karşı koymak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

karşı koymak



"karşı koymak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 66 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
karşı koymak oppose f.
karşı koymak withstand f.
karşı koymak resist f.
General
karşı koymak face f.
karşı koymak counter f.
karşı koymak oppugn f.
karşı koymak offer resistance f.
karşı koymak fend f.
karşı koymak stand out against f.
karşı koymak refuse f.
karşı koymak contest f.
karşı koymak stand out f.
karşı koymak bear against f.
karşı koymak stand f.
karşı koymak defy f.
karşı koymak stand up to f.
karşı koymak stick up to f.
karşı koymak confront f.
karşı koymak go against f.
karşı koymak counterwork f.
karşı koymak dispute f.
karşı koymak demur f.
karşı koymak fight back f.
karşı koymak dissent f.
karşı koymak set against f.
karşı koymak withstand f.
karşı koymak oppose f.
karşı koymak stand up f.
karşı koymak repugnate f.
karşı koymak affront [obsolete] f.
karşı koymak againstand f.
karşı koymak refragate f.
karşı koymak negative f.
karşı koymak be on the defensive f.
karşı koymak wither [obsolete] f.
karşı koymak withset f.
karşı koymak meet f.
karşı koymak gainstand [scotland] f.
karşı koymak gainstrive [obsolete] f.
karşı koymak obtend [obsolete] f.
karşı koymak obviate [obsolete] f.
karşı koymak oppone f.
karşı koymak overfront [obsolete] f.
karşı koymak countervail f.
karşı koymak play (off) f.
karşı koymak disassent [obsolete] f.
Phrasals
karşı koymak hold off f.
karşı koymak stand against f.
karşı koymak stand under f.
karşı koymak stand up to f.
karşı koymak buck against f.
karşı koymak face up to f.
karşı koymak fight down f.
Idioms
karşı koymak bid defiance f.
karşı koymak bid defiance f.
karşı koymak go toe to toe with someone f.
karşı koymak set one's face against f.
karşı koymak go up against someone f.
karşı koymak bid defiance f.
karşı koymak set your face against f.
Law
karşı koymak interpose f.
Technical
karşı koymak oppose f.
karşı koymak resist f.
karşı koymak counteract f.
karşı koymak withstand f.
Military
karşı koymak dissent f.

"karşı koymak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 45 sonuç

Türkçe İngilizce
General
eşit kuvvetle karşı koymak countervail f.
cesaretle karşı koymak brave f.
cesurca karşı koymak outbrave f.
aynı kuvvetle karşı koymak countervail f.
yayılmasına karşı koymak resist the spread of f.
eşit güçle karşı koymak equiponderate f.
eşit güçle karşı koymak counterbalance f.
(karşı) koymak offer f.
başka bir kimsenin meydan okumasına karşı koymak take a dare f.
yeniden karşı koymak redefy f.
(rakip takımın) çabalarına veya ilerlemesine karşı koymak hold f.
engellere karşı koymak obstacle f.
(bir şeyin) etkisine karşı koymak detoxify f.
açıkça karşı koymak outstand f.
Phrasals
karşı çıkmak/koymak push back f.
(birine/bir şeye) karşı olduğunu ortaya koymak come out against (someone or something) f.
(birine/bir şeye) bıçakla karşı koymak cut away at (someone or something) f.
(birine/bir şeye) karşı koymak fight back (at someone or something) f.
(birine/bir şeye) karşı koymak fight back at (someone or something) f.
birine/bir şeye bir şeyle karşı koymak fight someone or something with something f.
(birine/bir şeye) karşı koymak go up against (someone or something) f.
(birine/bir şeye) karşı (bir şey) uygulamaya koymak institute (something) against (someone or something) f.
(birine/bir şeye) karşı koymak rebel against (someone or something) f.
(birine/bir şeye) karşı koymak rebel at (someone or something) f.
(birine/bir şeye) karşı koymak stand against (someone or something) f.
(bir şeye) karşı koymak stand out against (something) f.
(birine/bir şeye) karşı koymak stand up to (someone or something) f.
Colloquial
kurulu düzene karşı koymak stick it to the man f.
karşı gelmek/koymak buck f.
Idioms
cesaretle karşı koymak fly in the face of f.
her güçlüğe yılmadan karşı koymak face up to f.
karşı olduğunu ortaya koymak come out against f.
(birine) karşı koymak take (someone) to the mat f.
(birine/bir şeye) acımasızca girişmek/karşı koymak fight (someone or something) tooth and claw f.
karşı koymak/çıkmak mount resistance f.
(birine/bir şeye) karşı koymak/çıkmak raise a voice against (someone or something) f.
(birine/bir şeye) karşı koymak/çıkmak raise one's voice against (someone or something) f.
(bir şeye) karşı koymak set (one's) face against (something) f.
bir şeye karşı koymak set your face against something [uk] f.
(bir şeye) karşı koymak stare (something) in the face f.
Politics
tüketimci kapitalizmin antisosyal etkilerine karşı koymak için insanların doğrudan sosyal etkileşim kurması gerektiğini savunan bir siyasi felsefe immediatism i.
stalinist politika ve uygulamalara karşı koymak destalinize [us] f.
stalinist politika ve uygulamalara karşı koymak destalinise [uk] f.
Technical
eşit kuvvetle karşı koymak counterbalance f.
Military
eşit kuvvetle karşı koymak breech counter balance f.