| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| Technical | ||||
| Teknik | istişare etmek | consult f. | ||
|
We simply have to be prepared to consult among ourselves on where we should concentrate our military expenditure. Askeri harcamalarımızı nereye yoğunlaştırmamız gerektiği konusunda kendi aramızda istişare etmeye hazır olmalıyız. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | istişare etmek | advise f. | ||
| Genel | istişare etmek | talk f. | ||
| Law | ||||
| Hukuk | istişare etmek | counsel f. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | resmi müzakere öncesi istişare etmek | prenegotiate f. |
