Geçmiş

enstrümantal

"enstrümantal" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	enstrümantal	instrumental s.
General
2	Genel	enstrümantal	instrumentary s.
Technical
3	Teknik	enstrümantal	instrumental s.
Music
4	Müzik	enstrümantal	instrumental s.
5	Müzik	enstrümantal	unvocal s.
Archaic
6	Eski Kullanım	enstrümantal	organic s.

"enstrümantal" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	enstrümantal müzik	instrumental music i.
Art
2	Sanat	16 ve 17. yüzyılda kontrapuntal tarzda oluşturulan enstrümantal beste	fantasy i.
3	Sanat	belirli bir formu olmayan özgün enstrümantal beste	fantasy i.
Music
4	Müzik	klasik müzikte kısa enstrümantal beste	albumblatt i.
5	Müzik	antik yunanistan'da sadece enstrümantal performans için ya da destanlar eşliğinde icra edilen müzikal bir kompozisyon	nome i.
6	Müzik	enstrümantal olmayan müzik	noninstrumental i.
7	Müzik	opera sahnesinde enstrümantal topluluk	banda i.
8	Müzik	tüm vokal veya enstrümantal ton aralığının alt yarısı	bass i.
9	Müzik	enstrümantal ses tınısı	klangfarbe i.
10	Müzik	müzik bestesi oluşturmak için diğer parçalarla birleştirilen enstrümantal veya vokal bir parça	bed i.
11	Müzik	ninniyi anımsatan enstrümantal bir parça	berceuse i.
12	Müzik	(hint müziğinde) orta tempolu enstrümantal pasaj	jor i.
13	Müzik	rustik dans tarzında enstrümantal şarkı	villanella i.
14	Müzik	vokal veya enstrümantal bir kompozisyonda tekli kısımlar veya sesler dizisi	voice-leading i.
15	Müzik	enstrümantal parça	lesson [obsolete] i.
16	Müzik	enstrümantal bir kayıt ile başka bir kayıttaki vokalin dijital olarak üst üste bindirilmesi ile oluşturulan bir müzik parçası	mash-up i.
17	Müzik	bir tür enstrümantal beste	boutade i.
18	Müzik	pop şarkıda enstrümantal bölüm	break i.
19	Müzik	güney apalaş ve ozark dağları'na özgü akustik telli çalgılarla çalınan geleneksel vokal ve enstrümantal halk müziği	hillbilly music i.
20	Müzik	eşit uzunluktaki notalardan oluşan hızlı ve enstrümantal bölüm	moto perpetuo i.
21	Müzik	genellikle folk şarkıları üzerine bestelenen enstrümantal fantezi	rhapsody i.
22	Müzik	genellikle kayıt sırasında değiştirilen veya bozulan enstrümantal ve doğal seslerden oluşan elektronik müzik	musique concrète i.
23	Müzik	şarkıda her bir dörtlükten sonra bulunan enstrümantal kısım	ritornello i.
24	Müzik	müzisyene enstrümantal bir bestedeki solo kısmında üst düzey olan yeteneğini gösterme şansı tanıma	concertato i.
25	Müzik	jamaika kökenli enstrümantal bir müzik	dub i.
26	Müzik	16 ve 17. yüzyılda kontrapuntal tarzda oluşturulan enstrümantal beste	fantasia i.
27	Müzik	belirli bir formu olmayan özgün enstrümantal beste	fantasia i.
28	Müzik	(16 ve 17. yüzyıllarda) enstrümantal solo beste	fancy i.
29	Müzik	16 ve 17. yüzyılda kontrapuntal tarzda oluşturulan enstrümantal beste	fantasia i.
30	Müzik	belirli bir formu olmayan özgün enstrümantal beste	fantasia i.
31	Müzik	şarkıya benzeyen kısa bir enstrümantal parça	romanza i.
32	Müzik	rondo formundaki enstrümantal kompozisyon	rondo i.
33	Müzik	ana tema veya ilk konunun aynı tonalitede en az üç kere tekrar edildiği ve aralarda zıt tema veya bölümlerin geçtiği bir enstrümantal kompozisyon	rondo i.
34	Müzik	hip-hop müzik parçasının enstrümantal kısmı	beat i.
35	Müzik	17. ve 18. yüzyıllara ait bir enstrümantal müzik formu	classical suite i.
36	Müzik	17. ve 18. yüzyıllara ait bir enstrümantal müzik formu	suite i.
37	Müzik	çeşitli hareketlerden oluşan enstrümantal kompozisyon	suite i.
38	Müzik	enstrümantal olmayan	noninstrumental s.