karar verme - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

karar verme



"karar verme" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 17 sonuç

Türkçe İngilizce
General
karar verme deciding i.
karar verme dijudication i.
karar verme enacting i.
karar verme decision making i.
karar verme giving a decision i.
karar verme decision-making i.
karar verme termination [obsolete] i.
karar verme conclusion i.
Trade/Economic
karar verme adjudgment i.
karar verme adjudicature i.
karar verme adjudication i.
Law
karar verme adjudgment i.
karar verme adjudicature i.
karar verme adjudication i.
karar verme passing judgement i.
karar verme passing judgment i.
Psychology
karar verme decision making i.

"karar verme" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 92 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çok ölçütlü karar verme multiple criteria decision making i.
doğru düşünüp karar verme yetisi judgment i.
karar verme yetkisine sahip kimse decision maker i.
karar verme araçları decision making tools i.
karar verme süreci decision-making period i.
karar verme mekanizması decision making mechanism i.
tepkisel karar verme reactive decision making i.
karar verme özgürlüğü freedom of decision making i.
bilgisayar destekli karar verme computer assisted decision making i.
çok kriterli karar verme modeli multi-criteria decision-making model i.
karar verme yetkisi arbitrament i.
karar verme birimi decision-making unit i.
karar verme gizliliği decisional privacy i.
karar verme mahremiyeti decisional privacy i.
karar verme yetkisi decision-making authority i.
yaratıcı problem çözme ve karar verme creative problem-solving and decision-making i.
stratejik karar verme strategic decision-making i.
cezaya karar verme affeerment i.
yeniden karar verme redetermination i.
tek görüşe veya tarza bağlı kalmaksızın en iyi olanı seçerek karar verme eclectic method i.
doğru karar verme yeteneği judgement i.
doğru karar verme yeteneği judgment i.
karar verme sürecindeki kırılma noktası knife edge i.
karar verme yeteneği eye i.
isabetli karar verme yetisi judgment i.
karar verme faktörü moment [obsolete] i.
karar verme aracı decidement i.
karar verme süreci analizi operations research i.
(çöp çekerek) rastgele karar verme drawing lots i.
önceden karar verme premotion i.
önceden karar verme premovement i.
karar verme özgürlüğü free-will i.
karar verme eğilimi olan decisory s.
ekipteki astların karar verme sürecinde yer aldıkları yönetim tarzına ait participative s.
ekipteki astların karar verme sürecinde yer aldıkları yönetim tarzı ile ilişkili participative s.
Phrasals
(bir şeyi) bir karar verme işlemine/sürecine açmak put (something) up to (something) f.
Proverb
denemeden karar verme you never know till you try expr.
denemeden karar verme you'll never know till you try expr.
Colloquial
denemeden yargılama/karar verme don't knock it till you try it expr.
bilmeden yargılama/karar verme don't knock it till you try it expr.
denemeden yargılama/karar verme don't knock it till you've try it expr.
bilmeden yargılama/karar verme don't knock it till you've try it expr.
acele karar verme don't jump to conclusions expr.
denemeden karar verme you'll never know until you try expr.
denemeden karar verme you never know until you try expr.
Idioms
karar verme noktası/anı a parting of the ways i.
karar verme noktası/anı the parting of the ways i.
karar verme yetkisine sahip olmak have agency over f.
karar verme zamanı geldiğinde when the chips are down expr.
Speaking
acele karar verme don't make a rash decision expr.
Trade/Economic
çok amaçlı karar verme yöntemleri multi-objective decision making methods i.
karar verme süreci decision-making process i.
karar verme yetkisi olmayan çalışan non-manager i.
karar verme yetkisi olmayan çalışanlar non-managerial employees i.
karar verme sürecine katılmadan sadece kendilerine verilen görevleri yerine getirmekle ve yöneticilerine rapor vermekle yükümlü olan çalışanlar non-managerial employees i.
yönetimsel karar verme süreci executive decision-making process i.
Law
kura ile önceliğe karar verme alternat i.
davanın reddine kesin olarak karar verme peremptory nonsuit i.
davanın açılmamış sayılmasına karar verme accepting filed case as non filed i.
dinleme ve karar verme oath of office i.
dinleme ve karar verme oyer and terminer i.
doğruluğuna karar verme determining the authentication i.
istem dışı karar verme yasağı ultra petita prohibition i.
karar verme yetkisi jurisdiction to adjudicate i.
mahkemeye hüküm verme yetkisi veren karar special verdict i.
sahteliğine karar verme determining the forgery i.
ötenazi yoluyla kendi yaşamını sonlandırmaya karar verme hakkı right to choose i.
kahramanca yöntemlerle hayatta tutulmak yerine onurlu şekilde ölmeye karar verme hakkı right to die i.
dinleme ve karar verme oyer i.
mahkemenin yargılama sırasındaki acil konularda derhal karar verme hakkı summary jurisdiction s.
Politics
diplomatlar arasında kura ile önceliğe karar verme işlemleri alternats i.
karar verme mekanizmaları decision-making mechanisms i.
karar verme süreci decision making process i.
karar verme yetkisi power of decision i.
ortaklaşa karar verme prensibi codetermination i.
(şirkette veya parlamentoda) karar verme yetkisini kullanmak için oylama organında yeterli miktarda oya sahip olma working control i.
kazanma olasılığını artırma amacıyla karar verme sürecinin bağlamı ve yapısının manipüle edildiği siyasi strateji heresthetic i.
Industry
karar verme sürecinde çalışanların çıkarlarını temsil etmek üzere bir işletmenin yönetim kuruluna seçilmiş bir işçi worker director i.
Computer
karar verme sistemi decision making system i.
site icinde "pagerank"in nasıl dağılacağına karar verme pagerank sculpting i.
Aeronautic
karar verme zamanı decision time i.
Medical
karar verme mekanizmasına hastanın katılması patient involvement in decision making i.
klinik karar verme clinical decision-making i.
Psychology
karar verme kestirme yolları decision-making heuristics i.
karar verme korkusu decidophobia i.
Social Sciences
(sosyal yardım kurumunda) çocuklara dair panel oturumları düzenleyen ve vakaları inceleyip atılacak adımlara karar verme yetkisine sahip görevli reporter [scotland] i.
Religious
müslüman hukukçuların kuran'ı yorumlayarak resmi bir karar verme süreci ijtihad i.
Military
savunma istihbarat politikasını ve programlama önceliklerini belirleyen karar verme forumu military intelligence board i.
komutanların ordu kuvvetlerini görevlendirirken izledikleri karar verme süreci mission cycle i.
Chess
kalan taşlara göre maçın sonucuna karar verme adjudicate f.
Archaic
karar verme gücü balance i.
Slang
kesin karar verme acid test i.