Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
crawl
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"crawl"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 46 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
crawl
f.
sürünmek
2
Yaygın Kullanım
crawl
f.
emeklemek
General
3
Genel
crawl
i.
ağır gidiş
4
Genel
crawl
i.
emekleme
5
Genel
crawl
i.
sürünme
6
Genel
crawl
i.
yavaş ilerleme
7
Genel
crawl
i.
yatay seyir
8
Genel
crawl
i.
krol yüzme
9
Genel
crawl
i.
boya eki kusuru
10
Genel
crawl
i.
çok yavaş ilerleme
11
Genel
crawl
i.
dalyan
12
Genel
crawl
i.
kulaç
13
Genel
crawl
i.
sığ alan
14
Genel
crawl
f.
yavaş ilerlemek (trafik)
15
Genel
crawl
f.
emeklemek
16
Genel
crawl
f.
dalkavukluk etmek
17
Genel
crawl
f.
yağ yapmak
18
Genel
crawl
f.
yağ çekmek
19
Genel
crawl
f.
karıncalanmak
20
Genel
crawl
f.
yavaş ilerlemek
21
Genel
crawl
f.
kulaçlamak
22
Genel
crawl
f.
dolu olmak
23
Genel
crawl
f.
kaynıyor olmak
24
Genel
crawl
f.
böcek talan etmek
25
Genel
crawl
f.
(böcekle) dolu olmak
26
Genel
crawl
f.
böcek istila etmek
27
Genel
crawl
f.
ağır ağır yürümek
28
Genel
crawl
f.
ziyaretleşmek
29
Genel
crawl
f.
bar bar dolaşmak
30
Genel
crawl
f.
o bar senin bu bar benim dolaşmak
31
Genel
crawl
f.
sinsice ilerlemek
32
Genel
crawl
f.
tüyleri ürpermek
33
Genel
crawl
f.
yaltaklanmak
34
Genel
crawl
f.
sırnaşmak
35
Genel
crawl
f.
azarlamak
36
Genel
crawl
f.
üstünde böcekler geziniyormuş gibi hissetmek
37
Genel
crawl
f.
anormal şekilde tedirgin olmak
38
Genel
crawl
f.
kurtlu gibi yerinde duramamak
Computer
39
Bilgisayar
crawl
i.
yatay seyir
Informatics
40
Bilişim
crawl
f.
bilgisayar programıyla (internet sitelerini) taramak
Television
41
Televizyon
crawl
i.
televizyon veya sinema ekranında yavaşça geçerek bilgi veren metin
42
Televizyon
crawl
i.
ekrandan yavaşça geçen başlık grubu
Dyeing
43
Boyacılık
crawl
f.
(boya) kavlamak
44
Boyacılık
crawl
f.
(boya) kalkmak
Botanic
45
Botanik
crawl
f.
(bitki) tırmanmak
Fishery
46
Balıkçılık
crawl
i.
balıkları tutmak için kıyıda oluşturulmuş gölcük
"crawl"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 147 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
the crawl
i.
krol
2
Genel
crawl stroke
i.
kulaçlama yüzüş
3
Genel
crawl stroke
i.
kravl
4
Genel
pub-crawl
i.
bar bar dolaşıp içki içme
5
Genel
bar crawl
i.
bir bardan çıkıp ötekine gitme
6
Genel
pub crawl
i.
(aynı gece içinde) o bar senin bu bar benim gezme
7
Genel
pub crawl
i.
bir bardan çıkıp ötekine gitme
8
Genel
bar crawl
i.
(aynı gece içinde) o bar senin bu bar benim gezme
9
Genel
ball crawl
i.
top havuzu
10
Genel
crawl [uk]
i.
o bar bu bar gezinme
11
Genel
make crawl
f.
süründürmek
12
Genel
swim a crawl
f.
kulaçlamak
13
Genel
crawl on all fours
f.
emeklemek
14
Genel
crawl with something
f.
dolu olmak
15
Genel
crawl in
f.
sürünerek girmek
16
Genel
pub-crawl
f.
o bar senin bu bar benim dolaşmak
17
Genel
pub-crawl
f.
