elde bulunan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

elde bulunan



"elde bulunan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

Türkçe İngilizce
General
elde bulunan on hand s.
Trade/Economic
elde bulunan available s.
elde bulunan on hand s.

"elde bulunan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
elde hazır bulunan available s.
General
(el falında) elde bulunan, yaşam ve kader çizgisinden daha uzun olan, evlilik ve gönül ilişkilerinin yaklaşık zamanları ile ilgili bilgi veren çizgi marriage lines i.
(el falında) elde bulunan, yaşam ve kader çizgisinden daha uzun olan, evlilik ve gönül ilişkilerinin yaklaşık zamanları ile ilgili bilgi veren çizgi line of marriage i.
(ortamda bulunan kişilerin elden elde gezdirerek imzaladığı ve bilgi eklediği) belge round robin i.
Phrasals
(elde bulunan veya pişirilmiş ürünlerden) yemek yapmak pick up f.
Proverb
elde bulunan nimete şükretmeli enough is as good as a feast
elde bulunan nimete şükretmeli enough is a feast
Idioms
elde bulunan şey a bird in hand i.
elde bulunan şey a bird in the hand i.
elde bulunan şey a bird in the hand i.
elde bulunan birden fazla seçenek several irons in the fire i.
Trade/Economic
cari yatırımlar ve bankada ya da elde bulunan nakit current investments and cash at bank and in hand i.
elde bulunan para cash in hand i.
elde hazır bulunan disposable s.
(nakit para) elde bulunan clean s.
Physics
doğal olarak tungstitte bulunan, kimyasal işlem ile sarı kristal toz şeklinde elde edilen bir bileşik tungstic oxide i.
Chemistry
hayvansal yağlarda bulunan veya sentetik olarak elde edilen, keçi gibi kokan yağ asidi caproic acid i.
ham pancarda bulunan ve sitrik asitten elde edilebilen bir kristalli trikarboksilik asit tricarballylic acid i.
doğal olarak tungstitte bulunan, kimyasal işlem ile sarı kristal toz şeklinde elde edilen bir bileşik tungsten trioxide i.
doğada haussmannit olarak bulunan ve manganez oksitlerin veya hidroksitlerin ısıtılması ile kırmızımsı kahverengi toz şeklinde elde edilen bir bileşik manganese tetroxide i.
doğada haussmannit olarak bulunan ve manganez oksitlerin veya hidroksitlerin ısıtılması ile kırmızımsı kahverengi toz şeklinde elde edilen bir bileşik manganomanganic oxide i.
doğada haussmannit olarak bulunan ve manganez oksitlerin veya hidroksitlerin ısıtılması ile kırmızımsı kahverengi toz şeklinde elde edilen bir bileşik red manganese oxide i.
afyonda bulunan, sarı amorf bir madde olarak elde edilen ve kolay çözünebilir bir alkaloit meconidine i.
pektinden elde edilen ve fazla olgun meyvelerde bulunan bir madde metapectin i.
afyonda bulunan ve narkotinin oksidasyonu ile elde edilebilen bir asit ile ilişkili meconinic s.
afyonda bulunan ve narkotinin oksidasyonu ile elde edilebilen bir aside dair meconinic s.
Biology
belirli bir yerden elde edilen aynı türün üyeleri arasında bulunan belirli bir immünoglobulinin varyant formlarından herhangi biri allotopotype i.
Biochemistry
odun katranı ruhunda bulunan ve guayak reçinesinin damıtılmasından elde edilen fenollere benzer renksiz bir sıvı guiacol i.
Botanic
kuzey amerika'nın doğusunda yetişen, çan şeklinde beyaz çiçekleri, kırmızı yemişi ve yağ elde edilen kokulu yaprakları bulunan tırmanıcı bir çalı creeping wintergreen i.
kuzey amerika'nın doğusunda yetişen, çan şeklinde beyaz çiçekleri, kırmızı yemişi ve yağ elde edilen kokulu yaprakları bulunan tırmanıcı bir çalı gaultheria procumbens i.
kuzey amerika'nın doğusunda yetişen, çan şeklinde beyaz çiçekleri, kırmızı yemişi ve yağ elde edilen kokulu yaprakları bulunan tırmanıcı bir çalı mountain tea i.
meksika ve güneybatı abd'ye özgü olup kauçuk elde etmek için yetiştirilen, uzun gümüşi yaprakları ve küçük beyaz çiçekleri bulunan çok dallı bir bitki huayule i.
Tobacco
dumanda bulunan katı ve sıvı fazın tutucuda tutulduktan sonra suyunun alınması ile elde edilen madde dry particulate matter i.
dumanda bulunan katı ve sıvı fazın tutucuda tutulduktan sonra suyunun alınması ile elde edilen madde dry smoke condensate i.
Military
elde bulunan kuvvet current force i.
Card
oyun başlamadan elde bulunan kartlarla yapılan 30 puanlık skor repique i.
aynı elde bulunan ardışık güçte oyun kartları run i.
oyun başlamadan elde bulunan kartlarla 30 puanlık skor yapmak repique f.