| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | değer verilen | prized s. |
| Genel | değer verilen | prised s. |
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | değer verilen kimse | lovee i. |
| Genel | yaşı ve tarihsel önemi nedeniyle değer verilen bina veya kurum | grande dame i. |
| Idioms | ||
| Deyim | sevilen/değer verilen kişi ya da şey olmak | be close to somebody’s heart f. |
| Deyim | sevilen/değer verilen kişi ya da şey olmak | be dear to somebody’s heart f. |
| Deyim | sevilen/değer verilen kişi ya da şey olmak | be near to somebody’s heart f. |
| Deyim | fazla değer verilen | on a pedestal expr. |
| Trade/Economic | ||
| Ticaret/Ekonomi | menkul değer borsasında açılış fiyatıyla alış veya satış için aracı kuruluşa verilen emir | order at opening price i. |
| Ticaret/Ekonomi | menkul değer borsasında verilen, son geçerli fiyatın altındaki fiyattan alım emri | buy minus i. |
| Ticaret/Ekonomi | verilen değer | value parted with i. |
| Math | ||
| Matematik | fonksiyonun verilen aralıkta alabileceği en büyük değer | maximum i. |
