Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | iyi maaşlı | well-paid s. | ||
She has a well-paid job in the company. Kadının şirkette iyi maaşlı bir işi var. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | kolay ve iyi maaşlı bir iş | sinecure i. |
Genel | daha iyi maaşlı iş | better paid job i. |
Genel | kolay, rahat ve iyi maaşlı iş | feather-bed i. |
Genel | kolay, rahat ve iyi maaşlı iş | featherbed i. |
Genel | kolay ve iyi maaşlı işi olan kimse | sinecurist i. |
Genel | iyi maaşlı bir işi bırakıp daha az stresli olan bir işi seçmek | downshift f. |
Genel | iyi maaşlı bir işi bırakıp daha az kazandıran ve stressiz bir işi tercih etmek | downshift f. |
Genel | kolay ve iyi maaşlı işe ait veya ilişkili | sinecural s. |
Genel | kolay ve iyi maaşlı iş yapısında olan | sinecural s. |
Genel | kolay ve iyi maaşlı iş özellikleri bulunan | sinecure s. |