birinden) işkillenmek
check someone or something skeef f. (birine) kıllanmak
check someone or something skeef f. pis pis süzmek