Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
convenience
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"convenience"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 30 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
convenience
i.
kolaylık
2
Yaygın Kullanım
convenience
i.
elverişlilik
3
Yaygın Kullanım
convenience
i.
müsait oluş
4
Yaygın Kullanım
convenience
i.
uygun zaman
5
Yaygın Kullanım
convenience
i.
uygunluk
General
6
Genel
convenience
i.
tuvalet
7
Genel
convenience
i.
umumi tuvalet
8
Genel
convenience
i.
külfetsizlik
9
Genel
convenience
i.
kazanç
10
Genel
convenience
i.
müsaitlik
11
Genel
convenience
i.
yarar
12
Genel
convenience
i.
hayatı kolaylaştıran şey
13
Genel
convenience
i.
lavabo
14
Genel
convenience
i.
çıkar
15
Genel
convenience
i.
rahatlık
16
Genel
convenience
i.
uygunluk
17
Genel
convenience
i.
uygun koşul
18
Genel
convenience
i.
uygun şart
19
Genel
convenience
i.
halka açık tuvalet
20
Genel
convenience
i.
lehte durum
21
Genel
convenience
i.
avantajlı durum
22
Genel
convenience
i.
lehte olan koşul
23
Genel
convenience
i.
uygun koşul
24
Genel
convenience
i.
uygun zaman, fırsat
25
Genel
convenience
i.
fırsat
26
Genel
convenience
f.
uydurmak
27
Genel
convenience
f.
uyum sağlamak
28
Genel
convenience
f.
uygun hale getirmek
29
Genel
convenience
s.
hızlı ve kolay hazırlanabilen
30
Genel
convenience
s.
pratik kullanım için tasarlanmış
"convenience"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 121 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
public convenience
i.
belediye tuvaleti
2
Genel
convenience foods
i.
hazır yemek
3
Genel
public convenience
i.
umumi tuvalet
4
Genel
marriage of convenience
i.
formalite evliliği
5
Genel
great convenience
i.
büyük kolaylık
6
Genel
convenience marriage
i.
mantık evliliği
7
Genel
marriage of convenience
i.
mantık evliliği
8
Genel
convenience goods
i.
temel ihtiyaç malları
9
Genel
public convenience
i.
halka açık tuvalet
10
Genel
sanitary convenience
i.
umumi hela/tuvalet
11
Genel
convenience food
i.
hazır yemek
12
Genel
convenience sampling
i.
kolay ulaşılabilir durum örneklemesi
13
Genel
convenience [obsolete]
i.
anlaşma
14
Genel
convenience [obsolete]
i.
uyma
15
Genel
convenience [obsolete]
i.
uyum
16
Genel
convenience [obsolete]
i.
uygunluk
17
Genel
convenience [obsolete]
i.
ahenk
18
Genel
provide convenience
f.
kolaylık sağlamak
19
Genel
provide great convenience
f.
büyük kolaylık sağlamak
20
Genel
make a marriage of convenience
f.
mantık evliliği yapmak
21
Genel
as convenience
zf.
uygun zamanda
22
Genel
for convenience
zf.
kolaylık için
23
Genel
at your earliest convenience
zf.
müsait olduğun zaman
Phrases
24
İfadeler
for calculation convenience
expr.
hesap kolaylığı sağlaması için
25
İfadeler
at your earliest convenience
expr.
ilk uygun zamanında
26
İfadeler
at your earliest convenience
expr.
ilk fırsatta/fırsatınızda
27
İfadeler
at your earliest convenience
expr.
ilk uygun zamanınızda
28
İfadeler
for your convenience
expr.
konforunuz düşünülerek
29
İfadeler
for your convenience
expr.
konforunuz için
30
İfadeler
at your convenience
expr.
mümkün olduğu kadar yakın bir zamanda
31
İfadeler
for your convenience
expr.
rahatınız için
32
İfadeler
at your convenience
expr.
sizce ne zaman uygunsa
33
İfadeler
at your convenience
expr.
size uygun gelen bir zamanda
34
İfadeler
for your convenience
expr.
