İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | deal with something f. | hakkında olmak |
Genel | deal with something f. | ilgili olmak |
Genel | deal with something f. | biri şeyin hakkından, üstesinden gelmek |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | deal with (someone or something) f. | (biriyle/bir şeyle) başa çıkmak |
Öbek Fiiller | deal with (someone or something) f. | (biriyle/bir şeyle) baş etmek |
Öbek Fiiller | deal with (someone or something) f. | (biriyle/bir şeyle) ilgilenmek |
Öbek Fiiller | deal with (someone or something) f. | (birini/bir şeyi) idare etmek |
Öbek Fiiller | deal with (someone or something) f. | (birinin/bir şeyin) icabına bakmak |
Öbek Fiiller | deal with (someone or something) f. | (biriyle/bir şeyle) iş yapmak |
Öbek Fiiller | deal with (someone or something) f. | (biriyle/bir şeyle) iş yürütmek |
Öbek Fiiller | deal with (something) f. | (bir şeye) odaklanmak |
Öbek Fiiller | deal with (something) f. | (bir şeyi) içermek |
Öbek Fiiller | deal with (something) f. | (bir şeyi) kapsamak |
Öbek Fiiller | deal with (something) f. | (bir şeyi) kapsamına dahil etmek |