İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Yaygın Kullanım | coward i. | korkak |
Yaygın Kullanım | coward s. | ödlek |
Yaygın Kullanım | coward s. | yüreksiz |
General | ||
Genel | coward i. | alçak |
Genel | coward i. | alçaklık |
Genel | coward i. | korkak |
Genel | coward i. | tabansız |
Genel | coward s. | (hanedan armalarında hayvan) kuyruğu bacakları arasında ikiye katlanmış duran |
Geography | ||
Coğrafya | coward i. | güney carolina eyaletinde yerleşim yeri |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | coward [obsolete] f. | korkutmak |
Genel | coward [obsolete] f. | ürkütmek |
Proverb | ||
Atasözü | better a live coward than a dead hero | ölü bir kahraman olmaktansa, canlı bir korkak olmayı yeğlerim |
Atasözü | bully is always a coward | zorbanın/kabadayının gücü ancak kendinden zayıf olanlara yeter |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | bully is always a coward expr. | kabadayılık yapan aslında korkağın ta kendisidir |
Konuşma Dili | bully is always a coward expr. | yüreksiz/korkak olan zorbadır |
Speaking | ||
Konuşma | you're not a coward expr. | sen korkak değilsin |