rahatınız düşünülerek
35
İfadeler
at your convenience
expr.
size uygun bir zamanda
36
İfadeler
for your convenience
expr.
size kolaylık olması için
37
İfadeler
for your convenience
expr.
rahatlığınız için
38
İfadeler
at your convenience
expr.
uygun zamanınızda
39
İfadeler
at (one's) convenience
expr.
uygun bir zamanında
40
İfadeler
at (one's) convenience
expr.
müsait olduğunda
41
İfadeler
at (one's) convenience
expr.
vakti olduğunda
42
İfadeler
at one's convenience
expr.
ne zaman isterse
43
İfadeler
at one's convenience
expr.
uygun/mümkün olan en kısa zamanda
44
İfadeler
at one's earliest convenience
expr.
ne zaman isterse
45
İfadeler
at one's earliest convenience
expr.
uygun/mümkün olan en kısa zamanda
46
İfadeler
at somebody's convenience
expr.
uygun bir zamanında/yerde
47
İfadeler
at somebody's convenience
expr.
müsait olduğu bir zamanda/yerde
48
İfadeler
at (one's) earliest convenience
expr.
ilk uygun/müsait zamanında
49
İfadeler
at (one's) earliest convenience
expr.
ilk fırsatta
50
İfadeler
at (one's) earliest convenience
expr.
müsait olur olmaz
51
İfadeler
at (one's) earliest convenience
expr.
yapabildiği en kısa zamanda
52
İfadeler
at someone's earliest convenience
expr.
ilk uygun/müsait zamanında
53
İfadeler
at someone's earliest convenience
expr.
ilk fırsatta
54
İfadeler
at someone's earliest convenience
expr.
müsait olur olmaz
55
İfadeler
at someone's earliest convenience
expr.
yapabildiği en kısa zamanda
56
İfadeler
at your convenience
expr.
istediğiniz zaman
Colloquial
57
Konuşma Dili
at your convenience
expr.
müsait olduğunuzda
58
Konuşma Dili
at earliest convenience
expr.
müsait olunduğunda
59
Konuşma Dili
at earliest convenience
expr.
ilk uygun zamanda
60
Konuşma Dili
at earliest convenience
expr.
ilk fırsatta
Idioms
61
Deyim
make a convenience of
f.
yararlanmak
62
Deyim
make a convenience of
f.
faydalanmak
63
Deyim
make a convenience of
f.
etkilemek
64
Deyim
make a convenience of
f.
empoze etmek
65
Deyim
at someone's convenience
expr.
birine uygun bir zamanda
66
Deyim
at someone's convenience
expr.
birine uygun bir yerde
67
Deyim
at someone's convenience
expr.
birine uygun bir şekilde
Speaking
68
Konuşma
at your earliest convenience
expr.
müsait olduğunda
69
Konuşma
at your earliest convenience
expr.
müsait olacağınız en uygun zaman
70
Konuşma
at your convenience
expr.
müsait olduğunda
71
Konuşma
for your convenience
expr.
rahat hissetmeniz için
72
Konuşma
please call me back at your earliest convenience
expr.
lütfen beni müsait olduğun ilk fırsatta ara
Trade/Economic
73
Ticaret/Ekonomi
convenience sampling
i.
amaçlara uygunluk örneklemesi
74
Ticaret/Ekonomi
convenience goods
i.
alelade mallar
75
Ticaret/Ekonomi
certificate of public convenience and necessity
i.
devlet otoritesinin özel şirketlere verdiği kamu yararına çalışır belgesi
76
Ticaret/Ekonomi
convenience translation
i.
finansal tabloların farklı para ile ifade edilmesi
77
Ticaret/Ekonomi
flag of convenience
i.
gemilere asılan kayıtlı olduğu ülkenin milli bayrağı
78
Ticaret/Ekonomi
certificate of public convenience and necessity
i.
kamu yararına çalışır sertifikası
79
Ticaret/Ekonomi
convenience goods
i.
kolayda mallar
80
Ticaret/Ekonomi
convenience store
i.
mahalle bakkalı
81
Ticaret/Ekonomi
customer convenience
i.
müşteriye uygunluk
82
Ticaret/Ekonomi
convenience of payment
i.
