düzenli olarak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

düzenli olarak



"düzenli olarak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
düzenli olarak regularly zf.
General
düzenli olarak on a regular basis zf.
düzenli olarak methodically zf.
düzenli olarak routinely zf.
düzenli olarak measuredly zf.
düzenli olarak crisply zf.
düzenli olarak regularly zf.
düzenli olarak (on a) regular basis zf.
düzenli olarak religiously zf.
düzenli olarak regular zf.
düzenli olarak unseldom zf.
düzenli olarak gradatim [obsolete] zf.
düzenli olarak in course zf.
düzenli olarak in due course zf.
düzenli olarak orderly zf.
Colloquial
düzenli olarak in good order expr.
düzenli olarak on the reg (on the regular) expr.
düzenli olarak on the regular expr.
Idioms
düzenli olarak day in, day out, every day without fail expr.
Technical
düzenli olarak regularly zf.
Archaic
düzenli olarak trade zf.

"düzenli olarak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 73 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yakinen ve düzenli olarak sorgulama catechization i.
düzenli olarak gübrelenen ve aynı mahsul için kullanılan tarla infield i.
düzenli olarak partileyen çapkın genç kadın good-time girl i.
düzenli olarak sunulan şey diet i.
vatandan uzakta görev yapan askerin bakmakla yükümlü olduğu kişilere düzenli olarak ödenen para separation allowance i.
(gösteride düzenli olarak yapılan) numara shtick i.
gösteride düzenli olarak yapılan numara shtik i.
tehdit ile düzenli olarak alınan para protection money i.
düzenli olarak yapmak regularize f.
düzenli olarak seks yapmak have sex regularly f.
düzenli olarak yapmak regularise f.
düzenli olarak yapmak vape f.
düzenli olarak tüketmek have f.
düzenli olarak iyileşen boomy s.
düzenli olarak büyüyen boomy s.
düzenli olarak kasılarak genişleyen systaltic s.
bozuk düzenli olarak uncoordinatedly zf.
düzenli olarak belirli bir faaliyeti yapan anlamındaki son ek -ard snk.
düzenli olarak belirli bir faaliyeti yapan anlamındaki son ek -art snk.
Phrasals
tanı veya tedaviyi takiben hastayı düzenli olarak kontrol etmek follow up f.
(resmi anlamda) birisiyle düzenli olarak görüşmek/iletişim kurmak check in with somebody f.
bir ilacı düzenli olarak almayı sürdürmek remain on f.
çevresinde/çevrede sık sık/düzenli olarak görmek see around f.
Phrases
düzenli olarak (bir şey) yapmak be given to (something) f.
düzenli olarak bir şey yapmak be given to something/to doing something f.
(bir şeye/yere) düzenli olarak gitme in and out (of something) expr.
Colloquial
spor performansını artırmak için düzenli olarak steroid gibi maddeler kullanan kimse juicehead i.
gazete ve dergilerde ödül olarak tüketici ürünleri verilen yarışmalara düzenli katılan kimse comper i.
düzenli olarak belli bir yerde görüşen kişiler arasında kullanılan vedalaşma kalıbı cuic (see you in church) kısalt.
Idioms
düzenli olarak belli bir yolu yürüyerek dolaşmak pound a beat f.
bir şeyi düzenli olarak yapmak go in for something f.
düzenli olarak (ilaç vb almak) at full strength expr.
Speaking
araçlarınızı düzenli olarak servise götürün service your vehicles regularly i.
Trade/Economic
makine veya tesisin tamir edilmez hale gelene kadar görevini düzenli olarak yaptığı süre life i.
hisse senedinin fiyatına bakmadan düzenli olarak belirli miktarda yatırım yapma dollar averaging i.
