İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | gulf war i. | körfez savaşı | ||
Since the end of the Gulf War, our strategy has been one of containment and deterrence. Körfez Savaşı'nın sona ermesinden bu yana stratejimiz çevreleme ve caydırıcılık üzerine kurulmuştur. More Sentences |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | first gulf war i. | birinci körfez savaşı | ||
The gentlemen at this table were naval commanders during the first Gulf War. Bu masadaki beyler Birinci Körfez Savaşı sırasındaki deniz komutanlarıydı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | persian gulf war i. | basra körfezi savaşı | ||
Politics | ||||
Siyasal | persian gulf war i. | basra körfezi savaşı | ||
Medical | ||||
Medikal | gulf war syndrome i. | körfez savaşı sendromu | ||
Pathology | ||||
Patoloji | gulf war illness i. | bazı körfez savaşı gazilerinin zehirli kimyasallara maruz kalmaktan ötürü yaşadığı tıbbı durum |