ödemede uygunluk
83
Ticaret/Ekonomi
convenience goods
i.
rahat ulaşılabilen ürünler
84
Ticaret/Ekonomi
convenience goods
i.
sık sık satın alınan tüketim maddeleri
85
Ticaret/Ekonomi
convenience store
i.
tatillerde de açık olan ve geç saatlere kadar açık bulunan, acil ihtiyaç maddeleri bulunduran, göreceli olarak yüksek fiyattan satış yapan bir tür perakendeci
86
Ticaret/Ekonomi
convenience yield
i.
uygunluk verimi
87
Ticaret/Ekonomi
convenience goods
i.
yanı başındaki bakkalda bulunabilen ürünler
88
Ticaret/Ekonomi
convenience goods
i.
ucuz kaliteli tüketim malları
89
Ticaret/Ekonomi
maxim of convenience
i.
uygunluk prensibi
90
Ticaret/Ekonomi
convenience yield
i.
uygunluk getirisi
91
Ticaret/Ekonomi
convenience translation
i.
uygunluk çevirisi
92
Ticaret/Ekonomi
at your earliest convenience
expr.
sizce en uygun zamanda
Law
93
Hukuk
balance of convenience
i.
birey haklarını sınırlayan yasaların ölçülü olması
94
Hukuk
easement of convenience
i.
bir gayrimenkulden yararlanma olanağı sağlayan irtifak hakkı
95
Hukuk
balance of convenience
i.
elverişlilik dengesi
96
Hukuk
balance of convenience
i.
getirilen sınırlama ile kamuya sağlanan yarar arasında denge bulunması
97
Hukuk
termination for convenience
i.
haklı sebebe dayanmaksızın fesih
98
Hukuk
termination for convenience
i.
keyfi fesih
99
Hukuk
termination for convenience
i.
nedene bağlı olmadan sona erdirme
100
Hukuk
termination for convenience
i.
nedensiz sona erdirme
101
Hukuk
termination for convenience
i.
sebepsiz sona erdirme
Politics
102
Siyasal
alliance of convenience
i.
çıkar ittifakı
Technical
103
Teknik
convenience sampling
i.
hazır örnekleme
104
Teknik
convenience sampling
i.
kolaylı örnekleme
105
Teknik
convenience sampling
i.
kolaylıkla bulunabilen örnekleme
106
Teknik
convenience sampling
i.
uygun örnekleme
Computer
107
Bilgisayar
convenience callback
i.
kolay geri arama
Automotive
108
Otomotiv
remote convenience subsystem
i.
uzaktan başlatma (kumanda) tali sistemi
Marine
109
Denizcilik
flag of convenience
i.
kolay bayrak
110
Denizcilik
flag of convenience
i.
kolaylık sağlayan bayrak
Psychology
111
Psikoloji
convenience samples
i.
kolaylık örneklemleri
Food Engineering
112
Gıda
convenience food
i.
tüketime hazır gıda
Statistics
113
İstatistik
purposive cum convenience sampling
i.
amaçlı kolay ulaşılabilir örneklem
114
İstatistik
convenience sampling
i.
elverişli örnekleme
115
İstatistik
convenience sampling
i.
kolayda örnekleme
116
İstatistik
convenience sampling method
i.
kolayda örneklem yöntemi
117
İstatistik
convenience sampling
i.
kolay ulaşılabilir örnekleme
118
İstatistik
convenience sampling
i.
uygun örnekleme
Social Sciences
119
Sosyal Bilimler
marriage of convenience
i.
anlaşmalı evlilik
120
Sosyal Bilimler
convenience sampling
i.
uygun örnekleme
Literature
121
Edebiyat
plot convenience
i.
hikayede anlatılan konunun bağlamına uymayan ancak hikayenin başka bir yöne gitmesini sağlayan olay veya durum
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of convenience
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy