exceptional - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

exceptional

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"exceptional" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 17 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
exceptional s. fevkalade
exceptional s. müstesna
exceptional s. istisnai
General
exceptional s. olağanüstü
exceptional s. istisna
exceptional s. ayrıklı
exceptional s. şaz
exceptional s. kuraldışı
exceptional s. çok iyi
exceptional s. ayrık
exceptional s. nadir
exceptional s. ender
exceptional s. özel
exceptional s. az/ender rastlanan
exceptional s. özel önem gerektiren
exceptional s. özel dikkat isteyen
exceptional s. özel bir problemi yansıtan

"exceptional" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 35 sonuç

İngilizce Türkçe
General
exceptional child i. ayrıcalıklı çocuk
exceptional children i. ayrıcalıklı çocuklar
exceptional circumstances i. istisnai durumlar
exceptional water level i. olağanüstü su seviyesi
exceptional case i. istisnai durum
exceptional cases i. istisnai durumlar
exceptional error i. istisnai hata
regard as exceptional f. istisna gözüyle bakmak
regard as exceptional f. istisna olarak görmek
be given exceptional powers f. olağanüstü yetkiler verilmek
be given exceptional powers f. olağanüstü yetkilerle görevlendirilmek
Trade/Economic
exceptional depreciation i. fevkalade amortisman
exceptional price i. istisnai fiyat
exceptional conditions i. istisnai koşullar
exceptional conditions i. istisnai şartlar
exceptional items i. istisnai kalemler
exceptional circumstances i. olağanüstü durumlar
exceptional budget receipts i. olağanüstü bütçe gelirleri
exceptional depreciation i. olağanüstü amortisman
exceptional circumstances i. olağanüstü haller
exceptional price i. özel fiyat
Politics
exceptional access i. istisnai kullanım
exceptional war measures i. olağanüstü savaş tedbirleri
exceptional war measures i. olağanüstü savaş önlemleri
exceptional citizenship i. i̇stisnai vatandaşlık
issuing a declaration under exceptional value f. istisnai kıymetle beyan düzenlemek
Technical
maximum exceptional level i. maksimum olağanüstü su seviyesi
exceptional water level i. olağanüstü su seviyesi
Railway
exceptional transport i. istisnai taşımacılık
Psychology
exceptional children i. istisna çocuklar
Military
exceptional issues i. istisnai dağıtım maddeleri
exceptional transport i. istisnai nakliye maddesi
exceptional articles i. istisnai yiyecek maddeleri
Volleyball
exceptional player substitution i. istisnai oyuncu değişikliği
exceptional substitution i. zorunlu oyuncu değişikliği