Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
kalpli
kalpli
Geçmiş
Cümleler
"kalpli"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
kalpli
hearted
s.
He turned weak little girls into cold
hearted
killers.
Zayıf küçük kızları soğuk
kalpli
katillere dönüştürdü.
More Sentences
2
Genel
kalpli
-hearted
s.
"kalpli"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 125 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
iyi kalpli
good hearted
s.
You are a
good hearted
child.
Sen
iyi kalpli
bir çocuksun.
More Sentences
2
Genel
iyi kalpli
kindhearted
s.
Be the
kindhearted
man you always were.
Her zaman olduğun
iyi kalpli
adam ol.
More Sentences
3
Genel
iyi kalpli
kind
s.
He is a
kind
man at heart.
O
iyi kalpli
bir adam.
More Sentences
4
Genel
iyi kalpli
decent
s.
I think that Tom is truly
decent.
Tom'un gerçekten
iyi kalpli
olduğunu düşünüyorum.
More Sentences
5
Genel
temiz kalpli
ingenuous
s.
Mary is an
ingenuous
student.
Mary,
temiz kalpli
bir öğrencidir.
More Sentences
6
Genel
taş kalpli
hard-hearted
s.
Even the
hard-hearted
can be moved to tears.
Taş kalpliler
bile gözyaşlarına boğulabilirler.
More Sentences
7
Genel
iyi kalpli
good-hearted
s.
Tom is
good-hearted.
Tom
iyi kalpli.
More Sentences
8
Genel
iyi kalpli
kind-hearted
s.
You're so
kind-hearted.
Sen çok
iyi kalplisin.
More Sentences
9
Genel
yumuşak kalpli
soft-hearted
s.
Sami is a very
soft-hearted
person.
Sami çok
yumuşak kalpli
bir kişidir.
More Sentences
10
Genel
kötü kalpli
villainous
s.
The
villainous
character in the novel was always up to no good.
Romandaki
kötü kalpli
karakter her daim pis işler peşindeydi.
More Sentences
11
Genel
taş kalpli
heartless
s.
How could Tom be so
heartless?
Tom nasıl bu kadar
taş kalpli
olabilir?
More Sentences
12
Genel
açık kalpli olma
openheartedness
i.
13
Genel
iyi ve cömert kalpli olma
largeheartedness
i.
14
Genel
kötü kalpli cadı
wicked witch
i.
15
Genel
iyi kalpli yaşlı kadın
aunt
i.
16
Genel
kötü kalpli kimse
maligner
i.
17
Genel
kalpli olma
heartedness
i.
18
Genel
iyi kalpli insanlar
goods
i.
19
Genel
iyi kalpli kimse
goodie
i.
20
Genel
iyi kalpli kimse
goodwin
i.
21
Genel
kötü kalpli olma
evil
i.
22
Genel
taş kalpli olmak
have a heart of stone
f.
23
Genel
temiz kalpli
harmless
s.
24
Genel
taş kalpli
stonyhearted
s.
25
Genel
iyi kalpli
kindly
s.
26
Genel
açık kalpli
openhearted
s.
27
Genel
temiz kalpli
truehearted
s.
28
Genel
iyi kalpli
largehearted
s.
29
Genel
taş kalpli
stony hearted
s.
30
Genel
temiz kalpli
homespun
s.
31
Genel
iyi kalpli
grandfatherly
s.
32
Genel
yumuşak kalpli
softhearted
s.
33
Genel
katı kalpli
unfeeling
s.
34
Genel
taş kalpli
insensitive
s.
35
Genel
katı kalpli
coldhearted
s.
36
Genel
iyi kalpli
bighearted
s.
37
Genel
taş kalpli
obdurate
s.
38
Genel
kötü kalpli
malevolent
s.
39
Genel
iyi kalpli
warmhearted
s.
40
Genel
taş kalpli
stony
s.
41
Genel
taş kalpli
hard hearted
s.
42
Genel
temiz kalpli
simple
s.
43
Genel
iyi kalpli
large-hearted
s.
44
Genel
iyi kalpli
great-hearted
s.
45
Genel
temiz kalpli
simple-hearted
s.
46
Genel
iyi kalpli
warm-hearted
s.
47
Genel
açık kalpli
open-hearted
s.
48
Genel
kötü kalpli
mean-spirited
s.
49
Genel
buz kalpli
ice-hearted
s.
50
Genel
kötü kalpli
black hearted
s.
51
Genel
kötü kalpli
ill-hearted
s.
52
Genel
taş kalpli
stonehearted
s.
53
Genel
taş kalpli
stone-hearted
s.
54
Genel
iyi kalpli
benign
s.
55
Genel
iyi kalpli
benignant
s.
56
Genel
katı kalpli
cold-hearted
s.
57
Genel
taş kalpli
ironhearted
s.
58
Genel
temiz kalpli
pure-hearted
s.
59
Genel
saf kalpli
pure-hearted
s.
