Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
honor
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"honor"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 81 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
honor
i.
namus
2
Yaygın Kullanım
honor
i.
onur
3
Yaygın Kullanım
honor
i.
şeref
4
Yaygın Kullanım
honor
f.
onurlandırmak
5
Yaygın Kullanım
honor
f.
şereflendirmek
General
6
Genel
honor
i.
paye
7
Genel
honor
i.
misafir ağırlama
8
Genel
honor
i.
ün
9
Genel
honor
i.
rütbe
10
Genel
honor
i.
büyük koz
11
Genel
honor
i.
onur
12
Genel
honor
i.
övünç
13
Genel
honor
i.
haysiyet
14
Genel
honor
i.
iskambilde en yüksek dört beş koz
15
Genel
honor
i.
namuskarlık
16
Genel
honor
i.
nam
17
Genel
honor
i.
fazilet
18
Genel
honor
i.
tazim
19
Genel
honor
i.
şöhret
20
Genel
honor
i.
iffet
21
Genel
honor
i.
saygınlık
22
Genel
honor
i.
ırz
23
Genel
honor
i.
yüz akı
24
Genel
honor
i.
büyük ayrıcalık
25
Genel
honor
i.
güven kaynağı
26
Genel
honor
i.
onur nişanı
27
Genel
honor
i.
dürüstlük
28
Genel
honor
i.
doğruluk
29
Genel
honor
i.
şeref
30
Genel
honor
i.
itibar
31
Genel
honor
i.
saygı
32
Genel
honor
i.
saygın bir grupla ilişkili olma
33
Genel
honor
i.
onay belgesi
34
Genel
honor
i.
itibarını koruma
35
Genel
honor
i.
itibarını artırma
36
Genel
honor
i.
sözünü tutma
37
Genel
honor
i.
misafire gösterilen saygı ve nezaket
38
Genel
honor
i.
önemli kimse
39
Genel
honor
i.
önemli mevkideki kimse
40
Genel
honor
i.
varlık
41
Genel
honor
i.
değer
42
Genel
honor
i.
rozet
43
Genel
honor
i.
ayin
44
Genel
honor
i.
üstün başarı ödülü
45
Genel
honor
i.
camp fire organizasyonunda gençlere verilen başarı ödülü
46
Genel
honor
i.
performans garantisi sözü
47
Genel
honor
i.
adaletli ve sorumlu davranışlara bağlılık
48
Genel
honor
i.
etik davranış
49
Genel
honor
i.
mahjong oyununda değerli taşlardan biri
50
Genel
honor
i.
bir kadın ismi
51
Genel
honor
f.
kabul edip karşılığını ödemek (bono/çek)
52
Genel
honor
f.
onurlandırmak
53
Genel
honor
f.
saygı göstermek
54
Genel
honor
f.
tebcil etmek
55
Genel
honor
f.
-e şeref vermek
56
Genel
honor
f.
hüsnü kabul göstermek
57
Genel
honor
f.
ululamak
58
Genel
honor
f.
hürmet etmek
59
Genel
honor
f.
onur vermek
60
Genel
honor
f.
itibar etmek
61
Genel
honor
f.
onore etmek
62
Genel
honor
f.
kare dansında diğer dansçıya doğru eğilmek
63
Genel
honor
f.
(resmi belge) onaylamak
64
Genel
honor
f.
şartları kabul etmek
65
Genel
honor
f.
şartları yerine getirmek
66
Genel
honor
s.
onursal
Formal
67
Resmi
honor
i.
bazı memurlar için kullanılan bir unvan veya hitap şekli
68
Resmi
honor
i.
feodal avrupa gibi bazı toplumlarda görülen şeref kanunu
Trade/Economic
69
Ticaret/Ekonomi
honor
i.
çok sayıda malikaneyi barındıran arazi
70
Ticaret/Ekonomi
honor
i.
çok sayıda malikaneyi barındıran araziyle birlikte verilen imtiyaz yetkisi
71
Ticaret/Ekonomi
honor
f.
karşılığını ödemek
Education
72
Eğitim
honor
i.
(üniversite, okul) onur derecesi
73
Eğitim
honor
i.
üstün başarı sınıfı
Religious
74
Dini
honor
f.
ibadet etmek
Military
75
Askeri
honor
i.
askeri birliklerin sunulduğu tören sırasında verilen selam
Sport
76
Spor
honor
i.
(golfte) ilk başlama hakkı
Card
77
İskambil
honor
i.
en yüksek kozlara verilen puan
78
İskambil
honor
i.
vist oyununda değerli kartlar
79
İskambil
honor
i.
briçte deklarasyon için sayılmayan puan
Ottoman Turkish
80
Osmanlıca
honor
i.
ihtiram
Archaic
81
Eski Kullanım
honor
i.
eğilerek selamlama
"honor"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 239 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
maid of honor
i.
baş nedime
2
Genel
code of honor
i.
ahlak kuralları
3
Genel
honor list
i.
onur listesi
4
Genel
debt of honor
i.
namus borcu
5
Genel
his honor
i.
sayın yargıç
6
Genel
maid of honor
i.
nedime
7
Genel
matron of honor
i.
nedime
8
Genel
point of honor
i.
şeref meselesi
9
Genel
honor roll
i.
iftihar listesi
10
Genel
parole of honor
i.
şeref sözü
11
Genel
word of honor
i.
şeref sözü
12
Genel
medal of honor
i.
onur madalyası
13
Genel
seat of honor
i.
başköşe
14
Genel
guest of honor
i.
şeref misafiri
15
Genel
guest of honor
i.
şeref konuğu
16
Genel
birthday-honor
i.
kraliçenin yıldönümünde verilen şerefler
17
Genel
word of honor
i.
namus sözü
18
Genel
violence in the name of honor
i.
namus adına şiddet
19
Genel
honor award
i.
onur ödülü
20
Genel
affair of honor
i.
namus meselesi
21
Genel
affair of honor
i.
şeref meselesi
22
Genel
family honor
i.
aile onuru
23
Genel
honor suicide
i.
onur intiharı
24
Genel
struggle of honor
i.
onur mücadelesi
25
Genel
struggle of honor
i.
şeref mücadelesi
26
Genel
debt of honor
i.
şeref borcu
27
Genel
debt of honor
i.
kumar borcu
28
Genel
restoration of honor
i.
iade-i itibar
29
Genel
honor bar
i.
(küçük içki şişeleriyle dolu) minibar
30
Genel
lap of honor
i.
zafer turu
31
Genel
badge of honor
i.
onur nişanesi
32
Genel
robe of honor
i.
hilat
33
Genel
honor attendant
i.
nedime
34
Genel
honor attendant
i.
gelinin başyardımcısı
35
Genel
honor attendant
i.
gelin sağdıcı
36
Genel
maid of honor
i.
genellikle asil doğumlu olan, kraliçe veya prensese nedimelik yapan evlenmemiş kadın
37
Genel
word of honor
i.
söz
38
Genel
word of honor
i.
and
39
Genel
someone's word of honor
i.
birinin şeref sözü
40
Genel
someone's word of honor
i.
birinin namus sözü
41
Genel
honor [obsolete]
i.
süs
42
Genel
honor code
i.
dürüstlük sistemi
43
Genel
honor code
i.
dürüstlük sisteminin temelini oluşturan bir dizi kural
44
Genel
honor system
i.
dürüstlük sistemi
45
Genel
mouth honor
i.
sözde verilen fakat samimi olmayan paye
46
Genel
mouth honor
i.
samimiyetsiz övgü
47
Genel
court of honor
i.
daha büyük bir serginin parçası olan seçkin pul sergisi
48
Genel
do honor to
f.
şereflendirmek
49
Genel
honor a debt
f.
borcunu ödemek
50
Genel
bring honor to
f.
onurlandırmak
51
Genel
do honor to
f.
