Geçmiş

izole

"izole" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 10 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	izole	isolated s.
General
2	Genel	izole	isolated s.
3	Genel	izole	insulated s.
4	Genel	izole	dielectric s.
5	Genel	izole	off the grid s.
6	Genel	izole	isolate s.
7	Genel	izole	shut-in s.
8	Genel	izole	pocket s.
Technical
9	Teknik	izole	insulated s.
Mechanic
10	Mekanik	izole	insulation i.

"izole" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 195 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	izole etmek	insulate f.
General
2	Genel	izole bant	insulate i.
3	Genel	izole bant	friction tape i.
4	Genel	izole etme	isolation i.
5	Genel	izole kablo	insulated cable i.
6	Genel	i̇zole hayat	secluded life i.
7	Genel	i̇zole hayat	isolated life i.
8	Genel	izole edilmiş tenha yer	backwash i.
9	Genel	çevredeki nahoşluklardan izole olmuş durum veya yer	oasis i.
10	Genel	kanada'da sosyal ve kültürel olarak birbirinden izole olan ingiliz ve fransız halk için kullanılan bir terim	two solitudes [canadian] i.
11	Genel	uzak veya izole yer	woods i.
12	Genel	izole üreme organizması topluluğu	gamodeme i.
13	Genel	izole bölge	demimonde i.
14	Genel	izole bölge	demiworld i.
15	Genel	izole edilmiş grup	ghetto i.
16	Genel	izole etme	closing off i.
17	Genel	izole grup	island i.
18	Genel	farklı türden dokunun içindeki küçük izole kütle	island i.
19	Genel	parmak izindeki çizgiler arasındaki izole küçük boşluk	island i.
20	Genel	parmak izindeki çizgiler arasındaki izole küçük boşluk	islet i.
21	Genel	farklı türden dokunun içindeki küçük izole kütle	islet i.
22	Genel	çevresinden izole yaşayan kimse	isolate i.
23	Genel	korunaklı ve izole çevre	cocoon i.
24	Genel	izole etme	precision [obsolete] i.
25	Genel	izole edilen kimse	shutout i.
26	Genel	izole personelin kurtarılmasında kullanılan araç, taşıt ve personel	csar-dedicated assets i.
27	Genel	izole edilmek	be isolated f.
28	Genel	önceden izole etmek	pre isolate f.
29	Genel	izole etmek	insulate f.
30	Genel	bir binayı soğuğa karşı izole etmek	weatherise f.
31	Genel	bir binayı soğuğa karşı izole etmek	weatherize f.
32	Genel	izole etmek	isolate f.
33	Genel	kendini izole etmek	isolate oneself f.
34	Genel	bir yerden izole olmak	remain isolated from somewhere f.
35	Genel	kendini izole etmek	disvouch [obsolete] f.
36	Genel	izole etmek	island f.
37	Genel	(saç tellerini) açıcı veya boyadan izole etmek için folyo parçalarına sarmak	foil f.
38	Genel	önceden izole etmek	preisolate f.
39	Genel	toplumdan izole etmek	seclude [obsolete] f.
40	Genel	izole etmek	shut off f.
41	Genel	toplumdan izole bir biçimde yaşayan	reclusive s.
42	Genel	izole olmuş	seclusive s.
43	Genel	izole edilen	marooned s.
44	Genel	izole bir şekilde gerçekleşen	odd s.
45	Genel	izole olmuş gibi hisseden	set-apart s.
46	Genel	oldukça izole	superinsulated s.
47	Genel	toplumdan izole bir şekilde yaşayarak	reclusively zf.
Phrasals
48	Öbek Fiiller	izole etmek	close off f.
49	Öbek Fiiller	izole etmek	cut off f.
50	Öbek Fiiller	toplumdan uzaklaştırmak/izole etmek	put away somebody f.
51	Öbek Fiiller	toplumdan uzaklaştırmak/izole etmek	put somebody away f.
52	Öbek Fiiller	-e karşı korumak/izole etmek	insulate someone against something f.
53	Öbek Fiiller	-den korumak/izole etmek	insulate someone from something f.
54	Öbek Fiiller	-den izole etmek	isolate from f.
55	Öbek Fiiller	(birini bir şeyi birinden/bir şeyden) tamamen izole etmek	seal (someone or something) off from (someone or something) f.
56	Öbek Fiiller	izole etmek	segregate into (something or some place) f.
57	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) karşı izole etmek/yalıtmak	insulate (someone or something) against (someone or something) f.
58	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) karşı izole etmek/yalıtmak	insulate (someone or something) from (someone or something) f.
59	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) izole etmek/yalıtmak	insulate (someone or something) from (someone or something) f.
60	Öbek Fiiller	'-e karşı izole etmek/yalıtmak	insulate against f.
61	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) izole etmek	isolate (someone or something) from (someone or something) f.
62	Öbek Fiiller	-den tamamen izole etmek	seal off from f.
63	Öbek Fiiller	izole etmek	segregate into f.
Colloquial
64	Konuşma Dili	izole yer	the scrub [australia] i.
65	Konuşma Dili	kendini izole etmek	self-isolate f.
66	Konuşma Dili	izole bir yerde	miles from anywhere expr.
67	Konuşma Dili	izole bir yerde	miles from nowhere expr.
Idioms
68	Deyim	izole yer	backwater i.
69	Deyim	dünyada olup bitenlere karşı sınırlı bilgiye sahip olarak izole bir yaşam sürmek	live under a rock f.
70	Deyim	kendi izole etmek	keep oneself to oneself f.
71	Deyim	kendini izole etmek/inzivaya çekmek	take oneself off f.
72	Deyim	izole olmuş şekilde bir şey yapmak	do something in a vacuum f.
73	Deyim	kendini izole etmek	keep yourself to yourself f.
Trade/Economic
74	Ticaret/Ekonomi	izole personelin kurtarılmasında kullanılan araç, taşıt ve personel	csar-capable assets i.
Politics
75	Siyasal	engellilere günlük yaşam deneyimlerini onları toplumdan izole etmeden sunma politikası	normalization i.
76	Siyasal	ihmal edilmiş bölge veya izole bölge	backwater i.
Technical
77	Teknik	delikli izole plakası	plate partition i.
78	Teknik	elekt izole bant	insulation band i.
79	Teknik	izole edilmiş veya yalıtılmış tel	insulated cable i.
80	Teknik	izole edilmiş taşıma sandığı	insulated container i.
81	Teknik	izole eldiven	insulated gloves i.
82	Teknik	izole edilmiş kiriş	isolated beam i.
83	Teknik	izole edilmiş veya yalıtılmış tel	insulated wire i.
84	Teknik	izole eden	isolator i.
85	Teknik	izole bant	friction tape i.
86	Teknik	izole bandı	insulation tape i.
87	Teknik	önceden izole edilmiş yeraltı sıcak su boru sistemleri	preinsulated bonded pipe systems for underground hot water networks i.
88	Teknik	silikat minerallerinin izole edilebildiği ışınlanmış gıdaların belirlenmesi	detection of irradiated food isolated from silicate minerals i.
89	Teknik	elektrik kablolarını korumaya ve izole etmeye yarayan, genellikle metal olmayan malzemeden yapılan esnek boru tesisatı	loom i.
90	Teknik	ipek dokuma ile kaplanarak izole edilmiş bakır tel	silk wire i.
91	Teknik	izole etmek	insulating f.
92	Teknik	izole etmek	insulate f.
93	Teknik	izole etmek	isolate f.
94	Teknik	izole edilmiş	insulated s.
95	Teknik	izole edilmemiş	nonisolated s.
Computer
96	Bilgisayar	(programı) sanal ortamda çalıştırarak izole etmek	sandbox f.
Telecom
97	Telekom	herhangi bir program ya da cihazın sanal bir ortamda çalıştırılarak izole edilmesi	sandbox i.
Electric
98	Elektrik	elektronu izole edip sahip olduğu enerjiyi ölçümlemiş amerikalı izikçi	millikan i.
99	Elektrik	optik olarak izole edilmiş	optically-isolated s.
100	Elektrik	optik olarak izole edilmiş	optoinsulated s.
Construction
101	İnşaat	izole plakalar	insulating panel i.
102	İnşaat	izole madde	insulation i.
103	İnşaat	izole malzeme	insulating material i.
104	İnşaat	izole kaplama koruma folisi	insulation coating i.
105	İnşaat	izole plakası	insulating jacket i.
106	İnşaat	izole boru	insulating sleeve i.
107	İnşaat	izole refrakter tuğla	insulating refractory brick i.
108	İnşaat	izole kaplama	insulation panel i.
109	İnşaat	izole bant	insulating tape i.
110	İnşaat	izole plakası	insulating plate i.
111	İnşaat	çift kat izole edilmiş	double-insulated s.
Automotive
112	Otomotiv	elektrik izole bant	electric insulating tape i.
113	Otomotiv	izole bant	insulating tape i.
114	Otomotiv	izole etme	isolation i.
115	Otomotiv	izole kapılı bipolar transistör	insulated gate bipolar transistor i.
116	Otomotiv	kauçuk izole madde	anti rattle i.
Aeronautic
117	Havacılık	izole levhası	insulation plate i.
Medical
118	Medikal	çölyak arterin izole darlığı	isolated stenosis of the celiac artery i.
119	Medikal	izole tıkanıklık	isolated occlusion i.
120	Medikal	izole ön kol tekniği	isolated forearm technique i.
121	Medikal	izole darlık	isolated stenosis i.
122	Medikal	izole beyin sapı infarktları	isolated subtentorial infarcts i.
123	Medikal	izole plevra tutulumu	isolated pleural involvement i.
124	Medikal	izole dalak yaralanması	isolated spleen injury i.
125	Medikal	izole el güçsüzlüğü	isolated hand weakness i.
126	Medikal	izole parotis kitle	isolated parotid mass i.
127	Medikal	izole hemotoraks	isolated hemothorax i.
128	Medikal	izole hipoglossus sinir felci	isolated hypoglossal nerve paralysis i.
129	Medikal	izole medial menisküs kovasapı yırtıkları	isolated medial bucket-handle type meniscal tears i.
130	Medikal	izole semptomlar	isolated symptoms i.
131	Medikal	izole mitral kapak prolapsusu	isolated mitral valve prolapse i.
132	Medikal	izole pnömotoraks	isolated pneumothorax i.
133	Medikal	izole boyun ağrısı	solitary neck pain i.
134	Medikal	izole safra kesesi agenezisi	isolated gallbladder agenesis i.
135	Medikal	izole tek taraflı hipoglossal sinir ve vokal kord paralizisi	isolated unilateral hypoglossal nerve and vocal cord paralysis i.
136	Medikal	izole büyük trokanter tüberkülozu	isolated tuberculosis of the greater trochanter i.
137	Medikal	izole bellek bozukluğu	isolated memory impairment i.
138	Medikal	izole dalak tutulumu	isolated splenic involvement i.
139	Medikal	izole sfenoid sinüzit	isolated sphenoid sinusitis i.
140	Medikal	izole kalp	isolated heart i.
141	Medikal	izole stapedial tendon ossifikasyonu	isolated stapedius tendon ossification i.
142	Medikal	izole temporal görme kaybı	isolated temporal vision loss i.
143	Medikal	klinik izole sendrom	clinically isolated syndrome i.
144	Medikal	pd sıvılarından izole edilen periton makrofajları	peritoneal macrophages isolated from the peritoneal dialysis i.
145	Medikal	sfenoid sinüsün izole inverted papillomu	isolated inverted papilloma of the sphenoid sinus i.
146	Medikal	tek taraflı izole hipoglossal sinir paralizisi	isolated unilateral hypoglossal nerve paralysis i.
147	Medikal	testis tümörünü taklit eden izole testiküler tüberküloz	isolated testicular tuberculosis mimicking testicular tumor i.