60
Genel
yumuşak kalpli
tender-hearted
s.
61
Genel
yumuşak kalpli
tenderhearted
s.
62
Genel
taş kalpli
earthen-hearted
s.
63
Genel
iyi kalpli olmayan
unbenign
s.
64
Genel
iyi kalpli olmayan
unbenignant
s.
65
Genel
temiz kalpli
unjaundiced
s.
66
Genel
taş kalpli
unprayable
s.
67
Genel
iyi kalpli
large-hearted
s.
68
Genel
iyi kalpli
largehearted
s.
69
Genel
iyi kalpli
large-souled
s.
70
Genel
kötü kalpli
malign
s.
71
Genel
kötü kalpli
malevolous
s.
72
Genel
kötü kalpli
meanspirited
s.
73
Genel
taş kalpli
impiteous [obsolete]
s.
74
Genel
temiz kalpli
dewy-eyed
s.
75
Genel
temiz kalpli
ingenious [obsolete]
s.
76
Genel
iyi kalpli
goodhearted
s.
77
Genel
taş kalpli
iron-hearted
s.
78
Genel
iyi kalpli bir şekilde
kindheartedly
zf.
79
Genel
iyi kalpli bir şekilde
warmheartedly
zf.
80
Genel
taş kalpli bir biçimde
obdurately
zf.
81
Genel
iyi kalpli olarak
kindheartedly
zf.
82
Genel
iyi kalpli bir şekilde
kind-heartedly
zf.
83
Genel
iyi kalpli olarak
kind-heartedly
zf.
84
Genel
iyi kalpli bir şekilde
warm-heartedly
zf.
85
Genel
iyi kalpli olmayan bir şekilde
unbenignly
zf.
Colloquial
86
Konuşma Dili
iyi huylu/yumuşak kalpli kimse
carebear
i.
87
Konuşma Dili
taş kalpli
a heart of stone
i.
88
Konuşma Dili
kötü kalpli
bad sort
i.
89
Konuşma Dili
taş kalpli
hardboiled
s.
90
Konuşma Dili
yumuşak kalpli
soft-boiled
s.
91
Konuşma Dili
kötü kalpli
stinky
s.
Idioms
92
Deyim
katı kalpli, duygusuz kimse
a cold heart
i.
93
Deyim
taş kalpli kimse
weep millstones
i.
94
Deyim
taş kalpli kimse
a cold fish
i.
95
Deyim
kötü kalpli biri
a bad sort
i.
96
Deyim
aşırı yumuşak kalpli kimse
bleeding heart
i.
97
Deyim
iyi kalpli
good sort
i.
98
Deyim
kalbi temiz, altın kalpli olmak
come from a good place
f.
99
Deyim
açık kalpli olmak
wear one's heart on one's sleeve
f.
100
Deyim
açık kalpli olmak
have one's heart on one's sleeve
f.
101
Deyim
altın kalpli olmak
have a heart of gold
f.
102
Deyim
altın kalpli olmak
be golden hearted
f.
103
Deyim
altın kalpli olmak
have a golden heart
f.
104
Deyim
(birine/bir şeye) karşı taş kalpli olmak
harden (one's) heart against (someone or something)
f.
105
Deyim
(birine/bir şeye) karşı taş kalpli olmasına sebep olmak
harden (one's) heart against (someone or something)
f.
106
Deyim
açık kalpli olmak
pin (one's) heart on (one's) sleeve
f.
107
Deyim
(birine/bir şeye) karşı taş kalpli olmak
steel (one's) heart against (someone or something)
f.
108
Deyim
-e karşı taş kalpli olmak
steel one's heart against
f.
109
Deyim
taş kalpli olmak
have the heart
f.
110
Deyim
(bir şey yapacak kadar) taş kalpli olmak
have the heart (to do something)
f.
111
Deyim
açık kalpli olmak
pin (one's) heart to (one's) sleeve
f.
112
Deyim
açık kalpli olmak
wear heart on sleeve
f.
113
Deyim
açık kalpli olmak
wear your heart on your sleeve
f.
114
Deyim
kötü kalpli
(as) cold as any stone
s.
115
Deyim
taş kalpli
stony-hearted
s.
116
Deyim
taş kalpli
(as) hard as nails
s.
117
Deyim
kötü kalpli
black-hearted
s.
118
Deyim
taş kalpli
stone-cold
s.
119
Deyim
açık yürekli/kalpli
all wool and a yard wide
expr.
Trade/Economic
120
Ticaret/Ekonomi
açık kalpli
open-hearted
s.
Mythology
121
Mitoloji
peri gibi iyi kalpli
seelie
s.
Archaic
122
Eski Kullanım
taş kalpli insan
earthworm
i.
123
Eski Kullanım
iyi kalpli neşeli kimse
good fellow
i.
Slang
124
Argo
kötü kalpli, kindar insan
fury
i.
125
Argo
kötü kalpli
clouded
s.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kalpli
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy