Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | işkence yapmak | torture f. | ||
Why should international conventions apply to everyone except Israel, which is carrying out illegal arrests and torture? Neden uluslararası sözleşmeler, yasadışı tutuklamalar ve işkence yapan İsrail dışında herkes için geçerli olsun? More Sentences |
||||
Genel | işkence yapmak | torment f. | ||
Tom tormented me. Tom bana işkence yaptı. More Sentences |
||||
Genel | işkence yapmak | dragoon f. | ||
Genel | işkence yapmak | martyrise f. | ||
Genel | işkence yapmak | martyrize f. | ||
Genel | işkence yapmak | martyrise f. | ||
Genel | işkence yapmak | discruciate [obsolete] f. | ||
Genel | işkence yapmak | drecche f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | eskiden ateşle işkence yapmak için kullanılan demir ızgara | gridiron i. |
Genel | işkence yapmak için kullanılan kürek | shingle i. |
Genel | birini konuşturmak için işkence yapmak | give someone the third degree f. |
Genel | kadına işkence yapmak | wife abuse f. |
Genel | gererek işkence yapmak | rack f. |
Genel | sürekli alay ederek işkence yapmak | heckle f. |
Idioms | ||
Deyim | eskiden işkence yapmak için kullanılan tahta at şeklinde alet | wooden mare i. |
Deyim | (birini) konuşturmak için işkence yapmak | (give somebody) the third degree f. |