Geçmiş

deeply

"deeply" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 9 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	deeply zf.	son derece
2	Genel	deeply zf.	derinlemesine
3	Genel	deeply zf.	içten
4	Genel	deeply zf.	derin derin
5	Genel	deeply zf.	derinliğine
6	Genel	deeply zf.	çok
7	Genel	deeply zf.	derinden
8	Genel	deeply zf.	derin bir şekilde
9	Genel	deeply zf.	derin bir biçimde

"deeply" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 54 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	touch somebody deeply f.	içine işlemek
2	Genel	deeply moved f.	iliği sızlamak
3	Genel	feel deeply f.	çöreklenmek
4	Genel	hurt deeply f.	kalbini kırmak
5	Genel	be deeply moved f.	iliği sızlamak
6	Genel	hurt deeply f.	ciğerine işlemek
7	Genel	hurt deeply f.	incitmek
8	Genel	move deeply f.	ciğerine işlemek
9	Genel	be deeply grieved f.	yüreği kan ağlamak
10	Genel	think deeply f.	derin derin düşünmek
11	Genel	deeply resent something f.	zoruna gitmek
12	Genel	hurt deeply f.	vurmak
13	Genel	hurt deeply f.	acısı içine işlemek
14	Genel	hurt deeply f.	acısı yüreğine çökmek
15	Genel	hurt deeply f.	acısı içine çökmek
16	Genel	hurt deeply f.	acısı yüreğine işlemek
17	Genel	deeply probe a question f.	ıcığını cıcığını çıkarmak
18	Genel	be deeply involved in f.	aşırı şekilde ilgilenmek
19	Genel	flush deeply (from embarrassment) f.	renkten renge girmek
20	Genel	be deeply occupied with f.	derdine düşmek
21	Genel	influence deeply f.	derinden etkilemek
22	Genel	be deeply sorry f.	derin üzüntü duymak
23	Genel	be deeply loyal to f.	derinden bağlı olmak
24	Genel	be deeply attached f.	derinden bağlı olmak
25	Genel	be deeply committed to f.	derinden bağlı olmak
26	Genel	be deeply bound up with f.	derinden bağlı olmak
27	Genel	blush deeply (due to embarrassment) f.	renkten renge girmek
28	Genel	be deeply in sorrow f.	derin bir üzüntü içinde olmak
29	Genel	be deeply in sorrow f.	içi kan ağlamak
30	Genel	be deeply embarrassed f.	çok utanmak
31	Genel	be deeply embarrassed f.	ölümüne utanmak
32	Genel	wound deeply f.	derinden yaralamak
33	Genel	deeply regret f.	bin pişman olmak
34	Genel	make someone regret deeply for f.	bin pişman etmek
35	Genel	interest deeply f.	yakından ilgilendirmek
36	Genel	investigate deeply f.	derinlemesine araştırmak
37	Genel	deeply sadden somebody f.	yasa boğmak
38	Genel	feel deeply f.	derinden hissetmek
39	Genel	breath deeply f.	derin nefes almak
40	Genel	deeply concerned s.	son derece ilgili
41	Genel	deeply concerned s.	çok endişeli
42	Genel	deeply concerned s.	son derece endişeli
43	Genel	deeply read s.	çok okumuş
44	Genel	more deeply zf.	daha derin bir biçimde
45	Genel	more deeply zf.	daha derin
Colloquial
46	Konuşma Dili	deeply in debt s.	borca batmış
Idioms
47	Deyim	fall deeply in love with someone f.	deliler gibi sevmek
48	Deyim	fall deeply in love with someone f.	deliler gibi aşık olmak
Speaking
49	Konuşma	I am deeply touched expr.	çok duygulandım
50	Konuşma	I deeply regretted expr.	çok pişman oldum
51	Konuşma	I've fallen deeply in love with a woman expr.	kadının birine sırılsıklam aşık oldum
52	Konuşma	I am deeply indebted to you expr.	size gerçekten borçlandım
Medical
53	Medikal	deeply located nodules i.	derin yerleşimli nodüller
Ottoman Turkish
54	Osmanlıca	deeply read i.	muttali