menkul kıymetlerin fiyatına bakmadan düzenli olarak belirli miktarda yatırım yapma dollar–cost averaging i.
hisselerini düzenli olarak satıp geri alan ve varlık havuzuna sahip denetime tabi yatırım şirketi mutual fund company i.
hisselerini düzenli olarak satıp sonra geri alan yatırım şirketi open-end fund i.
düzenli olarak ödenen sabit gider fixed cost i.
(hisse) düzenli olarak alıp satmak trade f.
Law
(britanya'da) suçlu gençlerin hapis cezası yerine düzenli olarak gelmeleri gereken yer attendance centre i.
(iskoç hukuku'nda) kira kontratı yapıldığında düzenli kiraya ek olarak bir defada yapılan ödeme grassum [scotland] i.
Politics
görece olarak düzenli aralıklarla başa gelebilecek güce sahip siyasi parti major party i.
Media
çeşitli yayınlarda çalışıp düzenli olarak benzer konuları birlikte ele alan gazeteciler press corps i.
Technical
(demiryolu, karayolu dolgusu) enine konturlar çizmek için düzenli olarak tesviye etmek cross-section f.
Computer
youtube'da düzenli olarak video yayınlayan kimse youtuber i.
düzenli olarak bilgisayar kullanan kimse onliner i.
Radio
(yayında) düzenli olarak belirli bir konuya atfedilen köşe department i.
Marine
düzenli olarak bir hatta çalışan yolcu vapuru liner i.
ırmak, göl, kanal vs üzerinden düzenli olarak yolcu taşıyan tekne water bus i.
belirli bir süreliğine düzenli olarak seyahat edilmesi beklenen yön mean line of advance i.
Medical
alkol, uyuşturucu gibi maddeleri düzenli olarak aşırı kullanan kimse misuser i.
Psychology
başkalarına karşı düzenli olarak cinsel çekim yaşayan kişi allosexual i.
Pathology
semptomların düzenli aralıklarla geçici olarak azaldığı, ancak tamamen durmadığı bir ateş remittent fever i.
Physics
doğal yasalara tabi düzenli bir sistem olarak kabul edilen fiziksel evren natural order i.
Chemistry
moleküler olarak kuyruk-başa olacak şekilde düzenli bir zincir bağ yapısında olan (polimer) regioregular i.
peryodik olarak düzenli sıralı ve kuyruk-başa bağlı (polimer) regioregular i.
Marine Biology
düzenli olarak kıyıya gelip yumurtlayan, kaliforniya sahillerine özgü bir gümüşbalığı grunion (leuresthes tenuis) i.
Botanic
dalların düzenli olarak dökülmesi cladoptosis i.
doğal biçimi amorf olan çiçekte anomali olarak ortaya çıkan düzenli yapı epanody i.
düzenli olarak kapanan strangulated s.
düzenli olarak büzülen strangulated s.
Forestry
farklı yıllardaki değişen koşullardan bağımsız olarak yaş halkaları düzenli büyümüş olan (ağaç veya orman) complacent i.
Education
küçük çocukların sosyalleşmeleri için düzenli olarak bir araya getirilmesi play-centre [new zealand] i.
eğitim kurumunun kampüs dışında yer alan öğretim üyeleri veya öğrencilerinin düzenli olarak yararlandığı tesislere ilişkin off-campus [us] s.
eğitim kurumunun kampüs dışında yer alan öğretim üyeleri veya öğrencilerinin düzenli olarak yararlandığı faaliyetlere ilişkin off-campus [us] s.
Sport
düzenli olarak koşmayan kimse nonrunner i.
Theatre
bir sanatçının düzenli olarak yaptığı gösteri bit i.
Printery
ayda bir kez düzenli olarak yayınlanan süreli yayın monthly i.
Slang
düzenli olarak kokain çeken kimse blower i.
düzenli olarak kokain çeken kimse blower i.
düzenli olarak seks yapmak get your oats f.
Modern Slang
başkalarına karşı düzenli olarak cinsel çekim yaşayan kişi allocishet i.