Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
hazır olmak
"hazır olmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 28 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
hazır olmak
await
f.
2
Genel
hazır olmak
be set
f.
3
Genel
hazır olmak
be present at
f.
4
Genel
hazır olmak
be present
f.
5
Genel
hazır olmak
get ready for
f.
6
Genel
hazır olmak
prepare oneself
f.
7
Genel
hazır olmak
stand by
f.
8
Genel
hazır olmak
brew
f.
9
Genel
hazır olmak
be ready
f.
10
Genel
hazır olmak
be in the mood
f.
11
Genel
hazır olmak
tend [obsolete]
f.
12
Genel
hazır olmak
materialize
f.
13
Genel
hazır olmak
materialise
f.
Colloquial
14
Konuşma Dili
hazır olmak
be on hand
f.
15
Konuşma Dili
hazır olmak
ready up
f.
Idioms
16
Deyim
hazır olmak
find in the heart
f.
17
Deyim
hazır olmak
be on the boil
f.
18
Deyim
hazır olmak
leap at
f.
19
Deyim
hazır olmak
hold oneself in readiness
f.
20
Deyim
hazır olmak
feel up
f.
21
Deyim
hazır olmak
clear the dects for action
f.
22
Deyim
hazır olmak
keep one's powder dry
f.
23
Deyim
hazır olmak
have one's act together
f.
24
Deyim
hazır olmak
be done and dusted [uk]
f.
25
Deyim
hazır olmak
brace oneself for something
f.
26
Deyim
hazır olmak
keep powder dry
f.
Marine
27
Denizcilik
hazır olmak
stand by
f.
Archaic
28
Eski Kullanım
hazır olmak
prevent
f.
"hazır olmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 105 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
elinden geleni yapmaya hazır olmak
be on one's mettle
f.
2
Genel
her arzusunu yerine getirmeye hazır olmak
beck and call
f.
3
Genel
içmeye hazır olmak (çay/kahve)
brew
f.
4
Genel
yardıma hazır olmak
stand by
f.
5
Genel
(bir şeye başlamaya) hazır olmak
be pumped (up)
f.
6
Genel
işbirliğine hazır olmak
be ready for cooperation
f.
7
Genel
kavgaya hazır olmak
have a chip on one's shoulder
f.
8
Genel
-e hazır olmak
be in shape
f.
9
Genel
-e hazır olmak
be in shape for
f.
10
Genel
-e hazır olmak
be poised for
f.
11
Genel
(at yarışında) starta hazır olmak
come under starter's orders
f.
12
Genel
çıkışa hazır olmak
come under starter's orders
f.
13
Genel
emre hazır olmak
remain at the disposal
f.
14
Genel
fırtınaya hazır olmak
be ready for the storm
f.
15
Genel
kullanıma hazır olmak
be ready for use
f.
16
Genel
değişime hazır olmak
be ready for change
f.
17
Genel
kafa olarak hazır olmak
be mentally ready
f.
18
Genel
kafa olarak hazır durumda olmak
be mentally ready
f.
19
Genel
(bir sıkıntıya) hazır olmak
man
f.
20
Genel
kullanıma hazır olmak
stick about
f.
Phrasals
21
Öbek Fiiller
(bir şeye) hazır olmak
look forward to (something)
f.
22
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) hazırlıklı/hazır olmak
reckon with (someone or something)
f.
Colloquial
23
Konuşma Dili
bir şeye hazır olmak
be all set for
f.
24
Konuşma Dili
(bir şeyi yapmaya) hazır olmak
be more than glad (to do something)
f.
25
Konuşma Dili
(bir şeyi yapmaya) hazır olmak
be more than ready (to do something)
f.
26
Konuşma Dili
bir şeye hazır olmak
be up for something
f.
27
Konuşma Dili
zihnen/kafa olarak hazır olmak
be up for something
f.
28
Konuşma Dili
(bir şey yapmaya) hazır olmak
be down to (do something)
f.
29
Konuşma Dili
(bir şeyi yapmaya) hazır olmak/hazırlanmak
be about to (do something)
f.
30
Konuşma Dili
birinin yardımına hazır olmak
be at (one's) disposal
f.
31
Konuşma Dili
birinin yardımına hazır olmak
be at somebody's service
f.
32
Konuşma Dili
(tam olarak) hazır olmak
get (all) set
f.
33
Konuşma Dili
(video oyunlarında) bir sonraki tura hazır olmak
ready up
f.
Idioms
34
Deyim
(bir şeyi yapmaya) hazır/istekli olmak/can atmak
be the first (person) to (do something)
f.
35
Deyim
olmaya/yapmaya (tamamen/tümüyle/hepsi) hazır/aday olmak
look (all) set (to do something)
f.
36
Deyim
olmaya/yapmaya (tamamen/tümüyle/hepsi) hazır/aday olmak
be(all) set (for something)
f.
37
Deyim
olmaya/yapmaya (tamamen/tümüyle/hepsi) hazır/aday olmak
be(all) set (to do something)
f.
38
Deyim
kefeni hazır/biçilmiş olmak
buy the box
f.
39
Deyim
mezarı hazır/kazılmış olmak
buy the box
f.
40
Deyim
kullanıma hazır olmak
come on line [us]
f.
41
Deyim
kullanıma hazır olmak
go on line [us]
f.
42
Deyim
bir şeyi yapmaya tam olarak hazır olmak
be all set (to do something)
f.
43
Deyim
bir şeyi yapmaya tam olarak hazır olmak
get all set (to do something)
f.
44
Deyim
doğası gereği hazır olmak
can find it in one's heart
f.
45
Deyim
harekete geçmeye/başlamaya hazır olmak
be ready to roll
f.
46
Deyim
fiziksel olarak hazır durumda olmak
be in fighting trim
f.
47
Deyim
gösterime hazır olmak
be in the can
f.
48
Deyim
eyleme hazır olmak
gird up one's loins
f.
49
Deyim
harekete hazır olmak
gird up one's loins
f.
50
Deyim
gerektiğinde kullanmak üzere bir kenarda hazır kozu olmak
have a card up one's sleeve
f.
51
Deyim
ihtiyaç anında yardım etmeye ve harekete geçmeye hazır olmak
be standing by
f.
52
Deyim
mücadeleye hazır olmak
be up for the challenge
f.
53
Deyim
kavgaya hazır olmak
show one's horns
f.
54
Deyim
saldırmaya hazır olmak
smell blood
f.
55
Deyim
sorumluluk almaya hazır olmak
step up to the plate
f.
56
Deyim
(yapmaya) hazır olmak
be poised to do something
f.
57
Deyim
(bir şeye) hazır olmak
stay on your toes
f.
58
Deyim
yaklaşan bir belaya/tehlikeye veya zorlu bir vaziyete karşı hazırlanmak/hazır olmak
steel oneself for someone or something
f.
59
Deyim
dans etmeye hazır olmak
put on (one's) dancing shoes
f.
60
Deyim
tekrar çalışmaya hazır olmak
be back in business
f.
61
Deyim
(bir şeyi yapmak için) dünden hazır olmak
be falling over (oneself) to (do something)
f.
62
Deyim
-i düşünmeye açık/hazır olmak
open your mind to
f.
63
Deyim
'-i kabul etmeye hazır olmak
open your mind to
f.
64
Deyim
patlamaya hazır olmak
go on the warpath
f.
65
Deyim
patlamaya hazır olmak
be on the warpath
f.
66
Deyim
(bir şey yapmaya) hazır olmak
look (all) set (to do something)
f.
67
Deyim
rakibini geride bırakmaya/geçmeye hazır olmak
be knocking on the door
f.
68
Deyim
olgunlaşmış/hazır olmak
be ripe for the picking
f.
69
Deyim
tamamen hazır ve organize olmak
get all one's ducks in a row
f.
70
Deyim
tamamen hazır ve organize olmak
have all one's ducks in a row
f.
71
Deyim
tamamen hazır ve organize olmak
get all (of) (one's) ducks in a row
f.
72
Deyim
tamamen hazır ve organize olmak
get all one's ducks in a row
f.
73
Deyim
tamamen hazır ve organize olmak
have all one's ducks in a row
f.
74
Deyim
tamamen hazır ve organize olmak
get all (of) (one's) ducks in a row
f.
75
Deyim
tamamen hazır olmak/hazırlanmak
arm to the teeth
f.
76
Deyim
eksiksiz hazır olmak/hazırlanmak
arm to the teeth
f.
77
Deyim
tepeden tırnağa hazır olmak
arm to the teeth
f.
78
Deyim
tam olarak/bütünüyle hazır olmak
arm to the teeth
f.
79
Deyim
(bir şey için/bir şeyi yapmak için) hazır olmak
be (all) set (for something/to do something)
f.
80
Deyim
bir şeyi yapmaya dünden hazır olmak
be falling over yourself to do something
f.
81
Deyim
tam olarak hazır olmak
be in good condition
f.
82
Deyim
elinden geleni yapmaya hazır olmak
be on your mettle
f.
83
Deyim
bir şeyi dikkate almaya hazır olmak
be open to something
f.
84
Deyim
hazır olmak, görünmek
be, look, set
f.
85
Deyim
(bir şeye/bir şeyi yapmaya) hazır olmak
be (all) set (for something/to do something)
f.
86
Deyim
patlamaya hazır olmak
be on the warpath
f.
87
Deyim
kavga etmeye/tartışmaya hazır olmak
be on the warpath
f.
88
Deyim
patlamaya hazır olmak
go on the warpath
f.
89
Deyim
kavga etmeye/tartışmaya hazır olmak
go on the warpath
f.
90
Deyim
doğası gereği hazır olmak
find it in heart
f.
91
Deyim
(tamamen) hazır ve organize olmak
get (all) your ducks in a row [us]
f.
92
Deyim
(tamamen) hazır ve organize olmak
have (all) your ducks in a row [us]
f.
93
Deyim
(birini) savunmaya/desteklemeye hazır olmak
have got (someone's) back
f.
94
Deyim
gerektiğinde kullanmak üzere bir kenarda hazır kozu olmak
have a card up your sleeve
f.
95
Deyim
kavgaya hazır olmak
have a chip on your shoulder
f.
96
Deyim
tamamen hazır ve organize olmak
have all (of) (one's) ducks in a row
f.
97
Deyim
(birini/bir şeyi) duymaya hazır olmak
keep an ear out (for someone or something)
f.
98
Deyim
zamanı geldiğinde yapmaya/kullanmaya hazır olmak
be lurking in the wings
f.
99
Deyim
kavgaya hazır olmak/hazırlanmak
put up dukes
f.
100
Deyim
elinden geleni yapmaya hazır olmak
be on, show, prove your mettle
Technical
101
Teknik
(verici istasyon) sinyal gönderimine hazır olmak
stand by
f.
Marine
102
Denizcilik
harekete hazır olmak (gemi)
be on the point of sailing
f.
103
Denizcilik
harekete hazır olmak
be ready to sail
f.
Zoology
104
Zooloji
(dişi hayvan) çiftleşmeye hazır olmak
stand
f.
Slang
105
Argo
kavgaya hazır olmak/hazırlanmak
put up one's dukes
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of hazır olmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy