Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | kanıtlanmak | be proved f. | ||
I was proved wrong. Yanıldığım kanıtlandı. More Sentences |
||||
Genel | kanıtlanmak | be proven f. | ||
This was proven correct. Bunun doğru olduğu kanıtlandı. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | kanıtlanmak | prove out f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | doğruluğu onaylanmak/kanıtlanmak | check out f. |
Medical | ||
Medikal | etkili olduğu klinik çalışmalarda kanıtlanmak | be proven to be effective in clinical trials f. |