şeref kazandırmak
52
Genel
be the honor guest
f.
başköşede yeri olmak
53
Genel
save one’s honor
f.
namusunu korumak
54
Genel
uphold one’s honor
f.
namusunu korumak
55
Genel
defend one’s honor
f.
namusunu korumak
56
Genel
have the distinct honor of
f.
şerefine erişmek
57
Genel
have the distinct honor of
f.
onuruna erişmek
58
Genel
have the distinct honor of
f.
şerefine nail olmak
59
Genel
be awarded the medal of honor
f.
şeref madalyası ile ödüllendirilmek
60
Genel
be awarded the medal of honor
f.
onur madalyasıyla ödüllendirilmek
61
Genel
be awarded the medal of honor
f.
şeref madalyasıyla ödüllendirilmek
62
Genel
be awarded the medal of honor
f.
onur madalyası ile ödüllendirilmek
63
Genel
honor one’s memory
f.
birinin hatırasını onurlandırmak
64
Genel
restore the honor of
f.
iade-i itibar etmek
65
Genel
make an honor roll
f.
onur listesine girmek
66
Genel
die with honor
f.
onurlu bir şekilde ölmek
67
Genel
honor in the breach
f.
(bir yasayı, kuralı veya politikayı) ihlal ederek veya uymayarak göstermek
68
Genel
do one honor
f.
birine ayrım yapmak
69
Genel
in honor of
ed.
şerefine
70
Genel
his honor
ünl.
sayın başkan (belediye başkanı)
Phrasals
71
Öbek Fiiller
honor (someone) as (something)
f.
olarak taltif etmek/ödüllendirmek
72
Öbek Fiiller
honor someone for something
f.
birini bir şeyden dolayı/bir şey için onurlandırmak
73
Öbek Fiiller
honor someone for something
f.
birinin bir şeyden dolayı/bir şey için gururunu okşamak
74
Öbek Fiiller
honor someone for something
f.
birini bir şeyden dolayı/bir şey için onore etmek
75
Öbek Fiiller
honor someone for something
f.
birini bir şeyden dolayı/bir şey için kutlamak
76
Öbek Fiiller
honor someone with something
f.
birini bir şeyle onurlandırmak
77
Öbek Fiiller
honor someone with something
f.
birine bir şeyle saygısını göstermek
78
Öbek Fiiller
honor someone with something
f.
birine bir şey sunarak/vererek saygısını göstermek
79
Öbek Fiiller
honor someone with something
f.
birine bir şey sunarak/vererek onu kutlamak/onurlandırmak
80
Öbek Fiiller
honor someone with something
f.
birini bir şeyle kutlamak
81
Öbek Fiiller
honor someone with something
f.
birini bir şey düzenleyerek kutlamak/onurlandırmak
82
Öbek Fiiller
honor for
f.
-den dolayı/için onurlandırmak
83
Öbek Fiiller
honor for
f.
'-den dolayı/için gururunu okşamak
84
Öbek Fiiller
honor for
f.
'-den dolayı/için onore etmek
85
Öbek Fiiller
honor for
f.
'-den dolayı/için kutlamak
86
Öbek Fiiller
honor with
f.
ile onurlandırmak
87
Öbek Fiiller
honor with
f.
ile saygısını göstermek
88
Öbek Fiiller
honor with
f.
ile kutlamak
Phrases
89
İfadeler
have the honor of doing something
f.
bir şeyi yapmanın şerefine erişmek
90
İfadeler
have the honor of doing something
f.
bir şeyi yapmanın şerefine nail olmak
91
İfadeler
in his honor
expr.
onuruna
92
İfadeler
in his honor
expr.
onuruna
93
İfadeler
in his honor
expr.
şerefine
94
İfadeler
honesty, let alone honor, was not in him
expr.
şeref şöyle dursun
95
İfadeler
in honor of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) onuruna
96
İfadeler
in honor of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) şerefine
Proverb
97
Atasözü
a prophet is not without honor save in his own country
düşmanı dışarıda aramaya gerek yoktur
98
Atasözü
prophet is not without honor save in his own country
düşmanı dışarıda aramaya gerek yoktur
99
Atasözü
a prophet is not without honor save in his own country
insana ne gelirse yakınından gelir
100
Atasözü
prophet is not without honor save in his own country
insana ne gelirse yakınından gelir
101
Atasözü
a prophet is not without honor save in his own country
bir peygamber, kendi memleketinden, akraba çevresinden ve kendi evinden başka yerde hor görülmez
102
Atasözü
a prophet is not without honor save in his own country
sakalım yok ki sözüm dinlensin
103
Atasözü
a prophet is not without honor save in his own country
kimse kendi memleketinde peygamber olamaz
104
Atasözü
there is honor among thieves
kötü insanda bile vicdan vardır
105
Atasözü
there is honor among thieves
suçlular/hırsızlar arasında bile bir iş ahlakı/davranış prensibi vardır
Colloquial
106
Konuşma Dili
guest of honor
i.
ağır misafir
107
Konuşma Dili
scout's honor
i.
izci sözü
108
Konuşma Dili
a matter of honor
i.
namus meselesi
109
Konuşma Dili
a matter of honor
i.
şeref meselesi
110
Konuşma Dili
honor as
f.
olarak taltif etmek/ödüllendirmek
111
Konuşma Dili
on one's honor
expr.
şerefi üzerine
112
Konuşma Dili
on my honor
expr.
şerefim üzerine
113
Konuşma Dili
to what do I owe the honor?
exclam.
(özellikle birisi bir yere geldiğinde) bu şerefi neye borçluyum?
Idioms
114
Deyim
a matter of honor
i.
namus davası
115
Deyim
a guard of honor
i.
namus bekçisi
116
Deyim
a point of honor
i.
namus davası
117
Deyim
roll of honor
i.
şehit listesi
118
Deyim
roll of honor
i.
görev başında vefat eden askerlerin veya polislerin listesi
119
Deyim
roll of honor
i.
şehit asker veya polislerin listesi
120
Deyim
roll of honor
i.
onur listesi
121
Deyim
roll of honor
i.
iftihar listesi
122
Deyim
roll of honor
i.
şeref listesi
123
Deyim
roll of honor
i.
savaşta ölenlerin/şehit olanların listesi
124
Deyim
(one's) word (of honor)
i.
(birinin) şeref sözü
125
Deyim
(one's) word (of honor)
i.
(birinin) namus sözü
126
Deyim
(one's) word (of honor)
i.
(birinin) vaadi
127
Deyim
a point of honor [us]
i.
onur meselesi
128
Deyim
a point of honor [us]
i.
gurur meselesi
129
Deyim
a point of honor [us]
i.
itibar meselesi
130
Deyim
a point of honor [us]
i.
şeref meselesi
131
Deyim
a point of honor [us]
i.
saygınlık meselesi
132
Deyim
a point of honor [us]
i.
gurur kaynağı
133
Deyim
a point of honor [us]
i.
gurur verici bir nokta/konu
134
Deyim
his, her word of honor [us]
i.
namus sözü
135
Deyim
his, her word of honor [us]
i.
onur sözü
136
Deyim
his, her word of honor [us]
i.
şeref sözü
137
Deyim
have the honor
f.
ayrıcalığı olmak
138
Deyim
put one on one's honor
f.
birinin sözüne güvenmek
139
Deyim
honor someone's check
f.
birinin çekini geçerli saymak
140
Deyim
put one on one's honor
f.
birine güvenmek
141
Deyim
honor someone's check
f.
birinin çekine itibar etmek
142
Deyim
give a dinner in honor of
f.
onuruna yemek vermek
143
Deyim
give a dinner in someone's honor
f.
onuruna yemek vermek
144
Deyim
give a dinner in someone's honor
f.
şerefine yemek vermek
145
Deyim
give a dinner in honor of
f.
şerefine yemek vermek
146
Deyim
feel honor-bound to do something
f.
(bir şeyi yapmayı) onur meselesi haline getirmek
147
Deyim
feel honor bound to do something
f.
(birşeyi yapmayı) onur meselesi haline getirmek
148
Deyim
be honor-bound to do something
f.
(bir şeyi yapmayı) onur meselesi haline getirmek
149
Deyim
do (one) an honor
f.
(birini) gururlandırmak
150
Deyim
do (one) an honor
f.
(birini) onurlandırmak
151
Deyim
do (one) an honor
f.
(birini) şereflendirmek
152
Deyim
do (one) an honor
f.
(birini) onurlandıracak/gururlandıracak bir şey yapmak
153
Deyim
be honor-bound
f.
onur meselesi olmak
154
Deyim
be honor-bound
f.
şeref meselesi olmak
155
Deyim
be honor-bound
f.
namus meselesi olmak
156
Deyim
be/feel duty/honor bound to do something [us]
f.
bir şeyi yapmayı onur meselesi haline getirmek/olarak kabul etmek
157
Deyim
be/feel duty/honor bound to do something [us]
f.
bir şeyi yapmayı kendine görev edinmek/bilmek
158
Deyim
be/feel duty/honor bound to do something [us]
f.
bir şeyi yapmayı şeref meselesi haline getirmek/olarak kabul etmek
159
Deyim
honor check
f.
çekine itibar etmek
160
Deyim
honor check
f.
çekini geçerli saymak
161
Deyim
put one on honor
f.
sözüne güvenmek
162
Deyim
put one on honor
f.
birine güvenmek
163
Deyim
wear (something) as a badge of honor
f.
(olumsuz) bir şeyi onur nişanesi olarak/gururla taşımak
164
Deyim
wear (something) as a badge of honor
f.
(olumsuz) bir şeyi onur nişanesi olarak kabul etmek/saymak
165
Deyim
wear (something) as a badge of honor
f.
(olumsuz) bir şeyiyle gurur duymak
166
Deyim
honor bound
s.
şeref/onur/namus meselesi yapmış
167
Deyim
honor bound
s.
kendine görev edinmiş
168
Deyim
honor bound
s.
kendi görevi bilmiş
169
Deyim
honor bound
s.
kendini mecbur hissetmiş
170
Deyim
(in) honor bound (to do something)
expr.
(bir şeyi yapmak) onur meselesi olmuş
171
Deyim
(in) honor bound (to do something)
expr.
(bir şeyi yapmak) şeref meselesi olmuş
172
Deyim
(in) honor bound (to do something)
expr.
(bir şeyi yapmak) namus meselesi olmuş
173
Deyim
(in) honor bound (to do something)
expr.
(bir şeyi yapmak) onur/namus meselesi olarak zorunlu hale gelmiş
174
Deyim
on honor
expr.
şerefi üzerine
Formal
175
Resmi
hon (honor)
kısalt.
onur
176
Resmi
hon (honor)
kısalt.
şeref
177
Resmi
hon. (honor)
kısalt.
onur
178
Resmi
hon. (honor)
kısalt.
şeref
Speaking
179
Konuşma
it's an honor
expr.
onur duydum
180
Konuşma
that honor belongs to us
expr.
o şeref bize ait
181
Konuşma
your honor
expr.
sayın yargıç
182
Konuşma
it's an honor to meet you
expr.
sizinle tanışmak bir şerefti
183
Konuşma
my honor is my life
expr.
şerefim hayatımdır
184
Konuşma
it's an honor
expr.
şeref duydum/benim için şerefti
185
Konuşma
your honor
expr.
sayın başkan
186
Konuşma
it is an honor to hear this from you
expr.
senden bunu duymak beni onurlandırdı
Trade/Economic
187
Ticaret/Ekonomi
acceptance for honor
i.
hatır kabulü
188
Ticaret/Ekonomi
acceptance for honor
i.
muhatabı tarafından kabul edilmeyen poliçeyi üçüncü bir kişinin kabul etmesi
189
Ticaret/Ekonomi
payment for honor
i.
tavassutsuz ödeme
190
Ticaret/Ekonomi
acceptance for honor
i.
tavassutsuz kabul
191
Ticaret/Ekonomi
honor in accordance with the terms
f.
şartlara uymak
Law
192
Hukuk
acceptance for honor
i.
hatır kabulü
193
Hukuk
honor killing
i.
töre cinayeti
194
Hukuk
honor crime
i.
töre cinayeti
195
Hukuk
honor bright
i.
haysiyet divanı
Politics
196
Siyasal
court of honor
i.
haysiyet divanı
197
Siyasal
certificate of honor
i.
onur belgesi
198
Siyasal
honor killings
i.
namus cinayetleri
199
Siyasal
guest of honor
i.
onur konuğu
200
Siyasal
certificate of honor
i.
şeref belgesi
201
Siyasal
guest of honor
i.
şeref konuğu
202
Siyasal
honor his commitment
f.
verdiği sözü tutmak
Mining
203
Maden
seat of honor
i.
başsedir
Gastronomy
204
Mutfak
maid of honor
i.
badem ezmesi ve limonla tatlandırılmış koyu krema dolgulu milföyden yapılan küçük bir turta
Social Sciences
205
Sosyal Bilimler
honor crime victim
i.
töre cinayeti kurbanı
206
Sosyal Bilimler
honor crime victim
i.
töre kurbanı
207
Sosyal Bilimler
law of honor
i.
şeref kuralları
208
Sosyal Bilimler
honor killing
i.
namus cinayeti
Education
209
Eğitim
american national honor society
i.
amerikan ulusal onur topluluğu
210
Eğitim
dean's honor award
i.
dekanlık onur ödülü
211
Eğitim
dean's honor roll
i.
dekan şeref listesi
212
Eğitim
dean’s honor list
i.
dekan şeref listesi
213
Eğitim
honor roll
i.
onur listesi
214
Eğitim
certificate of honor
i.
onur belgesi
215
Eğitim
honor student
i.
onur öğrencisi
216
Eğitim
distinguished honor student
i.
seçkin onur öğrencisi
217
Eğitim
high honor student
i.
yüksek onur öğrencisi
218
Eğitim
certificate of high honor
i.
yüksek onur belgesi
219
Eğitim
with high honor
i.
yüksek şeref derecesiyle
220
Eğitim
with high honor
i.
yüksek akademik başarıyla
221
Eğitim
honor [canada]
i.
(üniversite) uzmanlık alan dersi
222
Eğitim
honor society
i.
öğrencilerin akademik başarıları üzerine kabul edildiği dernek
223
Eğitim
with highest honor
expr.
en yüksek onurla
Military
224
Askeri
guard of honor
i.
merasim kıtası
225
Askeri
guard of honor
i.
şeref kıtası
226
Askeri
medal of honor
i.
şeref madalyası
227
Askeri
legion of honor
i.
şeref nişanı
228
Askeri
honor guard
i.
merasim kıtası
229
Askeri
honor point
i.
hanedanlık armasındaki bir tür nokta
230
Askeri
honor roll
i.
silahlı kuvvetlerde görev yapmış kişi listesi
231
Askeri
congressional medal of honor
i.
abd onur madalyası
232
Askeri
congressional medal of honor
i.
şeref madalyası
233
Askeri
field of honor
i.
düello yeri
234
Askeri
field of honor
i.
savaş alanı
Sport
235
Spor
lap of honor
i.
şeref turu
Football
236
Futbol
honor goal
i.
şeref golü
Card
237
İskambil
honor point
i.
briçte deklarasyon için sayılmayan puan
Star Wars
238
Star Wars
ft-5a honor guard
i.
ft-5a onur muhafızı
239
Star Wars
lasan high honor guard
i.
lasan yüksek onur muhafızı
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of honor
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy