Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
arrive safely
oversized package redistribution center
(birine) vurmak
evdeki
Geçmiş
Cümleler
"evdeki"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
evdeki
home
s.
"evdeki"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 30 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bir evdeki hizmetlilerin listesi
checkroll
i.
2
Genel
bir evdeki hizmetlilerin listesi
chequer roll
i.
3
Genel
evdeki kimseler
homefolk
i.
4
Genel
(evdeki) çöpü dışarı atmak
take out the garbage
f.
5
Genel
(evdeki) çöpü dışarı atmak
take out the trash
f.
6
Genel
evdeki eşyaları tamir etmek
fix things at home
f.
7
Genel
evdeki bir odanın dışında kalan
but [scotland]
s.
Phrases
8
İfadeler
dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olma
let (the) perfect be the enemy of (the) good
f.
9
İfadeler
dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olma
don't let perfect be the enemy of good
expr.
10
İfadeler
evdeki hesap çarşıya uymaz
things may not go as planned
expr.
Colloquial
11
Konuşma Dili
evdeki son günümüzü hatırla
remember our last day at home
expr.
12
Konuşma Dili
evdeki son günü
one's last day at home
expr.
Idioms
13
Deyim
(erkek için) evdeki köşesi veya odası
man cave
i.
14
Deyim
zurnanın son deliği/dış kapının mandalı/evdeki yabancı
a cuckoo in the nest
i.
15
Deyim
evdeki eşyalar
lares and penates
i.
16
Deyim
evdeki melek
angel in the house
i.
17
Deyim
(evdeki) çocuk sesleri
the patter of tiny feet
i.
18
Deyim
(evdeki) çocuk gürültüsü/patırtısı
the patter of tiny feet
i.
19
Deyim
dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak
bite (one's) nose off to spite (one's) face
f.
20
Deyim
evdeki (birine/bir şeye) dönmek
come home to (someone or something)
f.
21
Deyim
(hemen) evdeki (birine/bir şeye) götürmek
get home to
f.
22
Deyim
bir şeyi (hemen) evdeki birine/bir şeye götürmek
get something home to someone or something
f.
23
Deyim
(hemen) evdeki (birine/bir şeye) götürmek
get home to (someone or something)
f.
Speaking
24
Konuşma
evdeki sandalyeler ne renk?
what color are the chairs in the house?
expr.
Technical
25
Teknik
elektrikli cihazlarla teçhiz edilmiş olup evdeki televizyonların osilatörlerini algılayabilen ve televizyon lisansı olmayan evlerin alıcılarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesinde kullanılan araç
detector van [uk]
i.
26
Teknik
eskiden evdeki ses ve görüntü donanımını birbirine bağlamak için kullanılan standart fiş, priz ve kablo sistemi
din
i.
Mechanic
27
Mekanik
evdeki cıvataları sıkmak için kullanılan bir alet
drivebolt
i.
Construction
28
İnşaat
evdeki ahşap unsurların tamamlanmasında kullanılan üst kalite kereste
finish
i.
Military
29
Askeri
evdeki hesap çarşıya uymaz
no plan survives contact with the enemy
expr.
Slang
30
Argo
evdeki uyuşturucu (özellikle kokain)
beibs in the trap
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of evdeki
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy