| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | from abroad zf. | yurt dışından | ||
|
No wonder that the successful consumer is inundated with advertising, including from abroad. Başarılı tüketicinin, yurt dışından gelenler de dahil olmak üzere, reklam bombardımanına maruz kalmasına şaşmamalı. More Sentences |
||||
| Genel | from abroad zf. | dışarıdan | ||
| Genel | from abroad zf. | yabancı ülkeden | ||
| Genel | from abroad zf. | hariçten | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | cash withdrawal from an atm machine while abroad i. | yurtdışı atm'den nakit çekim |
| Genel | import goods from abroad f. | yurt dışından ürün satın almak |
| Genel | import products from abroad f. | yurt dışından ürün satın almak |
| Genel | come from abroad f. | yurt dışından gelmek |
| Trade/Economic | ||
| Ticaret/Ekonomi | grants and aids from abroad i. | yurt dışından alınan bağış ve yardımlar |
| Law | ||
| Hukuk | net factor income from abroad i. | net dış alem faktör gelirleri |