(barları) turlamak
Phrasals
18
Öbek Fiiller
crawl out of something
f.
bir yerden sürünerek çıkmak
19
Öbek Fiiller
crawl in
f.
hızla giyinmek
20
Öbek Fiiller
crawl under
f.
sürünerek altına girmek
21
Öbek Fiiller
crawl out
f.
sürünerek çıkmak
22
Öbek Fiiller
crawl across
f.
sürünerek ilerlemek
23
Öbek Fiiller
crawl along
f.
sürünerek ilerlemek
24
Öbek Fiiller
crawl over something
f.
bir şeyin üstünde sürünmek
25
Öbek Fiiller
crawl over something
f.
bir şeyin üstünde emeklemek
26
Öbek Fiiller
crawl over something
f.
bir şeyin üzerinden geçmek
27
Öbek Fiiller
crawl across (something)
f.
(bir şeyin) bir tarafından bir tarafına emekleyerek ilerlemek
28
Öbek Fiiller
crawl across (something)
f.
(bir şeyin) bir tarafından bir tarafına emeklemek
29
Öbek Fiiller
crawl across (something)
f.
(bir şeyin) bir tarafından bir tarafına sürünerek/yürüyerek ilerlemek
30
Öbek Fiiller
crawl across (something)
f.
(bir şeyin) bir ucundan bir ucuna sürünmek/yürümek
31
Öbek Fiiller
crawl across (something)
f.
(bir şey) boyunca sürünerek ilerlemek/yürümek
32
Öbek Fiiller
crawl across (something)
f.
(bir şey) üzerinde sürünerek ilerlemek/yürümek
33
Öbek Fiiller
crawl along
f.
emekleyerek ilerlemek
34
Öbek Fiiller
crawl along
f.
boyunca emeklemek
35
Öbek Fiiller
crawl along
f.
sürünerek ilerlemek
36
Öbek Fiiller
crawl along
f.
boyunca sürünmek
37
Öbek Fiiller
crawl back to
f.
geri gelip ayaklarına kapanmak
38
Öbek Fiiller
crawl back to
f.
pişman olarak dönmek
39
Öbek Fiiller
crawl back to (one)
f.
geri gelip (birinin) ayaklarına kapanmak
40
Öbek Fiiller
crawl back to (one)
f.
pişman olup (birine) geri dönmek
41
Öbek Fiiller
crawl into (some place or thing)
f.
(bir yere/şeye) emekleyerek girmek
42
Öbek Fiiller
crawl into (some place or thing)
f.
(yatağa) girmek
43
Öbek Fiiller
crawl into (some place or thing)
f.
üzerine (bir şey) geçirmek
44
Öbek Fiiller
crawl into (some place or thing)
f.
üzerine (bir şey) geçirivermek
45
Öbek Fiiller
crawl to (some place or thing)
f.
(bir yere/şeye) emekleyerek girmek
46
Öbek Fiiller
crawl to (some place or thing)
f.
(yatağa) girmek
47
Öbek Fiiller
crawl to (some place or thing)
f.
üzerine (bir şey) geçirmek
48
Öbek Fiiller
crawl to (some place or thing)
f.
üzerine (bir şey) geçirivermek
49
Öbek Fiiller
crawl over
f.
üstünde sürünmek
50
Öbek Fiiller
crawl over
f.
üstünde emeklemek
51
Öbek Fiiller
crawl over
f.
ezmek
52
Öbek Fiiller
crawl over
f.
çiğnemek
53
Öbek Fiiller
crawl with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) dolu olmak
54
Öbek Fiiller
crawl with (someone or something)
f.
