in knots - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

in knots

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"in knots" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

İngilizce Türkçe
General
in knots zf. düğüm düğüm

"in knots" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 47 sonuç

İngilizce Türkçe
Colloquial
someone's stomach is in knots f. (stresten/gerginlikten dolayı) midesi düğümlenmek
Idioms
tie oneself (up) in knots f. sorunlarla başı dertte olmak
tie oneself (up) in knots f. çok üzgün olmak
tie oneself (up) in knots f. çok endişeli olmak
tie oneself up in knots f. çıkmaza/çözümsüzlüğe düşmek/sürüklenmek
tie someone up in knots f. dokuz doğurtmak
tie oneself in knots f. dokuz doğurmak
tie someone up in knots f. çok endişelendirmek
tie someone in knots f. serseme çevirmek
be tied (up) in knots f. kafası karışmak
be tied (up) in knots f. başı dertte olmak
be tied (up) in knots f. çıkmaza girmek
be tied (up) in knots f. çözümsüzlüğe düşmek
be tied (up) in knots f. dokuz doğurmak
tie (one) (up) in knots f. (birinin) aklını karıştırmak
tie (one) (up) in knots f. (birini) endişelendirmek/kaygılandırmak
tie (one) (up) in knots f. (birini) telaşlandırmak
tie (one) (up) in knots f. (birini) üzmek
tie (one) (up) in knots f. (birini) çıkmaza sokmak
tie (oneself) in knots f. (kendini) çıkmaza/çözümsüzlüğe sokmak
tie (oneself) in knots f. çok endişeli olmak
tie (oneself) in knots f. (kendini) üzmek
tie (oneself) in knots f. (kendi) elini kolunu bağlamak
tie (oneself) in knots [uk] f. (kendi) aklını karıştırmak
tie (oneself) in knots [uk] f. (kendi) kafasını karışmak
tie (oneself) in knots [uk] f. (kendini) işin içinden çıkamaz hale getirmek
tie (someone) in) knots f. (birinin) aklını karıştırmak
tie (someone) in) knots f. (birini) endişelendirmek/kaygılandırmak
tie (someone) in) knots f. (birini) telaşlandırmak
tie (someone) in) knots f. (birini) üzmek
tie (someone) in) knots f. (birini) çıkmaza sokmak
tie in knots f. serseme çevirmek
tie in knots f. dokuz doğurmak
tie in knots f. çok endişeli olmak
tie in knots f. sorunlarla başı dertte olmak
tie in knots f. çok üzgün olmak
tie yourself in knots f. dokuz doğurmak
tie yourself in knots f. kendi aklını karıştırmak
tie yourself in knots f. kendi kendini endişelendirmek/kaygılandırmak
tie yourself in knots f. kendini çıkmaza sokmak
tie yourself up in knots f. dokuz doğurmak
tie yourself up in knots f. kendi aklını karıştırmak
tie yourself up in knots f. kendi kendini endişelendirmek/kaygılandırmak
tie yourself up in knots f. kendini çıkmaza sokmak
(one's) stomach is in knots expr. (birinin stresten/gerginlikten) midesi düğümlenmiş
(one's) stomach is in knots expr. (birinin) midesi düğüm düğüm olmuş
(one's) stomach is in knots expr. (birinin) midesine kramplar/ağrılar girmiş