gümrük vergisi - Türkçe İngilizce Sözlük

gümrük vergisi

"gümrük vergisi" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 12 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
gümrük vergisi tariff i.
It is indeed tempting to think of taking retaliatory action through tariffs.
Gümrük vergileri yoluyla misilleme yapmayı düşünmek gerçekten de cazip.

More Sentences
General
gümrük vergisi customs i.
The loss of customs taxes could have significant consequences for useful public spending.
Gümrük vergilerinin kaybı, faydalı kamu harcamaları açısından önemli sonuçlar doğurabilir.

More Sentences
Trade/Economic
gümrük vergisi tariff i.
We have postponed the definitive abolition of tariffs on rice, banana and sugar imports until 2010.
Pirinç, muz ve şeker ithalatında gümrük vergilerinin kesin olarak kaldırılmasını 2010 yılına kadar erteledik.

More Sentences
gümrük vergisi customs duty i.
Nor are we able to support a resolution recommending customs duties in the agricultural sphere.
Tarım alanında gümrük vergilerini tavsiye eden bir kararı da desteklememiz mümkün değildir.

More Sentences
gümrük vergisi customs duty i.
So much so that only 17% of the European budget's resources now comes from customs duties and that agricultural levy.
Öyle ki Avrupa bütçesinin kaynaklarının sadece %17'si artık gümrük vergileri ve tarım vergisinden geliyor.

More Sentences
gümrük vergisi duty i.
Minimum EU rates of duty are sensible and effective in tackling the scourge of smuggling.
AB'nin asgari gümrük vergisi oranları kaçakçılık belasıyla mücadelede mantıklı ve etkilidir.

More Sentences
Law
gümrük vergisi duty i.
These goods are free of duty.
Bu mallar için gümrük vergisi yok.

More Sentences
gümrük vergisi customs duty i.
They paid customs duties.
Onlar gümrük vergilerini ödediler.

More Sentences
General
gümrük vergisi devoirs [obsolete] i.
Trade/Economic
gümrük vergisi impost i.
gümrük vergisi customs i.
gümrük vergisi lot [obsolete] i.

"gümrük vergisi" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 76 sonuç

Türkçe İngilizce
General
gümrük vergisi ödemeden malların geçici ithaline izin veren resmi belge carnet i.
Colloquial
gümrük vergisi vermeksizin ihracat ve ithalat yapan kimse moon curser i.
gümrük vergisi vermeksizin ihracat ve ithalat yapan kimse moon-curser i.
Trade/Economic
ad valorem gümrük vergisi ad valorem customs duty i.
antidamping gümrük vergisi anti-dumping duty i.
artan ya da azalan gümrük vergisi gate price i.
artan ya da azalan gümrük vergisi variable levy i.
ayrıntılı gümrük vergisi differential customs duty i.
bileşik gümrük vergisi consumer cooperative tüketici kooperatifi compound customs duty i.
dampinge karşı konan gümrük vergisi anti-dumping duty i.
değişen gümrük vergisi differential customs duty i.
değişken gümrük vergisi differential duty i.
ek gümrük vergisi countervailing duty i.
engelleyici gümrük vergisi prohibitive duty i.
farklılaştırılmış gümrük vergisi differential duties i.
gümrük vergisi koyan ülke tariff imposing country i.
gümrük vergisi oranı tariff rate i.
gümrük vergisi indirimi remission of duty i.
gümrük vergisi ya da resmi duty i.
gümrük vergisi muafiyeti customs duty exemption i.
gümrük vergisi ödenmiş olarak teslim delivered duty paid i.
gümrük vergisi ya da resmi customs duty i.
gümrük vergisi iadesi drawback i.
gümrük vergisi makbuzu permit i.
gümrük vergisi tavizi customs duty concession i.
gümrük tarifesi ek vergisi tariff surcharge i.
gümrük vergisi benzeri harç customs duty-like fee i.
gümrük oranı vergisi tariff i.
hazineyi destekleme amaçlı gümrük vergisi tariff for revenue only i.
hami gümrük vergisi protective customs duty i.
ithal edilen her bir madde için tek bir gümrük vergisi oranı single-column tariff i.
indirimli gümrük vergisi reduced customs duty i.
ithalattan alınan gümrük vergisi ve benzeri vergiler import taxes i.
ithal edilen malın değerinin belli bir yüzdesi biçiminde alınan gümrük vergisi ad valorem tariff i.
ihraç gümrük vergisi export duty i.
koruyucu gümrük vergisi sistemi prohibitive system i.
koruyucu gümrük vergisi protective duty i.
koruyucu gümrük vergisi tariff i.
korumacı gümrük vergisi protective customs duty i.
koruyucu gümrük vergisi protective tariff i.
mali nitelikli gümrük vergisi customs duty of a fiscal nature i.
mali gümrük vergisi financial customs duties i.
muhtelit gümrük vergisi compound duty i.
misillemeci gümrük vergisi retaliatory customs duty i.
misilleme gümrük vergisi retaliatory duty i.
resmi spesifik gümrük vergisi specific customs duty i.
rüçhanlı gümrük vergisi preferential duty i.
rayiç fiyata göre düzenlenen gümrük vergisi sliding scale tariff i.
spesifik gümrük vergisi specific customs duty i.
telafi edici gümrük vergisi compensatory duty i.
tercihli gümrük vergisi preferential customs duty i.
telafi edici gümrük vergisi indirimi compensatory tariff reduction i.
telafi edici gümrük vergisi indirimleri compensatory tariff reductions i.
telafi edici gümrük vergisi compensatory customs duty i.
yasaklayıcı gümrük vergisi prohibitory customs duty i.
yasaklayıcı gümrük vergisi prohibitive customs duty i.
yasa ile konan gümrük vergisi statutory customs duty i.
yasaklayıcı karakterde gümrük vergisi prohibitory customs duty i.
çinli gümrük vergisi toplama memuru hoppo [obsolete] i.
(eskiden çin'de) geçiş yapan ticari eşyalara eyalet bazında uygulanan bir gümrük vergisi likin i.
gümrük vergisi iadesi duty drawback i.
(kıyıya gelen ürünler için ödenen) gümrük vergisi shorage i.
vergisi ödenmemiş gümrük malların durduğu depo bonded warehouse i.
gümrük vergisi koymak levy customs duty f.
gümrük vergisi koymak levy customs duty f.
gümrük vergisi içermeyen nontariff s.
gümrük vergisi verilmiş duty-paid s.
(ticari mal) gümrük vergisi ödenmiş customed s.
gümrük vergisi ödenmiş olarak delivered duty paid (ddp) expr.
gümrük vergisi dahil inclusive of tariff expr.
Politics
kişilerin gelir vergisi yükümlülüğünü denetleyen gümrük ve gelir idaresi yetkilisi inspector of taxes i.
Transportation
nakliyecilerin gümrük vergisi gibi konularda taşınacak kişi, konum veya ürünlere göre ayrım gözetmesi discrimination i.
derilere uygulanan gümrük vergisi pellage i.
gümrük vergisi alınmayan uncustomable s.
Marine
gümrük vergisi bindirilmek be burdened with duty f.
History
ingiltere’de geçmişte ödenen bir gümrük vergisi tin penny i.