Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | gerektiği kadar | no more than I have to expr. |
Politics | ||
Siyasal | gerektiği kadar | commensurately zf. |
Pharmaceutics | ||
Eczacılık | gerektiği kadar | q.s. (quantum sufficit) kısalt. |
Latin | ||
Latince | gerektiği kadar | quantum sufficit expr. |
Latince | gerektiği kadar | q.s expr. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | bir şeyden gerektiği kadar olmak | be well off for something f. |
Konuşma Dili | istendiği/beklendiği/gerektiği kadar iyi olmamak | be below par f. |
Idioms | ||
Deyim | gerektiği kadar bir şey | your fair share of something i. |
Deyim | istendiği/beklendiği/gerektiği kadar iyi olmamak | be under par f. |
Deyim | istendiği/beklendiği/gerektiği kadar iyi olmamak | be below/under par f. |
Deyim | sadece bilinmesi gerektiği kadar (bilgi) | on a need-to-know basis expr. |
Abbreviation | ||
Kısaltma | gerektiği kadar (bir şeyi yapmak için) | q.s.ad. (quantity sufficient to make) expr. |