İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | galvanic s. | galvanik | ||
The galvanic cell produced an electric current through a chemical reaction. Galvanik hücre, kimyasal reaksiyonla bir elektrik akımı üretti. More Sentences |
||||
Genel | galvanic s. | canlandırıcı | ||
The politician's speech had a galvanic effect on the crowd. Politikacının konuşması kalabalık üzerinde canlandırıcı bir etki yarattı. More Sentences |
||||
Genel | galvanic s. | elektrik şoku gibi etkisi olan | ||
Genel | galvanic s. | uyarıcı | ||
Genel | galvanic s. | ilgi uyandırıcı | ||
Genel | galvanic s. | elektrik şokuyla üretilmiş gibi | ||
Technical | ||||
Teknik | galvanic s. | galvanik | ||
Electric | ||||
Elektrik | galvanic i. | elektrik akımı üreten | ||
Elektrik | galvanic s. | galvanik | ||
Chemistry | ||||
Kimya | galvanic s. | galvaniz |