148	Medikal	izole edilmiş bakteriyel etkin maddeler	isolated bacterial agents i.
149	Medikal	yoğun bakım ünitesinden izole edilen enterokok suşları	enterococci isolated from an intensive care unit i.
150	Medikal	büyük britanya'da izole edilen ilk penisilin türü	penicillin f i.
Anatomy
151	Anatomi	bazı sinir liflerini sararak izole eden miyelin tabakası	medullary sheath i.
152	Anatomi	bazı sinir liflerini sararak izole eden miyelin tabakası	corona i.
Psychology
153	Psikoloji	izole derin infarkt	isolated deep infarct i.
154	Psikoloji	izole derin infarktlar	isolated deep infarcts i.
155	Psikoloji	klinik izole sendromlar	clinically isolated syndromes i.
156	Psikoloji	izole olmak	distance f.
Pathology
157	Patoloji	izole proteinüri	isolated proteinuria i.
158	Patoloji	izole miyokardit	isolated myocarditis i.
Math
159	Matematik	izole nokta	isolated point i.
160	Matematik	izole küme	isolated set i.
Physics
161	Fizik	izole sisteme ait toplam enerjinin iç değişikliklere karşın sabit kaldığını öne süren temel bir fizik yasası	first law of thermodynamics i.
Chemistry
162	Kimya	izole edilmiş mikroorganizma popülasyonu	isolate i.
Biology
163	Biyoloji	doku üzerinde bulunan izole hücre kümesi	nest i.
164	Biyoloji	genetik maddenin bir hücre veya virüsten izole edilmiş başka bir hücreye transfer edilmesi	transfection i.
165	Biyoloji	izole edilmiş rna	isolated rna i.
166	Biyoloji	izole edilmiş dna	isolated dna i.
167	Biyoloji	izole olarak kalabilen ya da çoğalarak zoite dönüşebilen hücre veya plastid kolonisi	meride i.
168	Biyoloji	çevresel bir numuneden doğrudan izole olan nükleotid sekanslarının yapı ve işlevinin çalışılması	metagenomics i.
169	Biyoloji	parçası olduğu büyük gruptan farklı nitelikleri sürdüren izole grup içinde yeniden üreme	homogamy i.
170	Biyoloji	alışkanlıkları ile diğerlerinden izole olmuş biyolojik grup	gens i.
171	Biyoloji	izole bir bölgede meydana gelen	alipatric s.
172	Biyoloji	izole bir bölgede meydana gelen	allopatric s.
173	Biyoloji	coğrafi olarak birbirinden izole alanlarda meydana gelen	allopatric s.
174	Biyoloji	(organizma) izole yaşayan	solitary s.
175	Biyoloji	(organizma) izole büyüyen	solitary s.
Biochemistry
176	Biyokimya	genç mısır tanelerinden izole edilmiş sitokinin	zeatin i.
177	Biyokimya	kalsiferol ve lumisterol içeren ilk izole d vitamini türü	vitamin d1 i.
Astronomy
178	Gökbilim	izole gezegen kütleli nesne	isolated planetary-mass object i.
179	Gökbilim	izole gezegen kütleli cisim	isolated planetary-mass object i.
Agriculture
180	Tarım	(karayipler'de) izole şekerkamışı tarlası	cane piece i.
Social Sciences
181	Sosyal Bilimler	izole etnolojik grup	island i.
Linguistics
182	Dilbilim	yalıtık/izole dil	language isolate i.
Religious
183	Dini	dine adanmış yaşam için izole yerde yalnız yaşayan hristiyan çileci	hermit i.
Geography
184	Coğrafya	venezuela’nın güneydoğu bölgesindeki çok sayıda izole, düz tepeli dağlar	tepui i.
185	Coğrafya	dik veya sarp kenarları olan izole tepe	butte i.
Meteorology
186	Meteoroloji	(yağış) izole	isolated s.
Geology
187	Jeoloji	izole bir buzul kitlesinin erimesiyle büyük buzul birikintisinde oluşan çöküntü	kettle i.
188	Jeoloji	buzulda izole kaya çıkıntısı	rognon i.
189	Jeoloji	su kolonu aracığıyla tortul kayaçta çökelmiş izole kaya parçası	dropstone i.
Sport
190	Spor	(dağcılıkta) 3000 fitten yüksek olan ve tek başına izole şekilde bulunan zirve	munro i.
Chess
191	Satranç	izole piyon	isolated pawn i.
192	Satranç	(piyon) izole	isolated s.
Slang
193	Argo	izole alan	six-finger country [australia] i.
Anthropology
194	Anthropology	izole kültüre ait veya ilgili	precontact s.
Star Wars
195	Star Wars	ruillia'nın izole odaları	ruillia's insulated rooms i.