İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | half-hour s. | yarım saatlik |
Technical | ||
Teknik | half-hour i. | bir saatin yarısı |
Teknik | half-hour i. | yarım saat |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | half hour i. | yarım saat |
Genel | one and half hour i. | bir buçuk saat |
Genel | three-and-a-half-hour meeting i. | üç buçuk saatlik toplantı |
Genel | at least for another half-hour zf. | en az bir yarım saat daha |
Genel | for another half hour zf. | bir yarım saat daha |
Phrases | ||
İfadeler | on the half-hour expr. | buçuklarda |
İfadeler | on the half-hour expr. | 5:30, 6.30, 7:30 gibi saatlerde |
İfadeler | on the half-hour expr. | buçuklu saatlerde |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | for the last half-hour expr. | son yarım saattir |
Speaking | ||
Konuşma | may you be in heaven a full half hour before the devil knows you're dead expr. | irlanda'da ölenin arkasından şeytan son bir şans bulup ruhunu çağırmadan cennette huzur içinde uyu anlamında söylenen bir ifade |