(biri/bir şey) kaynamak
55
Öbek Fiiller
crawl with (someone or something)
f.
(biri/bir şey) tarafından istila edilmek
Colloquial
56
Konuşma Dili
make someone's flesh crawl
f.
birini korkutmak
57
Konuşma Dili
make someone's flesh crawl
f.
kanını dondurmak
58
Konuşma Dili
make someone's flesh crawl
f.
tüylerini ürpertmek
Idioms
59
Deyim
a pub crawl [uk]
i.
o bar senin bu bar benim gezme
60
Deyim
a pub crawl [uk]
i.
bardan bara gezip içme
61
Deyim
a pub crawl [uk]
i.
bir bardan çıkıp ötekine gitme
62
Deyim
a pub crawl [uk]
i.
bar bar dolaşıp içki içme
63
Deyim
crawl back to someone
f.
geri gelip ayaklarına kapanmak
64
Deyim
crawl out of the woodwork
f.
gizlendiği yerden çıkmak
65
Deyim
crawl/go/retreat/retire into your shell
f.
kabuğuna çekilmek
66
Deyim
go on a pub crawl
f.
o bar senin bu bar benim gezmek
67
Deyim
make someone's skin crawl
f.
korkmak
68
Deyim
crawl back to someone
f.
pişman olarak dönmek
69
Deyim
make somebody's flesh crawl/creep
f.
tüylerini diken diken etmek
70
Deyim
make someone's flesh crawl
f.
tüylerini ürpertmek
71
Deyim
make somebody's flesh crawl
f.
tüylerini ürpertmek
72
Deyim
make someone's flesh crawl
f.
tüylerini diken diken etmek
73
Deyim
make someone's skin crawl
f.
tüylerini ürpertmek
74
Deyim
make somebody's flesh crawl/creep
f.
tüylerini ürpertmek
75
Deyim
make somebody's flesh crawl
f.
tüylerini diken diken etmek
76
Deyim
make someone's skin crawl
f.
tüylerini diken diken etmek
77
Deyim
crawl (all) over each other
f.
birbirini ezmek
78
Deyim
crawl (all) over each other
f.
birbirini çiğnemek
79
Deyim
crawl (all) over each other
f.
birbirinin üstünde tepinmek
80
Deyim
crawl (all) over each other
f.
birbirini ezip geçmek
81
Deyim
crawl (all) over each other
f.
birbirine yemek
82
Deyim
crawl (all) over each other
f.
birbirinin üstünden atlamak
83
Deyim
crawl (all) over each other
f.
kıran kırana mücadele etmek
84
Deyim
crawl (all) over each other
f.
birbirine girmek
85
Deyim
crawl (all) over each other
f.
izdiham yaratmak
86
Deyim
crawl (all) over each other
f.
birbirinin üstüne çıkmak
87
Deyim
crawl (all) over each other
f.
birbirinin üstünden geçmek
88
Deyim
crawl (all) over each other
f.
birbirini ezmek
89
Deyim
crawl into (one's) shell
f.
(biri) kabuğuna çekilmek
90
Deyim
crawl into (one's) shell
f.
(biri) içine çekilmek
91
Deyim
crawl into (one's) shell
f.
(biri) içine kapanmak
92
Deyim
crawl into (one's) shell
f.
(biri) kendi içine çekilmek
93
Deyim
crawl into (one's) shell
f.
(biri) kendi kabuğuna çekilmek
94
Deyim
crawl out of the woodwork
f.
gizlendiği yerden çıkmak
95
Deyim
crawl out of the woodwork
f.
açığa/ortaya çıkmak
96
Deyim
crawl (all) over each other
f.
birbirini ezmek
97
Deyim
crawl (all) over each other
f.
birbirini çiğnemek
98
Deyim
crawl (all) over each other
f.
birbirini ezip geçmek
99
Deyim
come/crawl out of the woodwork
f.
gizlendiği yerden çıkmak
100
Deyim
come/crawl out of the woodwork
f.
açığa/ortaya çıkmak
101
Deyim
come/crawl out of the woodwork
f.
birden ortaya çıkmak
102
Deyim
come/crawl out of the woodwork
f.
ortaya çıkıvermek
103
Deyim
come/crawl out of the woodwork
f.
birden peyda olmak
104
Deyim
make (one's) flesh crawl
f.
(birini) korkutmak
105
Deyim
make (one's) flesh crawl
f.
(birinin) kanını dondurmak
106
Deyim
make (one's) flesh crawl
f.
(birinin) tüylerini ürpertmek
107
Deyim
make (one's) flesh crawl
f.
(birinin) tüylerini diken diken etmek
108
Deyim
make (one's) flesh crawl
f.
(birini) tiksindirmek
109
Deyim
make (one's) skin crawl
f.
(birini) korkutmak
110
Deyim
make (one's) skin crawl
f.
(birinin) tüylerini ürpertmek
111
Deyim
make (one's) skin crawl
f.
(birinin) tüylerini diken diken etmek
112
Deyim
make (one's) skin crawl
f.
(birini) tiksindirmek
113
Deyim
make (one's) skin crawl
f.
(birini) rahatsız etmek
114
Deyim
make flesh crawl
f.
korkutmak
115
Deyim
make flesh crawl
f.
tüylerini ürpertmek
116
Deyim
make flesh crawl
f.
kanını dondurmak
117
Deyim
make flesh crawl
f.
tüylerini diken diken etmek
118
Deyim
make your flesh crawl
f.
tüylerini ürpertmek
119
Deyim
make your flesh crawl
f.
tüylerini diken diken etmek
120
Deyim
make your flesh crawl
f.
korkutmak
121
Deyim
make your flesh crawl
f.
dehşete düşürmek
122
Deyim
make your skin crawl
f.
tüylerini ürpertmek
123
Deyim
make your skin crawl
f.
tüylerini diken diken etmek
124
Deyim
make your skin crawl
f.
korkutmak
125
Deyim
make your skin crawl
f.
dehşete düşürmek
Speaking
126
Konuşma
don't try to walk before you crawl
expr.
emeklemeden koşmaya çalışma
Technical
127
Teknik
crawl gears
i.
çok ağır vites oranı
128
Teknik
crawl gear inhibitor
i.
palet dişlisi yavaşlatıcı
Construction
129
İnşaat
crawl space
i.
alçak tesisat kanalı
130
İnşaat
crawl space
i.
döşeme altı boşluğu
Automotive
131
Otomotiv
crawl control
i.
sürünme kontrolü
132
Otomotiv
crawl ratio
i.
sürünme oranı
Marine Biology
133
Deniz Biyolojisi
turtle crawl
i.
kaplumbağanın yuvası ile su kütlesi arasında bıraktığı iz
134
Deniz Biyolojisi
turtle crawl
i.
kaplumbağa kafesi
Military
135
Askeri
low crawl
i.
alçak sürünme
136
Askeri
crawl trench
i.
sürünme hendeği
137
Askeri
high crawl
i.
yüksek sürünme
Sport
138
Spor
trudgen crawl
i.
kulaç atarak yüzme stili
139
Spor
american crawl
i.
yüzükoyun atılan bir kulaç stili
140
Spor
front crawl
i.
serbest /yüzüstü kulaç atarak yüzme
141
Spor
crawl swimmer
i.
serbest yüzücü
142
Spor
crawl stroke
i.
serbest yüzme
143
Spor
australian crawl
i.
(yüzme stili) avustralya krolu
Slang
144
Argo
crawl in
f.
yatağa yatmak
145
Argo
crawl in
f.
yatmaya gitmek
146
Argo
crawl in
f.
uyumaya gitmek
147
Argo
crawl in
f.
uyumak üzere uzanmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of crawl
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy